Sivas katliamı sanığı öldü

Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde 37 kişinin ölmesiyle ilgili soruşturmanın '1 numaralı sanığı' olarak aranan dönemin Refah partili Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın, dün Sivas'ta kalp krizi geçirerek öldüğü ortaya çıktı. Erçakmak'ın ailesi tarafından gizlice gömüldüğü belirtildi.

Sivas katliamı sanığı öldü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.07.2011 - 12:21

2 Temmuz 1993 yılında 37 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Sivas Olayları'nın firari sanığı Cafer Erçakmak'ın (72)öldüğü, cenazesinin güvenlik güçlerinin bilgisi olmadan aile fertlerince gizlice toprağa verildiği öğrenildi.

Olay üzerine Sivas Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri konuyla ilgili araştırma başlattı. Yukarı Tekke Mezarlığı'na gelen ekipler Erçakmak'a ait olduğu iddia edilen mezarda yüzeysel bir inceleme yaptı. Mezar tahtasını kontrol eden ekipler, daha sonra Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmeye gitti.

Mezar tahtasının bir yüzünde 'Mehmet Dayı', diğer yüzünde ise ''C.E. 11.07.2011'' yazdığı görüldü. Basın mensupları da mezarı görüntüledi.

Yetkililerle, emniyet birimleri ise mezarın henüz Cafer Erçakmak'a ait olduğunun kesin olarak tespit edilmediğini, ancak araştırmaların sürdüğünü belirtti. Cenazenin Erçakmak'a ait olması durumunda, saklanmasına yardım ettiği iddia edilen kişilerin de tespit için çalışma yapılacağı ve bu kişilerin sorgulanacağı belirtildi.

Öte yandan Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü kayıtlarında Cafer Erçakmak adıyla düzenlenen cenaze bilgi formunda, söz konusu kişinin ölüm tarihi 10.07.2011 olarak gösterildi.

Kişisel bilgiler ile adres ve telefon bilgilerine yer verilen söz konusu belgenin not kısmında ''Evde 09:30'' yazdığı görüldü. Ölüm nedeni kısmında ise ''akut myokard infarktüsü'' yazdığı gözlendi.

Sivas Olaylarının azmettiricisi olduğu ileri sürülen ve 18 yıldır firarı olan Erçakmak'ın uzun yıllar Fransa'da saklandığı iddia edilmişti.

 

Avukattan başvuru

Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davanın müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, firari sanıklardan Cafer Erçakmak'a ait olduğu iddia edilen mezarın açılarak, ölen kişinin kimliğinin tespit edilmesini talep etti.

Sarıhan, Erçakmak'ın da aralarında bulunduğu 7 firari sanığın yargılandığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu dilekçede, Sivas Olayları Davası'nın bir numaralı sanığı olan ve halen yakalanamayan Erçakmak'ın, Sivas Yukarı Tekke Mezarlığına gizlice defnedildiğine ilişkin haberlerin bugün basında yer aldığını anımsattı.

Bu durumun, 18 yıldır yurt içinde ve dışında aranmakta olan sanığın ölüm haberinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konusunda kendilerinde ciddi bir kuşku yarattığını ifade eden Sarıhan, ''18 yıldır kaçmayı başarmış olan bir şahsın böyle bir yolla 'aranmaktan kurtulma yolunu' denemesi akla gelmeyecek bir durum değildir. Bu nedenle anılan mezarlığın açılarak gerçekten ölen şahsın Cafer Erçakmak olup olmadığının saptanmasını talep ediyoruz'' dedi.

Erçakmak'ın yurt dışında aranmasına ilişkin işlemlerde ciddi eksiklikler olduğunu ve sanığın 765 sayılı TCK'nın 146. maddesi gereğince de hakkında tutuklama kararı olduğu bilgisinin ilgili makamlara iletilmediğini belirten Sarıhan, bu durumun, ancak mahkemeye yaptıkları başvurunun ardından yakın bir tarihte düzeltildiğini hatırlattı.
Şenal Sarıhan, dilekçesinde, şunları kaydetti:

''7 Ocak 2006 tarihinden itibaren kırmızı bültenle aranması istenen Cafer Erçakmak, mahkemenizin emniyete arama talimatı vermesi üzerine sadece Sivas'taki ikametgahından aranmakla yetinilmişti. 2004-2008 yılları arasında tüm aramalar ikamet adresinde idi. Davaya katılmamızın ardından Sivas Emniyet Müdürlüğüne yazılan arama istemlerinize verilen yanıtlarda da sanığın, evine gidildiği ve evinde bulunamadığı yolunda bilgilerin yinelenmesi üzerine aranmakta olan bir sanığın evinde bulunmasının mümkün olmayacağını belirterek sanığın aranması için gerekli çabanın gösterilmediği yolundaki kaygılarımızı bilgilerinize sunmuştuk. Ancak şu anda ailesi tarafından defnedildiği iddia edilen sanığın Sivas'ta bulunduğu somut olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır. Oysa mahkemenize daha önce sunmuş olduğumuz resmi belgelere göre ise sanık Fransa'da ikamet ediyor biçiminde görülüyordu. Bu belgelerin 'resmi' oluşları karşısında, resmi makamların mı yanıltıldığı, bu yanıltmanın kimler tarafından yapıldığı sorularını ciddi bir biçimde sormak gerekiyor.''

''Ayrıca sanık sürekli Sivas'ta idiyse ya da yurt dışından hasta olarak Türkiye'ye getirilmişse bütün bu süreçlerde aranmakta olan birinin bütün resmi görevlileri aşarak Sivas'a ulaşmış olması ayrı bir soru işaretidir'' görüşünü dile getiren Sarıhan, ''Yargılamanın ciddi bir iş olduğu son derece de açıktır. Sanığın yargı önüne getirilmesi bir kamu görevidir. Dosyamızda karşılaştığımız olgular, bu görevin yapılmasında gerekli özenin gösterilmediği yolunda ciddi bir kaygı yaratmaktadır'' ifadesini kullandı.

Sarıhan, defnedilen şahsın Erçakmak olup olmadığının Adli Tıp kanalı ile saptanmasını ve ardından yakalama konusunda açık ihmalleri olduğunu iddia ettiği Sivas Emniyet Müdürlüğü ve diğer saptanacak kamu görevlileri hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesini talep etti.
 

 


 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler