'Sistemin hesaplamasını değiştirmeye çalışıyoruz'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştayın YÖK'ün farklı katsayı kararını durdurmasının ardından ''Alanları değiştirmeyeceğiz, sistemin hesaplamasını değiştirmeye çalışıyoruz. Alanında giderse mesela 10 puan, gitmezse 0. Burada toplama işlemi yapıyorsunuz, çarpma işlemi yok'' dedi.

'Sistemin hesaplamasını değiştirmeye çalışıyoruz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.02.2010 - 07:24

Gazikent Üniversitesi'nin davetlisi olarak Gaziantep'te bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştayın YÖK'ün itirazını reddetmesine ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yaptıkları ön çalışmanın daha basit bir sistem olacağını belirten Özcan, ''Ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı budur. Alanındaysa şu kadar ek puan alıyor, test puanları da şudur. Toplarsanız öğrencinin puanı çıkar'' dedi.

Bir gazetecinin ''Farklı katsayı mı? Tek katsayı mı olacak?'' sorusu üzerine Özcan, ''Alanında gidene bir şey eklenecek, gitmeyene eklenmeyecek. Daha basite indirgenecek'' diye konuştu. Özcan, ''Alanları değiştirmeyeceğiz. Sistemin hesaplamasını değiştirmeye çalışıyoruz. Alanında giderse mesela 10 puan, gitmezse 0. Burada toplama işlemi yapıyorsunuz, çarpma işlemi yok'' dedi.

 

'Yanlış anlaşılma olmasın'

Bir soru üzerine Özcan, yeni sistemi ortaya koyarken teknik detayı ile birlikte vereceklerini belirterek, ''Yanlış anlaşılma olmasın. Tatminkar bilgi verince insanların ikna edilmesi daha kolay oluyor. 14 gibi bir rakama çıkmaları da ondandır zaten'' dedi. Gerekçeyi henüz görmediklerini belirten Özcan, ''Türkiye'nin böyle hukuk alanında bu kadar sorun yaşadığı zamanda 14-15 oyla tabii hoş bir şey'' diye konuştu. Özcan, YÖK Genel Kurulunun 4 Martta toplanacağını hatırlatarak, 18 Mart'ta da bir toplantı yapacaklarını, bu toplantıda bu konunun yanı sıra disiplin dosyalarını görüşeceklerini söyledi.

Bir gazetecinin ''Toplantı olağanüstü mü olacak?'' sorusu üzerine Özcan, ''Hayır. 18'inde kesin bir sonuç çıkacak'' dedi. Özcan, ''Katsayılarda bindelik sisteme mi, yüzdelik sisteme mi devam edilecek?'' sorusuna karşılık olarak, ''Hayır, çok detay söyleyemem. Ama daha basit bir şey olacak'' yanıtını verdi. Bu konuda üç başlık olduğunu ifade eden Özcan, bunlardan birinin ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı (AOBP), diğerinin testlerden alınan skor, bir diğerinin ise katsayı olduğunu belirtti.

Bunları herkesin daha iyi anlayacağı, basit bir hale getirmeye çalıştıklarını anlatan Özcan, şunları kaydetti: ''Onun için bir çalışma grubu kurup, onlardan çalışma isteyeceğiz. Ön çalışmamız da var. Ana hatları da belli. Yapacağımız şey daha basit bir sistem olacak. AOBP budur. Alanındaysa şu kadar ek puan alıyor. Test puanları da şudur. Toplarsanız öğrencinin puanı çıkar. Biliyorsunuz istatistikte öğrenci notlarını arttırmak istediğinizde mesela 1.2 katsayısı ile çarparsınız ya da belli bir katsayı eklersiniz. İşte 10 puan gibi mesela. Ama çarptığınızda öğrenciler arasındaki eşitlik bozulur. Türkiye'de yıllardan beri yapılan budur. Onun daha düzgünü eğer öğrencilere puan vermek gerekiyorsa ilave katsayıdan dolayı, bir rakamı bir sabite eklemek daha iyidir. İstatistiki olarak daha doğru sonuçlar verir.''

Özcan, AOBP'nin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan geldiğini ve ÖSYM'ce hesaplandığını belirterek bu konuda kendilerinin bir şey yapmadığını belirtti. Katsayının ise bir rakamla çarpıldığını anımsatan Özcan, ''Katsayı bir rakamla çarpılıyordu, artık yükseltmek değil buraya bir sabit koyalım. 5 puan... Alanında gidiyorsa o puanı verin, yoksa vermeyin. Ve bir de test puanı var, üçünü toplayacağız işte. Artık çarpma filan yok; sabit olacak. O sabiti ekleyeceksiniz'' dedi.

Bir gazetecinin ''Farklı katsayı mı olacak?'' sorusu üzerine Özcan, ''alanında giden öğrencilere bir puan ekleneceğini, gitmeyenlere ise eklenmeyeceğini'' yineledi. ''İletişim lisesini bitiren, iletişim fakültesine girebilecek mi?'' şeklindeki bir soruya karşılık, ''Hayır gidemeyecek. Orada bir değişiklik yok'' diyerek yanıtladı. Alanları değiştirmeyeceklerini vurgulayan Özcan, ''Sistemin hesaplamasını değiştirmeye çalışıyoruz. Alanında giderse mesela 10 puan, gitmezse 0. Burada toplama işlemi yapıyorsunuz, çarpma işlemi yok'' dedi.

Bir gazetecinin ''Peki bu karar da Danıştaya giderse ne olacak?'' sorusuna ise Özcan, ''Bu istatistiksel olarak daha doğru bir şey. Eğer komisyondan güzel bir şey gelirse size duyururuz'' dedi. Özcan, komisyonda istatistikçilerin ve matematikçilerin olduğunu ifade etti. Özcan, başka bir soru üzerine, sistemdeki puan aralığının değişmeyeceğini söyledi.
Bir gazetecinin yasada ortaöğretim puanının katsayı ile çarpılmasının olduğunu söylemesi üzerine, ''Hayır (ekleyin) diyor. (Ortaöğretim başarı puanını bir şekilde yansıtın) diyor'' dedi. Özcan, ''Önümüzdeki sene bir yasa değişikliği olabilir mi?'' sorusunu ise, ''Onu bilemiyorum. Kanun değişikliği yapmak rasyonel görünmüyor'' yanıtını verdi.

 

'Sınavın ana hatları değişmeyecek'

Özcan, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Muhittin Şimşek ve Prof Dr. Berrak Kurtuluş ile birlikte Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı'yı ziyaret etti. Özcan, ziyaret sırasında gazetecilerin ''Danıştay'ın iptal kararına'' ilişkin sorusunu yanıtlarken, iptal kararının henüz ellerine ulaşmadığını, iptal kararının gerekçelerini henüz görmediklerini, bir değerlendirme yapmaları için erken olduğunu ifade ederek, ''Gün içinde belki web sayfalarına da koyarlar ve bir şey söylemek mümkün olur'' diye konuştu.

Sınava girecek öğrencilerden derslerine çalışmaya devam etmelerini isteyen Özcan, sözlerinin şöyle sürdürdü: ''Öğrencilerimize şunu söyleyebiliriz: Sınavın ana hatları değişmeyecek, değişse değişse belki birkaç küçük rakam değişecek. Onun için onların gerçekten merak edecekleri bir şey yok. Onlar çalışmaya devam etsinler. Zaten Danıştay ile iyi bir yere geldik, 14-15 gibi bir rakamla reddedildi, 14 Sayın Danıştay üyesini ikna etmiş durumdayız. Bu sefer çok detay vermiştik. Düzenlemeyle ilgili o türden bir çalışma daha yaparsak, düzenlemeyle birlikte teknik detayları da beraberinde sunarsak belki dava açılmadan geçebilir diye düşünüyoruz.'' Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı da Özcan'ı Gaziantep'e görmekten mutluluk duyduklarını belirtti.
 

Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret

Prof. Dr. Özcan, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı'dan sonra Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'i ziyaret etti. Özcan ziyaret sırasında, Gaziantep'in üniversite kenti olma yolunda hızla ilerlediğini, YÖK'ün Gaziantep'in yükseköğretimde gelişmesi için çaba gösterdiğini ifade etti. Sınırların açılmasından dolayı Türkiye'ye yabancı öğrenci girişinin artırılmasında Gaziantep'e çok büyük bir rol düştüğünü kaydeden Özcan, ''O zaman bu resim daha tam bir şekle bürünebilir, şimdilik eksikliğimiz o görülüyor. Yükseköğretim sistemimizi dışarıya açamadık maalesef yıllardan beri. Hükümetimizin açılımları sayesinde iyi bir ivme yakaladığımızı düşünüyoruz. Yabancı öğrenci çekebilirsek, buradaki öğrenci kompozisyonumuzu renklendirebilirsek zannediyorum yükseköğretimimizde önemli bir aşamayı geçmiş sayılırız'' diye konuştu. Ziyaretinden dolayı Özcan'a teşekkür eden Asım Güzelbey ise Gaziantep'in Türkiye'nin ve dünyanın en hızlı gelişen ve değişen kenti olduğunu vurguladı.
 

Özcan, GSO'yu ziyaret etti

Özcan, Gaziantep Sanayi Odası'nı (GSO) ziyaretinde, Gaziantep'in gelişimini takdirle karşıladığını, Gaziantep Üniversitesi'nin yanında iki vakıf üniversitesinin burada kurulmasının tesadüf olmadığını, kentin, sanayinin yanında yüksek öğretimde de önemli bir merkez olarak tanımlanabileceğini söyledi. Üniversite-sanayi işbirliğinin önemine işaret eden Yusuf Ziya Özcan, bu işbirliğini mümkün kılacak yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek gerektiğini, en önemli yapısal değişikliklerden birisinin, üniversite hocalarının sanayideki faaliyetlere katılımını kolaylaştıracak olanakların yaratılması olduğunu belirtti.

Tam Gün Yasası içinde döner sermaye ile ilgili pek çok mevzu olduğunu ifade eden YÖK Başkanı Özcan, ''Tam Gün Yasası'nda şöyle bir düzenleme oldu; 100 liralık bir iş yapıldığında bunun yüzde 15'i devlet tarafından alınacak ama yüzde 85'i öğretim üyesine verilecek. Bu değişiklikten sonra göreceksiniz, üniversite hocalarımız sanayi ile işbirliği yapmak için adeta can atacaklar. Bu, sizin yapmayı istediğiniz işbirliğinin en önemli temel taşlarından birisi olacaktır'' diye konuştu.
 

'Kemikleşen katsayı problemi'

Prof. Dr. Özcan, mesleki ve teknik eğitimin öneminden de bahsederek, şunları dile getirdi:
''Türkiye'de çok uzun zamandan beri neredeyse kemikleşen bir katsayı problemi oldu. Maalesef mesleki ve teknik eğitimdeki meseleler, gelip katsayıya kilitlenir bir özellik kazandı. Biz bu durumu kırmak istiyoruz. Danıştay'ın son kararı ile ilerleme kaydetmiş gibi görünüyoruz. Bir mutabakat yakalamak üzereyiz. Katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. İnşallah yapacağımız düzeleme ile bir daha böyle bir sorunla karşılaşmayacağız ve mesleki ve teknik eğitimde istediğimiz yere geleceğiz.'' İnovasyon ve patent konularında hazırlıkları olduğunu, YÖK'de teknoloji transfer ofisleri üzerine çalıştıklarını bildiren Özcan, ABD'nın gelişmesinin en büyük nedenlerinden birisinin teknoloji transfer ofislerinin çok iyi çalıştırılması olduğunu savundu.
 

'Yargıdaki kaos'

YÖK Başkanı Özcan, bir gazetecinin, ''Danıştay'a yaptığınız itiraza ret geldi. Şu anda yargıda bir kaos var. Bu kaosun içinde sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna karşılık, ''Biz, Danıştay'ın son kararı ile ilgili gerekçeli raporunu almadık. Onun için burada bir şey söylemem hatalı olur. Ama, oy oranına bakarsanız 14-15 gibi oy oranıyla reddedildi, o çok tatmin edici bir şey. Bu demektir ki 14 tane değerli Danıştay üyemizi ikna ettik. Zannediyorum birazcık daha teknik bilgiyle karşılarına gelirsek hepsini ikna edebileceğimizi düşünüyoruz'' yanıtını verdi. Gazetecinin, ''Yargıdaki kaos ortamında ikna edebileceğinizi düşünüyor musunuz?'' sorusunu ise Özcan, ''Tabi. Ben zannetmiyorum ki o bizi etkilesin. Danıştay bu sefer meseleyi çok iyi noktaya getirdi. Yeni bir düzenlemeyle geldiğimizde zannediyorum kabul edilir nitelikte olacak'' şeklinde yanıtladı.
 

'Döner sermaye sisteminde reform yapılmalı'

GSO Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer de ilk defa bir YÖK Başkanı'nın sanayi odasını ziyaret ettiğini, ziyaretin üniversite-sanayi işbirliği açısından önemli olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye'de üniversite-sanayi işbirliği konusunda uzun yıllardır yaptığımız çalışmalar ve projelerle birlikte 'rol model' haline geldik. Örnek gösterilecek birlikteliğimiz var'' ifadelerini kullandı. Sanayinin rekabet gücünün artırılması ve sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu, bunun için bilgi-teknolojinin yanında yetişmiş insan gücünün önemli olduğunu vurgulayan Koçer, kalifiye insan bulmada zorluk yaşadıklarını belirtti. Kesintilerin minimuma indirilmesi için döner sermaye sisteminin değiştirilmesini isteyen Nejat Koçer, bunun üniversite-sanayi işbirliğini hızlandıracağını söyledi.
 

GTO ziyareti

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Gaziantep Ticaret Odası'nı (GTO) ziyaretinde de yerel yönetim liderlerinin ve mahalli unsurların üniversitelere yardım etmedikleri sürece söz konusu kentteki üniversitelerin gelişmesinin mümkün olmayacağını anlattı. Özcan, ''Gaziantep'teki hem devlet üniversitemiz hem iki tane vakıf üniversitemiz çok kısa zamanda yol alacaklar. Bu da bu şehrin sosyo-ekonomik gelişmesi, kültürel gelişmesi için son derece faydalı bir husustur. Ümitlerimi yükselttiniz. Geldiğimden son derece memnun olduğumu ifade etmek istiyorum'' şeklinde konuştu.

GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan ise GTO'nun eğitim, kültür ve sanatta çok yoğun faaliyetlere öncülük etmeye çalıştığını dile getirerek, ''Gaziantep, özellikle son yıllarda sanayi ve ticarette kat ettiği aşamayı eğitim, kültür ve sanatta kat etmeye çalışıyor. Üniversitelerimizle çok yakın ilişki içindeyiz'' dedi. Gaziantep'in üniversiteler kenti olmaya doğru yürüdüğünü belirten Aslan, ''Nerede eğitim var, orada gelişme var'' diye konuştu. YÖK Başkanı Özcan'ın ziyaretlerinde, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun da bulundu.

