"Sincan'ı 179 AKP'li ziyaret etti"

CHP'li Kart, "Deniz Feneri Soruşturması ve köstebek ilişkileri" konusunda Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Kart gündeme getirilen iddialarla ilgili, "Kimseyi mahkum etmiyoruz, somut bulgular, alınan kararlar ve olayın seyri siyasi iktidar himayesindeki kirli ilişkileri, hayır ve yardım parası ile yapılan yolsuzlukları gösteriyor" dedi.

Kart, 2005-2009 yılları arasındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce gerçekleştirilen 700 ihalede 1 milyar 620 milyon harcandığını, bu tutarın yüzde 95'inin ASKON, TUSKON ve MÜSİAD üyesi şirketlere gittiğini yine bu rakamın yüzde 20'sinin doğrudan hükümetin sözcüsü olan 4 gazete ve televizyona aktarıldığını söyledi.

Kart, görevden alınan Deniz Feneri Soruşturmasını yürüten savcıların çalışmaları dışında İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliğinin 34 sayfalık raporunda da suçlamaların doğruluğunu gösteren tespitler olduğunu, ancak Bakanlığın bu raporu yalanladığını söyledi.
 

"Bakan 15-16 Ekim'de neredeydi?"

CHP'li Kart, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın korumasının soruşturmayla ilgili Belediye Başkanını arayıp uyardığı iddiasıyla ilgili de yeni sorular yöneltti. Koruma müdürünün bu aramayla ilgili savcılıkta verdiği ifadede, "Ertesi gün Bakan Kırıkkale'ye gidecekti. Belediye başkanına hazırlık yapması için haber verdim" dediğini hatırlatan Kart, "Peki, ertesi gün Bakan nerede? Bakan ertesi gün yani 15 Ekim ya da 16 Ekim tarihlerinde nerede? Gece yarısı Bakan Kırıkkale'yi mi gidiyor. 15-16 Ekim'de Kırıkkale'de mi" sorularını yöneltti.
 

"Cezaevini iki bakan ziyaret etti"

Kart'ın son ve yeni iddiası ise Deniz Feneri soruşturması kapsamında tutuklananların yattığı Sincan Cezaevi'ne yapılan ziyaretlerle ilgili oldu. Kart, "Neden 150'yi aşkın AKP milletvekili ve iki Bakan gruplar halinde Sincan Cezaevini ziyaret ediyor? Burada şüphelilere moral vermenin ötesinde bir takım teminat ve sözler mi veriliyor? İnsani, dostluk ilişkileri çerçevesinde 1-2 kişi gidebilir ama iktidar grubunun yarıya yakını bakanlarla gruplar halinde bunu yapıyorsa bu sorgulanır. Bu başlı başına imtiyaz yaratma, adli mercilere gözdağı vermektir. Ayrıca itiraf psikolojisine girenlere 'biraz sabredin' denilerek teminat mı verilmektedir" dedi.
 

"Suçüstü ve iştirak tablosu"

Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili süreci, "Bu tablo suçüstü ve iştirak tablosu" olarak nitelendiren Kart şöyle devam etti:

"AKP hem siyasi iktidar hem de tüzel kişilik olarak bu tablonun odağında yer almaktadır. AKP'nin de paniği buradan kaynaklanmaktadır. Zahit Akman, Zekeriya Karaman bizim muhatabımız değil. CHP olarak bu ilişkiler ağı içinde AKP'nin tüzel kimlik olarak varlığını gösteren noktalar olduğu için, devlet nüfuzuyla bu kirli ilişkiler sürdürüldüğü için bu kirli ilişkileri takip edeceğiz."
 

170 milletvekilinden ziyaret

Kart, "Sincan Cezaevini ziyaret eden bakanlar kim" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Bakanlardan birinin Sayın Suat Kılıç olduğu bilgisi var. Öyle anlaşılıyor ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu yoğun ziyaretçi sorumluluğunu üstlenemiyor. O sebeple Ceza ve Tevkifleri Müdürlüğünün talimatları yoluyla bu ziyaretler yapılıyor. Bize ulaşan bilgiler 170 civarında milletvekilin ve iki bakanın bu ziyaretleri yaptığı yönünde."

Kart diğer bakanın ismiyle ilgili soru üzerine, soru önergeleri, kayıtlar bunu açıklığa kavuşturmaya çalıştığını söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın gün ışığına ayarlı yeni mesai önerisi Kart'a da soruldu. Bunun teknik bir konu olduğunu söyleyen Kart, "Tartışılması gerekir. Önyargılı bir değerlendirme yapmak istemiyorum" dedi.