Sigara içmek ölüm riskini 3 kat artırıyor
Kardiyolog Prof. Dr. Erhan Babalık, kalp-damar hastalıklarıyla ilgili konuştu. Babalık, sigara içmenin ölüm riskini 3 kat artırdığını belirtti.
Kardiyolog Prof. Dr. Erhan Babalık, kalp ve damar hastalıklarında dünyada yüzde 37 ile ön sıralarda olan Türkiye?de en önemli etkenin yeme-içme kültürü ve fazla kilo olduğunu söyledi. Babalık, hastalıktan korunmanın yollarını ve tetikleyen faktörler hakkında bilgilendirmede bulundu. Türkiye?de kalp hastalıklarının çok çeşitli ve sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Babalık, ?Türkiye?de ön plana çıkan iki temel hastalık kalp damar hastalığı ve beyin damar hastalığı. Bu iki hastalığın temeli aynıdır; Damar sertliği olarak bilinmektedir. Dünyada ve ülkemizde kalp hastalıklarına bağlı ölümler ilk sıradadır ve yüzde 37 oranla Türkiye Avrupa?dan önde yer alıyor. Tahminlere göre Türkiye?de yılda 420-440 bin yeni kalp hastası teşhis ediliyor ve 340 bin kişi de kalp ve damar hastalığına bağlı hayatını kaybediyor. İkinci sırada dünyada ve Türkiye?de kanser ve tümörlere bağlı ölümler yer alıyor. Ülkemiz tabi ki coğrafi olarak yem-içme kültürü farklılığı ön planda? dedi.
Denizli, Kırklareli, Yozgat, Samsun ve Artvin
Kilolu-obez bir toplum
Türkiye?de yeme-içme alışkanlıklarının kalp sağlığı açısından çok olumlu olmadığını, kilolu-obez bir toplum olduğumuzu ve sigara içme oranının çok yüksek olduğunu söyleyen Babalık, ?Damarları hastalandırıcı özellikteki iltihabi olaylar ön plana çıkıyor. Ölüm oranları açısından coğrafi farklılıklar var. Akdeniz bölgesi birinci sırada, Maraş ve Adana?da yağlı yemeklere dayalı bölgeler olduğu için. Takip eden ölüm oranı Karadeniz ve Marmara bölgesi erkekleridir. Ölüm oranı daha az olduğu bölgeler ise Ege ve İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Damar tıkanması ve kanama olarak iki ayrı sebeple ortaya çıkar. Beyin damarı da kalp-damar gibi coğrafi bölgeler arasında fark gösteriyor. Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülüyor. Kadınlarda çoğunlukla Doğu Anadolu, erkeklerde ise Batı ve Doğu Karadeniz ortaya çıkmaktadır. İki temel hastalığı topladığımızda yüzde 65?lere ulaşan bir hastalıkla karşı karşıyayız. Bu hastalıklarda sebep-sonuç ilişkisi kanıtlanmış faktörler vardır. Tedavi ve hayat tarzı değişikliği uygulandığında ölçülebilir yararlar görülmektedir? şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Babalık, kalp-damar ve beyin hastalıkları dikkate alındığında doğrudan ilişkili risk faktörlerini sigara kullanımı, aşırı kilo almaya yol açan düzensiz yeme-içme, yetersiz fizik egzersiz aktiviteleri, yüksek tansiyon, alkol kullanımı, şeker hastalığı olarak sıraladı. Babalık,?Tütün kullanımı 2012 yılında ülkemizde yüzde 27?si aktif içici olduğunu ve bunun yüzde 42?sini erkeklerin, yüzde 13?ünü kadınların oluşturuyor. Sigara içiyor olmak ölümü üç kat arttırıyor? dedi.
Hareketsiz bir toplum olduğumuzu belirten ve erkeklerin yüzde 55?i, kadınların ise yüzde 70?i yetersiz egzersiz yapıyor diyen Kardiyolog Prof. Dr. Babalık, ?Günde 30 dakikadan haftada 5 gün toplam 150 dakika sadece hızlı yürüyüş tarzı yapılsa, egzersizin düzelmesine bağlı olarak kalp krizine bağlı ölümleri yüzde 50 azaltmış oluruz. Çok basit ve bedava maliyeti olmayan yaşam tarzı değişikliği ile bunu elde edebiliriz? ifadelerini kullandı.
Sağlıksız beslenme, doymuş-katı yağlar, trans yağlar ve tuzun çok kullanılması, sebze-meyve ve balığın az tüketilmesi kalp-damar hastalıklarını tetikler. Bu olumsuz beslenme alışkanlıkları kan şekeri yükselmesi ve yüksek tansiyon, kan yağlarında olumsuz değişikliklere yol açması, kilo artışına neden olması gibi nedenlerle bahsedilen hastalıklar ortaya çıkar. Kilo, şeker, tansiyon ne kadar yüksekse o kadar risk artar. 2014 yılındaki verilerine göre Türk insanının yüzde 40?ı fazla kilo, buna ilaveten erkeklerde yüzde 11, kadınlarda yüzde 15 oranında obezite -çok fazla kilolu insan var. İki kişiden biri ya fazla kilolu ya obez. Bu nedenle kilo azaltıcı yaşam tarzı değişikliği önemli. Yüksek tansiyon kadınlarda daha çok görülüyor. 2012 verilerine kadınlarda yüzde 30 ortalama kadınlarda yüzde 32 ve yüzde 28 erkeklerde görülüyor. Şeker hastalığı faktörlerden biri. Bunun daha kötüye gitmesi, ayaküstü atıştırmalıklar ve fast food tarzı yiyecekler tehlikeli. Türkiye?de 1998 yılında şeker hastalığının sıklığı yüzde 7 iken bu oran 2010 yılında, 12 yıl sonra yüzde 14?e çıkmış. Bu oran batı ülkelerinde yüzde 9. Hareketsiz ve fazla kilolar nedeni bu oranlar. Son iki yılda bir duraklama gösterse de yine de çok yüksek oran.
Son olarak yüksek kolesterol. Yemek içme alışkanlığı ve doymuş yağların tüketilmemesi önemlidir. Bu yağlar hem ölüm riskini hem de damar hastalığına yakalanma riskini yükseltir. Sanayi ürünü yağlardan uzak durulmalı. Bitkisel yağlar tercih edilmeli. Zeytinyağı en az zararı olan olumlu bir yağdır. Bu saydığımız risk faktörleri bireyde ne kadar çoksa bu hastalığa yakalanma riski o kadar artar. Bu riskler ortalama 2 ila 4 kat arttırır. Birden çok risk faktörü bulunduğu zaman katlayarak gider ve 2 yada 3 risk faktörü varsa o kişi bu hastalığa yatkındır. Yüksek kolesterol için konuşacak olursak kötü huylu kolesterolünüzü yüzde 10 düşürürseniz 5 yıl içinde kalp riskini yarı yarıya azaltırsınız.
Tedaviler temel olarak iki şekilde yapılır. Teşhisi konulmuş hastaların saptanıp tedavi edilmesi, ilaç tedavileri sayesinde yüksek tansiyon ve kalp yetmezliğinin daha iyi tedavi edilmesi, kalp krizinin ilk başladığı saatlerde acil anjiyo ve stent yöntemleriyle ölüm oranları ciddi bir şekilde azalmıştır. İkinci yöntem ise toplumda var olan yüksek riskli kişilerin saptanması ve bunların topluca tedavi edilmesi. Halkı iyi bilgilendirme ile yüksek oranda bu hastalıkların önüne geçilebilir. Sigara tüketiminde ise son yıllarda kanunlar sayesinde azalma görülmüştür. Tedavilerinin yapılması ve takiplerinin yapılması ölümleri azaltmaktadır?.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt