"Somali'yi yalnız bırakmamalıyız"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Somali'de barış ve istikrarın sağlanabilmesi için tüm ülkelerin desteğinin önemli olduğunu belirterek, Somali'nin yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Conrad Otel'de düzenlenen BM İstanbul-Somali Konferansı'nda yaptığı konuşmada, katılımcılara Somali'de kalıcı bir barış ve istikrarın sağlanması için gösterdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Türkiye'nin elindeki tüm imkanları kullanarak aktif rol almak ve katkılarda bulunmak üzere BM'de yer aldığını kaydeden Davutoğlu, "Barışı koruma girişimlerinde, insani yardım konularında ara vermeksizin gayretlerimizi sürdürmekteyiz" dedi.
Somali'nin birliği, istikrarı ve barışı konusunun Türkiye için son derece önemli olduğunu belirten Davutoğlu, bu nedenle barış ve istikrarın yerleşmesi için büyük gayretlerin sarf edilmesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, "Geçici hükümete ülkede barışı ve istikrarı sağlama konusunda destek vermek şart. Türkiye Somali'de bunları görmek istemektedir. Somali'ye tüm olanaklarımız çerçevesinde yardıma devam edeceğiz" diye konuştu.
Türkiye'nin Afrika Birliği'nin stratejik ortağı olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan üyesi olarak Afrika kıtası ve Somali'deki barış ve istikrara destek vermek için gayretlerini sürdürmekte olduğunu söyledi. İstanbul Konferansının bu konuda yapılan en büyük konferans olduğuna işaret eden Davutoğlu, konferansın gündeminin güvenlik konusunu, siyasi yeniden yapılanma çabalarını ve başarılı bir barış sürecini içerdiğini kaydetti.
Uluslararası bir uzlaşının bu doğrultuda oluşması için uğraşıldığını belirten Davutoğlu, barış ve istikrar için Somali çatışmalarının sona erdirilmesi ve geçici hükümete destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin katkılarına değinen ve desteğin süreceğini belirten Davutoğlu, güvenlik güçleri için eğitim hizmetlerine katkıda bulunulduğunu da anlattı. Korsanlığın Somali kıyılarında tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirten Davutoğlu, "Biz bu sorunun giderilmesi açısından her zaman etkili bir koordinasyon ve işbirliğini önermişizdir. BMGK kararlarını destekliyoruz" dedi.
Korsanlığa karşı faaliyetlere yönelik bölgede birleşik bir görev gücünün oluşturulduğunu ve Türkiye'nin de buna destek verdiğini anımsatan Davutoğlu, birkaç tehlikeli girişimin önlenmesinde Türk kuvvetlerinin büyük katkısı olduğunu kaydetti. Somali'deki dengesizliklerin köklerine inerek, çare bulunmasının önemine değinen Davutoğlu, Somali halkının kendi ülkelerinin sorumluluğunu tamamiyle ele alabilmelerinin önemli olacağını kaydetti. Bölgede ekonomi politikalarının geliştirilmesi açısından bölgesel sorumluluk olduğunu belirten Davutoğlu, "Bütün ülkelerin Somali'ye bu zor döneminde desteklemesini bekliyor ve istiyoruz" dedi. Somali'ye komşu ülkeler ve uluslararası camianın desteğinin şart olduğunu, bu sayede kalkınma sağlanabileceğini belirten Davutoğlu, "Somali'yi yalnız bırakmamalıyız" diye konuştu.
İstanbul konferansı çerçevesinde Somali'ye somut ve kalıcı çözüm gelmesine çalışılacağını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası çabalara katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye'nin Somali'nin kardeş halkına destek olmayı sürdüreceğini ve uluslararası platformlarda bu yönde çaba sarf edeceğini sözlerine ekledi.
"Aşırı dincilik darbe indirdi"
Somali Cumhurbaşkanı Serif Şeyh Ahmed, Somali'de hükümetin bütün muhalifleri bir araya getirme çabası olduğunu ve barış yönünde büyük ilerleme kaydedildiğini belirterek, ''Hızlı bir şekilde ülkede daimi bir anayasanın bu yıl içerisinde bitirilmesi için çaba harcamaktayız'' dedi.
''Birleşmiş Milletler (BM) İstanbul Somali Konferansı''nın açılışında konuşan Ahmed, toplantının amacının Somali halkına yardım ve ülkenin kalkınması için çaba harcamak olduğunu söyledi.
Ahmed, ''Somali'de uzun süreden beri problemler yaşanmaktadır. Ülkede istikrarsızlık vardır. Bu krizin sona erdirilmesi için 1991'den beri yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde çabalar harcanmaktadır. Ancak her durum karşısında, yeni bir durumla karşı karşıya kalmaktayız. Somali'de şu ana kadar harcanan çabaların yetersiz, ancak ortaya atılan bütün tedavi edici durumların bu krizin sona erdirmesi için bir girişim olduğunu biliyoruz. Somali'de devlet kurumları çöktü ve bütün bu öneriler sadece hükümetlerin kurulması yönündeydi. Esasında kurumu olmayan bir hükümetin kurulması tabii ki boş bir çabadır, sonuç vermeyecektir'' şeklinde konuştu.
Hükümetin devlet kurumlarının ayakta durabilmesi ve görevini yapabilmesi için de çaba harcadığını belirten Ahmed, ''Güzel çalışmalar yaptık, idare yönünden, sayı yönünden, hizmetler yönünden... Bütün bu çabalarımız Somali'de istikrar ve güvenliğin sağlanması içindir'' dedi.
Ahmed, Somali'de kaynak sıkıntısı çektiklerini ve hükümetin bütün bu zorlukların üzerinden gelemediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Uzun bir süreden beri Somali'de siyasi bir istikrarsızlık ve kargaşa mevcut. Dolayısıyla hükümetimizin sırtında büyük yük var. Somali ekonomisi çökmüş durumda. Somali'deki savaşın devam etmesi halkı olumsuz şekilde etkilemiştir. Çok insan yerinden yurdundan oldu. Aşırı dinciliğin Somali'ye girişi, ülkeye çok büyük darbe indirdi. Somali'de hiçbir şekilde dini, ırkçılık, mezhepsel düzeyde problem yoktur. Bu aşırıcılık, bazı ülkelerde meydana geldi; Somali'de de devlet kurumlarının olmayışını fırsat bilerek yerleşmiş ve organize olmuştur. Şimdi Somali halkının hayatını ve komşu ülkeleri ve dünya ülkelerini etkilemektedir.''
''Korsanlık imajımızı bozuyor"
Ahmed, ülkedeki olumsuzluklardan birinin de korsanlık meselesi olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti.
''Korsanlık olayı, etkin bir şekilde devlet kurumlarının olmayışından meydana gelmiştir. Bunlar sadece uluslararası denizcilik alanında değil, Somali halkının da büyük olumsuzluklar yaşamasına neden olmuştur. Korsanlık olayı bizim imajımızı bozuyor. Bu sadece güvenlik ve siyasi bir mesele değil, bu bütün insanlığı ilgilendiren bir konudur. Gerçekten insani durumu gözönünde bulundurmazsak bunun üstesinden gelemeyiz.''
Somali halkının yaşanan olumsuzluklar karşısında direndiğini ve teslim olmadığını vurgulayan Ahmed, ''Bu konferans, her şeyden önce yeni dünyada böyle bir insanlık dramasının sona erdirilmesi için gösterilen en büyük çabalardan biridir'' dedi. Uluslararası toplumdan Somali ile ilgili görüşlerini değiştirmesini beklediklerini ifade eden Ahmed, şunları kaydetti:
''Somali hükümeti, bütün muhalifleri bir araya getirme çabası içerisindedir. Barış yönünde gerçekten ilerleme sağladık. Terör, şiddet istemeyenlere barış elimizi hala uzatıyoruz ve çaba harcıyoruz. Ehli sünnet ile ve daha önceki İslami parti ile yapmış olduğumuz son anlaşmalar ve aynı zamanda silahlı bazı muhalif gruplarla yapmış olduğumuz anlaşmalar hükümet için, Somali halkı için ve hükümete giren insanlar için iyi bir fırsattı. Hızlı bir şekilde ülke için daimi bir anayasanın bu yıl içerisinde bitirilmesi için çaba harcamaktayız. Bizim görevimizin istikrarı, güvenliği ve ulusal barışı sağlamak ve Somali halkının kalkınmasını sağlamak. Somali kendi içinde ve komşularıyla barışı yaşamak istiyor.''
Yeni bir hükümetin kurulması için çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Ahmed, ''Son parlamentoda ve hükümette bazı ihtilaflar duydunuz. Esasında biz mütevazı çabalarımızla şu anda anlaşmaya vardık. Şu anda yeni bir parlamento başkanı seçimi için çalışıyor ve yeni bir hükümetin kurulması için çalışmaları sürdürüyoruz. Bu yeni hükümet, var olan sorunların üstesinden gelebilsin diye. İdari reform konusunda köklü çalışmalar yaptık. Özellikle Merkez Bankasının açılması'' şeklinde konuştu.
Somali'ye yönelik iddialar
Ahmed, Somali ile ilgili ortaya atılan iddialara da değinerek, şu görüşlerini dile getirdi:
''Somali hakkında yolsuzlukla ilgili iddialar var. Bunlar gerçek dışıdır. Bir gazetede milyonlarca doların Somali hükümetine verilmek üzere Malezya'da bulunduğu yazıyordu. Biz Malezya'dan bu haberin doğru olup olmadığının bilgisini vermesini istedik. Bunun üzerine hiçbir bankada böyle bir para olmadığını belirten resmi bir yazı geldi.
Hükümetimiz şeffaflık konusunda her türlü ilkelere bağlı. Biz Somali'ye verilecek bütün yardımların garantisini veriyoruz. Nereye ayrıldıysa bu kaynaklar oraya harcanacak, bunun sözünü veriyoruz.''
"Somali'nin mürefeh ve barış içinde bir ülke olarak yükselmesini istiyoruz"
"BM İstanbul Somali Konferansı", Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Somali Devlet Başkanı Şeyh Şerif Ahmed'in ortak basın toplantısıyla sona erdi.
Davutoğlu, İstanbul'da tarihi bir insiyatife ve konferansa şahitlik edildiğini kaydederek, "Dost ve kardeş Somali halkı ve Somali'ye duyduğumuz saygıyı, Somali'nin geleceğiyle ilgili niyetlerimizi ortaya koyan, Somali'nin istikrarı ve barışı için katkılarımızı ifade eden konferansın sonuna geldik" diye konuştu.
İstanbul'dan Somali halkına, Afrika'ya ve uluslararası topluma güçlü bir mesaj iletildiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye, BM ve Somali'nin ortak çabalarıyla bu güçlü mesajı dünya kamuoyuna iletmek istediklerini ve İstanbul Deklarasyonu ile toplantıyı noktaladıklarını belirtti.
Davutoğlu, mesajın içindeki temel unsurlardan ilkinin kardeş ve dost Somali'nin geleceğiyle ilgili olduğunu belirterek, bugün bir masa etrafında buluşan bütün devletlerin Somali'nin geleceğiyle ilgili ortak bir iradeyi sergilediklerini söyledi.
Davutoğlu, "Biz Somali'nin müreffeh ve barış içinde bir ülke olarak yükselmesini istiyoruz. Somali'deki siyasi reform sürecinin geçici hükümet önderliğinde bir an önce en kapsamlı ulusal uzlaşıyla yürütülmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Somali'nin güvenliğinin temin edilmesinin, Somali'deki çocuk ve kadınların, masum insanların her gün güvenlik endişesiyle yaşamamasını temin etmek için güvenlik konusundaki desteği Somali'ye ifade ediyoruz" diye konuştu.
Konferansta, Somali'nin ekonomik kalkınması için güçlü desteğin ifade edildiğini belirten Davutoğlu, Somali'de işleyen bir ekonominin olması gerektiğini, çünkü işleyen bir ekonominin olmadığı yerde güvenliğin temin edilemeyeceğini kaydetti.Davutoğlu, gerek siyasi reform süreci, gerek güvenlik alanında atılacak adımlar, gerekse ekonomik yapılanma konusunda Somali'ye güçlü mesajlar verildiğini belirtti. Uluslararası toplumun, katılımcı ülkelerin ve Türkiye'nin Somali'nin yanında olduğunu söyleyen Davutoğlu, deklarasyonda verilen ikinci mesajın bölgesel sahiplenmeyle ilgili olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, "Bu bölgenin istikrarsızlık alanı olmaktan çıkmasını istiyoruz. Bu bölgenin refahın, ekonomik kalkınmanın, güvenliğin yerleştiği bir bölge olsun istiyoruz. Bölge ülkelerine Somali'ye destek verme çağrısında bulunduk ve onlar de desteklerini ifade ettiler" diye konuştu.
Üçüncü olarak uluslararası topluma çağrı yapıldığını belirten Davutoğlu, uluslararası toplumun Somali'deki insanların acılarını ve sıkıntıları paylaşmaları gerektiği belirtti. Somali'ye, Afrika'ya ve dünyaya Somali halkıyla dayanışma mesajını iletmek için toplanıldığını belirten Davutoğlu, bütün bu hedefleri gerçekleştirmek için bir eylem planına dönük olarak deklarasyonun yayınlandığını söyledi.
Davutoğlu, "Ümit ederiz İstanbul deklarasyonu kağıt üzerinde kalmaz. Hepimiz takipçisi olacağız. Hepimiz her zaman Somali'deki kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Onların acılarına kayıtsız kalmayacağız. Onların dertlerini kendi derdimiz olarak bilip, gerek Somali'nin gerek Doğu Afrika'nın gerekse Afrika'nın önümüzdeki dönemlerde yükselen bir yıldız haline dönüşmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Ban Ki-Mun
Toplantıda konuşan Ban Ki-Mun, Türkiye Hükümetine ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, bu toplantıya ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Ban Ki-Mun, konferansla ilgili İstanbul deklarasyonunun, çalışmalarını özetlediğini belirterek, bazı net konuları ortaya koyan deklarasyonun milyonlarca Somaliliyi ilgilendirdiğini söyledi. Gün boyu pek çok lider ve bakanla görüşme fırsatı bulduğunu ifade eden Ban Ki-Mun, şöyle devam etti:
''Bu tartışmalar ve görüşmelerden sonra bir aciliyet ortaya çıktı. İki mesajımız net ve tutarlı. Bir, risklere rağmen Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum Somali'nin tek başına mücadelesine seyirci kalmayacaktır. İkinci olarak, bazı sorunlara hemen el atmazsak, yani karadaki korsanlığa el atmazsak, denizlerdekine de mani olamayız. Somali'de şiddet ve ümitsizliğin sona ermesini ve gelecek için refah ve barış içinde yaşamalarını, bölgeye de bu konuları yaymalarını amaçlayacağız. Denizdeki korsanlık konusuna gelince, karadaki isyancıların çalışmaları, faaliyetleri geçici federal hükümete zorluk çıkarmıştır. Geçmişte Somali'yi ilgilendiren pek çok karar alınmıştır. Biz bunlarla birlikte çalışmaktayız, deklarasyonda bunlara tekrar yer verdik. Şimdi gayretlerimizi iki katına çıkararak, geçici federal hükümet ile uluslararası toplumun bu konuları birlikte aşmaları konusunda mutabakat var. Cibuti Barış Süreci ve geçici hükümetin çalışmaları rayında gitsin.''
Geçici federal hükümetin çalışmalarını takdirle karşıladıklarını dile getiren Ban Ki-Mun, ''Politik ve güvenlik sorunları yaşadıklarını biliyoruz. Somali güvenlik kuvvetlerini eğitmeye devam etmeliyiz. Bu eğitimden sonra onlara aylık ödeyebilmeliyiz. Şimdi daha güçlü bir Somali yaratmak için bir ön ödeme düşünmek zorundayız. AMISOM'u da takdirle karşılıyoruz'' diye konuştu.
Ban Ki-Mun, Afrika'da Somali'ye askeri kuvvet temin eden ülkelere ve AMISOM'u maddi olarak destekleyen uluslararası topluma teşekkür etti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, sözlerini şöyle tamamladı:
''Burada endişe verici olan durum, denizlerdeki korsanlık ve silahlı soygunlardır. Deklarasyon, uluslararası bir fon oluşturularak, yakalanan korsanların adalete teslim edilmesini sağlayacak bir çalışma önermektedir ve umutsuzluk zincirini kırmak istemekteyiz. İş dünyasının, sadece Somalili iş önderleri değil, bütün bu alandaki yapılacak telekomünikasyon, altyapı, ulaştırma, canlı hayvan yetiştirme, balık çiftlikleri, alternatif enerji gibi konulara yönelmelerini öneriyoruz. Tabii burada kararlı, uzun vadeli bir çalışma gerekmektedir uluslararası toplumda. Birleşmiş Milletler olarak uluslararası camia ile Somali halkına bu konularda yardımcı olmaya hazırız.''

En Çok Okunan Haberler
-
Gezi davasında beraat kararları!
-
İstanbul'da 9 belediyeye operasyon!
-
Bakan'dan 'bayram ikramiyesi' açıklaması
-
Mansur Yavaş’tan dikkat çeken paylaşım!
-
AKP’li kurmaylardan çarpıcı açıklama
-
Ön seçim tarihi belli oldu!
-
İstanbul'da 9 ilçede okullar tatil edildi
-
'Bir sandıklık iktidarları kaldı...'
-
'Sucuk' yerine at ve eşek eti yedirmişler!
-
'Bu karar yok hükmündedir!'