"Silivri'ye imaj turu: Öcalan'a layık mı?"

Oda TV davasının tutuklu sanığı Müyesser Yıldız, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in gazetecilerle birlikte yaptığı Silivri Cezaevi gezisine ilişkin "Gazeteciler neden hiç olmazsa birimizle görüşmek istemedi?" diye sordu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.05.2012 - 11:15

Oda TV davasının tutuklu sanığı Müyesser Yıldız, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in gazetecilerle birlikte yaptığı Silivri Cezaevi gezisini bir sosyal paylaşım sitesinde yer alan "Silivri'ye imaj turu: Öcalan'a Layık Mı?" başlıklı yazısında değerlendirdi.

"Gazeteciler neden hiç olmazsa birimizle görüşmek istemedi?" diyen Yıldız, yazısında KCK davalarının da Silivri'de görüleceğini belirterek, "İstanbul'da Silivri'den daha güvenlikli bir başka cezaevi var mı? Gazeteciler de gördü işte!.. Acaba Öcalan'a layık mı? Bir de bu açıdan Silivri analizi yapsalar, ne iyi olur değil mi?" diye sordu.

Oda TV davasının tutuklu sanığı Müyesser Yıldız, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in gazetecilerle yaptığı Silivri Cezaevi gezisini, sosyal paylaşım sitesi facebook'ta paylaştığı "Silivri'ye imaj turu: Öcalan'a Layık Mı?" başlıklı yazısıyla değerlendirdi. Yıldız'ın Facebook sayfasında kendi imzası ve 14 Mayıs 2012 tarihiyle yayınlanan yazıda, Yıldız, "Bizzat Cumhurbaşkanı adaletin sağlanmasının değil imajın derdinde olduğuna; yeni üstünler hukuku, kozmetik reform paketleriyle kurulduğuna göre Silivri turuna çok da şaşmamak, olanları kınamamak gerek" ifadelerine yer verdi. Heyetin ziyaret edeceği 6 No'lu cezaevinin önceden nasıl hazırlandığını tahmin ettiğini belirten Yıldız, "Hani kooperatif tanıtımlarında harika maket evler gösterilir, bunlar üzerinden satış yapılır ya; onun gibi. Genelde gerçek, maketin gölgesi bile olmaz; ama neyse! Haydi bizler yalan söylüyoruz diyelim. Onca heyet geldi; onlar da Silivri'yi değil, başka bir cezaevini mi anlattı acaba? Hasılı hepimiz yalancı konumuna düştük" yorumunu yaptı.


"Kedi talebim manipülasyon değildi"

Bakan Ergin'in, kendileriyle karşılaşmayı uygun görmese bile gazetecilerin kendileriyle görüşmek istememesini eleştiren Yıldız, "Neden 'Köşkümüzü' görmek istemediler? Önceden uyarı mı aldılar; ki teklif dahi etmediler?" diye sordu. Yıldız, Silivri Cezaevi'ni gezen gazetecilerin C-5 kısmını ziyaret etmesi durumunda kendilerine 3 şey söyleyeceğini belirtti:

"Birincisi, hakim ve savcıları ABD'ye, Strazburg'a eğitime gönderiyorsunuz. Bunlardan önce keşke staj döneminde bir cezaevinde 15 gün, 1 ay kalmaları mecburiyeti getirseniz. O uluslararası eğitimlerden daha etkili olur. Peynir-ekmek gibi tutuklama kararı vermeye devam etseler de, en azından arada bir uykuları kaçar belki!.. İkincisi, bu cezaevini yapan müteahhit hakkında soruşturma açıp mümkünse cezasını burada çekmesini sağlasanız!.. Üçüncü olarak, kedi isteğim doğruydu, manipülasyon değildi!.. Hepsi bu."


"Acaba fındık fıstık atarlar mı?"

Silivri'ye gelen gazetecilerin özel bir otobüsle dolaşmasını da eleştiren Yıldız, yazısında "Gelmeyeceklerini anlayınca havalandırmaya çıktım. Acaba meslektaşlarımız dikenli tellerin üzerinden bizlere fındık-fıstık atar mı diye bekledim; o da olmadı!.." ifadelerini kullandı. Yıldız, Silivri'ye gelen gazetecilerin Ankara veya İstanbul'da bakanlığa ait bir birimde, bir yandan yemek yerken öte yandan bilgisayar üzerinden Silivri yerleşkesini izleseler daha anlamlı ve gerçekçi bir iş yapmış olacaklarını belirttiği yazısında, Silivri'ye giden gazetecilere sitem eden gazete ve gazetecilerin de potansiyel Silivri adayı olduğunu kaydetti. "Buraya gelip cart-curt yapmanın, yüzgöz olmanın anlamı var mı? Önemli olan 'Silivri İttifakı'nın güçlendirilmesi. Nagehan Alçı'yı dinleyince işe de yaradığını anladım. Görünüşte höt-zöt yapanlar Bakan'a nasıl yağ çektiyse, Nagehan Alçı bile utanmış!.." diyen Yıldız, "Silivri Tatil Köyü" şeklinde nitelendirdiği Silivri Cezaevi'ne yapılan yeni binaların yapımı sırasında su borularının patladığını, bu nedenle cezaevine bir süre su verilemediğini, sular geldikten sonraki günlerde de verilen suyun çamurlu geldiğini bildirdi. Yıldız, yazısında, KCK davalarının da Silivri'de görüleceğini hatırlatarak, "PKK/KCK'lılar da Silivri'ye mi getirilecek ne? O inşaatlar, imaj turları bunun için mi? Düşünsenize İlker Başbuğ'un, Engin Alan'ın yanına PKK/KCK'lı birilerinin verildiğini!.." dedi.


"Yeterince Raci de var Raciye de"

Geçtiğimiz Eylül ayında Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin Öcalan'ın İstanbul'da bir cezaevine nakledilmesini istediğini kaydeden Yıldız, yazısını şöyle bitirdi: "İstanbul'da Silivri'den daha güvenlikli bir başka cezaevi var mı? Gazeteciler de gördü işte!.. Acaba Öcalan'a layık mı? Bir de bu açıdan Silivri analizi yapsalar, ne iyi olur değil mi? 12 Eylül... Mamak... Sağcılarla solcuların aynı hücrelerde terbiye edilmesi... Meşhur 'işkenceci' cezaevi Müdürü Raci Tetik... Darbeci / ABD'ci / Federasyoncu Evren'in izinden gidildiğine göre Silivri için niye olmasın ki?!.. Nasılsa hazırda bolca 'Raci'ler -hatta 'Raciye'ler- de var. Bir de her sabah hep birlikte 'Kindar ve dindar gençliğe hitabe' okutuldu mu , tamamdır!.. Silivri'den kucak dolusu sevgiler..."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon