'Sınava endeksli bir sistemde kapanmaz'

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Dershaneler kapatılacak” dedi. Bu kurumlar gerçekten kapatılacak mı, kapatılacaklarsa 100 bin çalışan ne olacak, apartmanlarda kurulu bu binalar okul olur mu, olsa bile öğrenci gider mi, kapatma yöntemi, zamanlaması var mı, gibi soruların yanıtlarını bilen yok!

Fen Bilimleri Dershanesi kurucusu Nazmi Arıkan, “Dershaneler yasayla kurulmuş kurumlardır ve yasa koyucu istediği zaman kapatabilir” dedi ve şöyle devam etti: “Ancak, bakanın, Başbakan’ın aklından geçeni söyleme hakkı yok. Kapatılacaksa yöntemin ne olacağını belirleyecek ondan sonra kamuoyu karşısına çıkacak. Yerine ne geleceği açıklanmadan söylenince insanları tedirgin etmekten başka bir şeye yaramıyor.”

‘Apartmana niye gelsin?’

Türkiye’deki 4 bin dershaneden sadece 100’ünün özel okul standartlarına uygun olduğuna dikkat çeken Arıkan, devletin özel okul açacak dershanelere özel bir uygulaması, teşviki olmadığını belirtti. Dershanelerin apartmanlarda kurulu olduğunu hatırlatan Nazmi Arıkan, “Bakanlık Meclis’ten bir karar çıkarır, ‘Mevcut dershaneler mevcut standartlarıyla okul olabilir’ diyebilir ama bu yöntemi biz istemeyiz. Apartmanda okul yaparsam rekabet edemem. Kampuslu, bahçeli okul varken öğrenci apartmana niye gelsin?” dedi.

‘Kaçak eğitim almış başını gidiyor’

Dershanelerde 100 bin çalışan bulunduğuna da dikkat çeken Arıkan, çalışanlarla sözleşmelerin yapıldığını, iş akitlerinin sürdüğünü, kazanılmış hakları bulunduğunu da kaydetti.

Nazmi Arıkan, “merdiven altı” tabir edilen kaçak dershanelerin uzun süredir serbest olduğunu belirterek “Yasalarla yapılan düzenlemelerle Türkiye’de suç olup cezası olmayan şey kaçak eğitim! Kaçak eğitim yapmak suç ama cezası yok! Dolayısıyla kaçak eğitim almış başını gidiyor. Bu konuda dernek olarak yüzlerce şikâyetimiz, suç duyurularımız var ama bir sonuç yok” dedi.

EğitimSen Basın Yayın Sekreteri Tuğrul Çulfa, “Dershaneleri kapatacaklarını sanmıyorum. Gündem belirlemeye çalışıyorlar. Sınav endeksli bir sistemde ‘Dershaneleri kapatıyorum’ demek, havanda su dövmektir” diye konuştu.

Dershaneler faaliyetlerini sürdürmeli

Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, “Dershanelere herkes gidiyor, ancak bölgeler ve okullar arası farklılıklardan dolayı öğrencilerin eksikliklerini kolayca giderebildiği dershanelerden orta ve dar gelirli ailelerin çocukları daha çok faydalanıyor. Bu nedenle, bir ‘sosyal adalet mekanizması’ gibi çalışan dershaneler, her ne şekilde olacaksa olsun faaliyetlerini sürdürmelidir” dedi. Özer, “Dershaneler kapatılırsa ne olur” sorusunu şöyle yanıtladı:

* Dershaneler kapatılırsa, başta Doğu ve Güney doğu olmak üzere, bölgeler ve okullar arası farklılıklardan dolayı yetersiz eğitim alan orta ve dar gelirli ailelerin çocukları ile zengin semtlerde oturan, özel ders alan ve iyi okullarda okuyan çocuklar arasındaki uçurumu giderme imkânı kalmayacaktır.

* Dershaneler kapatılırsa, yaklaşık 4 bin dershane binası, araç ve gereçleri ile atıl duruma düşecek, 50 binden fazlası öğretmen olmak üzere yöneticisi, sekreteri, bilgi-işlemcisi, muhasebecisi, müstahdemi, kantincisi, güvenlikçisiyle 100 bine yakın çalışan işsiz kalacaktır.

* Dershaneler kapatılırsa, bu talebi karşılamak için kaçak, kontrolsüz, merdiven altı, kayıt dışı oluşumlar ortaya çıkacak, devletimizin önemsenecek miktarda bir vergi kaybı olacaktır.

* Dershaneler kapatılırsa, eğitim sektörü, bir-iki yıl gibi kısa sürede, görünür başarılar elde ederek rekabet ortamı oluşturan ve okulları da hareketlendiren dinamik bir aktörünü kaybedecektir.