Siyaset erkek işi midir?

Gönülbirliği Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nce, kadınların siyasal katılım çekincelerinin nedenlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının tartışılması amacıyla yürütülen Zamanı Geldi Projesi kapsamında bir anket çalışması düzenlendi. Sosyolog Doç. Dr. Necmettin Özerkmen başkanlığındaki bir ekip, Ankara'da yaklaşık 500 kadınla yüz yüze görüşmeler yaparak ilginç sonuçlara ulaştı.

Ankete katılan kadınların dörtte üçü siyasetle ilgilenmediklerini belirtirken, bir siyasi partiye üye olanların oranı yüzde 6, bir siyasi partinin sempatizanı olanların oranı ise yüzde 17.4 olarak belirlendi. Bir siyasi partiye üye olan kadınlar ise genellikle merkez kitle partilerini tercih ediyor. Katılımcıların yüzde 53.8'inin siyasetle ilgisi ise gazete ve TV haberleriyle sınırlı.

Sonuçlara göre, kadınların hayatlarında önem verdikleri şeyler arasında siyaset son sırada yer alıyor. Katılımcıların yüzde 72.1'i için iyi bir anne ve eş olmak, hayatlarındaki en önemli olgu, bunu sırasıyla mesleki ve sosyal faaliyetler izliyor.

Ankete katılan kadınların dörtte üçünün aklına siyaset denilince negatif çağrışımlar geliyor. Katılımcıların yüzde 28'i siyaset denilince akla gelen ilk şeyin ''yalan ve sahtekarlık'', yüzde 27.3'ü ''yerine getirilmeyen sözler'', yüzde 12.6'sı ise ''yolsuzluk'' olduğunu ifade ediyor. Türkiye'de siyaset kurumunun işleyişini katılımcı kadınların yüzde 42.4'ü çok kötü, yüzde 41.5'i ise kötü buluyor.

Siyasete katılımda en önemli engel, ekonomik yetersizlik

Ankete katılan kadınların hemen hemen hepsi, kadınların siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarında yeterli oranda temsil edilmediğini düşünüyor.

Katılımcıların yüzde 66.4'üne göre, siyasal katılımı engelleyen en önemli faktör kadınların yeterli ekonomik gücü olmayışı. Bunu sırasıyla kadınların siyaset konusunda yeterli destek ve teşvik görmemesi, aile sorumlulukları, eğitim düzeylerinin yetersizliği takip ediyor. Ayrıca ''siyaset erkek işidir'' veya ''kadının yeri evidir'' yargıları da kadınların siyasette yeterli düzeyde temsil edilmelerini engelliyor.

Anket, kadınların siyasal katılımından birinci derecede sorumlu tutulan kurumun, devlet olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 39'u devletin, yüzde 21'i siyasi partilerin, yüzde 16.4'ü kadınların, yüzde 10.9'u ise sivil toplum kuruluşlarının kadının siyasal katılımını arttırıcı önlemler alması gerektiğini düşünüyor.

Kadın, aile desteğine ihtiyaç duyuyor

Kadınlar, aktif siyasette yer almak için en çok aile desteğine ihtiyaç duyuyor. Ankete katılanların yüzde 38.6'sı aile desteği, yüzde 23.6'sı ekonomik destek, yüzde 10.4'ü de siyasi parti desteğinin kadınların siyasi katılımını arttırmada gerekli olduğunu ifade ediyor.

Siyaset yapan kadın sayısının arttırılması konusundaki önerileri sorulduğunda katılımcıların yüzde 43.6'sı kadınların sosyo-ekonomik durumlarının düzeltilmesi, yüzde 17.9'u kadınların sosyalleşmeleri önündeki engeller kaldırılması, yüzde 17.2'si erkekler eğitilmesi, yüzde 11'i her kesimden kadının eğitim seviyesinin yükseltilmesi, yüzde 5.4'ü ise partilerde kadın kotasının uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Ayrıca, kadınların, aile içi kararlara katılımının sağlanmasının, kariyer sahibi olmalarının siyasal parti, sivil toplum kuruluşu, vakıf ve sendika faaliyetlerinde yer almalarının desteklenmesinin, siyasal partilerin kadın kolları faaliyetlerinin toplumun her kesimininden kadına açık olmasının, kadın siyasetçi sayısını arttıracağı ifade ediliyor.