 

'Biz elimizden geleni yapıyoruz'

Özcan, katsayı ile ilgili yaptıkları düzenlemelerin Danıştay tarafından kabul edilmediğini hatırlattı. Son alınan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca 15'e 14 oyla reddedildiğini hatırlatan Özcan, ''Bu, 14 üye tarafından sistemin anlaşıldığı ve takdir gördüğü anlamına gelir. Bu bize cesaret verdi. Hukuk, neredeyse darbesinin olduğunun söylenildiği şu günlerde, böyle bir noktaya gelmeyi ben olumlu buluyorum. İnşallah devam eder'' diye konuştu. Sanayi ve Ticaret Odası gibi iş dünyası ile alakalı kurumlardan destek isteyen Özcan, 1998 yılı uygulamasından sonra meslek liselerine gidenlerin sayısının düştüğünü 2002 yılından itibaren ise öğrencilerin sayılarının arttığını söyledi. Özcan, ''Ama biz problemi maalesef düzeltemedik. Sayıların azalması tek başına çok üzücü bir şey değil, mesleki ve teknik eğitime verilen prestijin düşmesi önemli. Çünkü bu okul mezunları olmazsa biz Türkiye'de sürekli ekonomik kalkınmanın olacağına inanmıyoruz'' diye konuştu.

''Bu okulların düştüğü durumun, sayılarının ve prestijlerinin azalmasının, daha fazla bir eğitime layık görülmemelerinin ekonomi için kötü bir şey olduğunu'' ifade eden Özcan şunları kaydetti: ''Biz elimizden geleni yapıyoruz. Bazen önümüzdeki barajı aşmak zor oluyor. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç oluyor. Sanayi ve ticaret odalarını ziyaret ederek derdimizi anlatacağız. Sizden ricamız bu meselelerde, her ne kadar iyi bir yere gelmişse de devamlı olarak mesleki eğitimin iyileştirilmesi konusunda bize yardımcı olmanızdır. 'İş dünyasından da yardım alabilirsek çok iyi bir yerde olabiliriz' diye düşünüyoruz. Ama yardım alamadık. 'Mesleki Eğitim Memleket Meselesi' sloganı atan bazı gruplar bize bu katsayı meselesinde yeteri kadar arka çıkmadılar. Gerçeği bu. Madem bu kadar önemliydi. Biz onlardan beklerdik ki Danıştay 8. Dairesi üyeleriyle konuşsunlar. Bizim için talepte bulunsunlar, isterdik. Ama maalesef o olmadı. Yeni gelen TÜSİAD Başkanı şanstır belki de. İş adamlarının giderek mesleki eğitimle ilgili ihtiyaçları anlatması bizim dışarıdan meselelerin önemini anlatmamızdan daha etkili olur. Sizin konuşmanız benimkinden daha büyük ağırlık taşır.''
 

'Daha çok öğrencinin mesleki eğitime yönlendirilmesi'

Katsayının eşitlenmesi durumunda bile meslek lisesi mezunlarının çok azının üniversiteye girebileceğini belirten Özcan, ''Önemli olan o değil. O kapıyı açık bırakarak onlara daha fazla ümit vererek daha çok öğrencinin mesleki eğitime yönlendirilmesidir'' diye konuştu. Amaçlarının bütün mesleki ve teknik eğitim öğrencisini üniversiteye taşımak olmadığını belirten Özcan, bu öğrenciler arasında başarılı olanların üniversiteye girmesine imkan tanımanın önemine işaret etti.

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan da yaptığı konuşmada, konunun hassas bir konu olduğunu ifade ederek, durumun eşitsizlik yarattığını, bunun da insan haklarına aykırılık oluşturduğunu ve doğru bulmadıklarını söyledi. Aslan'ın, ''Burada konu olan imam hatip liseleri hepimiz biliyoruz'' sözü üzerine Prof. Dr. Özcan, ''Hocam öyle ama onlar sayısal olarak az'' dedi. Bunun üzerine Aslan, kendisinin bu düşüncede olduğunu belirtti.


 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler