'Soruşturma yetkisi Genelkurmay Başkanı'nındır'

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Tuğamiral Alaettin Sevim, albaylar Sedat Özüer ve Ziya İlker Göktaş, emekli Albay Dursun Çiçek, Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar ve Cemal Gökçeoğlu, sivil memur Mehmet Bülent Sarıkahya, eski Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım ve avukat Serdar Öztürk katıldı.

Duruşmada, bu dava kapsamında tutuksuz yargılanan ikinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hasan Ataman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 5 tutuksuz sanık da hazır bulundu. YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığına atanan ve hakkında yakalama kararı bulunan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile kırmızı bülten ile aranmasına karar verilen Bedrettin Dalan ise duruşmaya gelmedi. Tutuksuz yargılanan 6 sanığın da katılmadığı duruşmada, Korgeneral Mehmet Eröz'ün daha önce alınan ifadeleri okunuyor.

Eröz'ün çapraz sorgusu yapıldı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada suç tarihinde Genelkurmay Harekat Başkanı olan Korgeneral Mehmet Eröz'ün çapraz sorgusu yapıldı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel Eröz'e, 4 Şubat 2009 tarihinde Taraf gazetesinde Genelkurmay'da sahte isimlerle alınmış internet sitelerinde hükümet aleyhine propaganda yapıldığı haberi üzerine ne yaptığını sorarak, ''Hükümet aleyhine yayın yapan sitelerden haberiniz olmadığını söylediniz. '4 Şubat 2009'da basında yer alınca haberim oldu' dediniz. Soruşturma açmadınız mı? Siz Genelkurmay Harekat Başkanısınız, böyle yetkiniz yok mu? Personeli çağırıp 'Nedir bu' demeniz mi?'' diye sordu.

Eröz, 20 Ağustos 2008'de Harekat Başkanlığı görevine getirildiğini ifade ederek, görüştüğü daire personelinin, 1997'den bu yana hükümetin ve Genelkurmayın emir ve talimatları çerçevesinde yayın yapıldığını söylediğini anlattı. Kendisine, internet sitelerinde yayınlanmak üzere herhangi bir yazı gelmediğini dile getiren Eröz, ''Sitelerin ilk kurulduğu 1997'den beri bakılmalıydı. Emekli olanlar vardı. Bunlar bizim zamanımızda olan olaylar değil. O dönemden beri görev yapan Genelkurmay başkanlarına sorulması gerekir'' dedi. Basında çıkan haberin ardından 4 Şubat'ta bu internet sitelerinin yayınlarının durdurulduğunu ifade eden Eröz, ''Soruşturma açma yetkisi Genelkurmay Başkanınındır'' diye konuştu.

Pekgüzel, internet andıcının ekinde AKP, DSP gibi partiler ile savaş karşıtı, tarafsız haber sitesi gibi birtakım internet sitelerinin takibinin yer aldığını söyledi. Eröz de göreve başladığı zaman kendisine bir brifing verildiğini belirterek, ''İlk geldiğimde söylediler. Bunların yanında bugün 300, yarın 400, 500 olur. Bilgi almaya ihtiyaç var. İnternet siteleri izleniyor. Bilgi topluyoruz. İnternet siteleri izlemek için vardır. Benim önüme geçip de 'Bu izlediğimiz siteleri, şu şekilde gruplandırmak istiyoruz' tarzında gruplandırma olmadı. Bu şekilde gruplandırmayı basından öğrendim'' dedi.
 

Kredi kartıyla alan adı alındı

Pekgüzel, uygulama emri çıkartılmadığı söylenen andıçla ilgili bazı sanıkların kredi kartlarıyla alan adları satın aldığını belirterek, ''TSK gibi hiyerarşinin olduğu bir yerde şube müdürlerinin sitelerin ismini değiştirmeleri, alan adları almaları mümkün mü?'' diye sordu. Eröz de 4 internet sitesiyle ilgili ne tür yayınların yapılacağı şeklinde çalışmaların olduğunu belirterek, ''Değiştirme yapılmaması gerekir. Bunun yanında deneme çalışmaları yapıldığını bilmiyorum. Bunu daire başkanı ve şube müdürü bilir'' yanıtını verdi.

Pekgüzel, 12 Haziran 2009'da Taraf gazetesinde ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı''nın yayınlanması ve Askeri Savcılığın bu konuda incelemesini tamamlamasının ardından, personelin 20 Haziran Cumartesi günü mesaiye çağrıldığı, Bilgi Destek Dairesindeki bilgisayarları sildiği, evrak kırptığı'' iddialarını anımsattı.

Pekgüzel'in, ''Güvenli temizlik emri verdiğinizi söylüyorsunuz. Aceleniz neydi? 35 kez güvenli sil işlemi yapılıyor. İleride delil olabilir diye düşünmediniz mi?'' sorusuna Eröz, ''Acelem yoktu. O sırada soruşturma konusu internet siteleri değil, İrtica ile Mücadele Eylem Planı olduğu iddia edilen belge idi. Acelem olsa, 4 Şubat'ta sildirirdim. Sildirme diye bir şey yok. Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığına iade edilecek bilgisayarlarda güvenli temizlik yapılmak zorunda. Bilgi kaybetmek gibi bir niyetim yok'' şeklinde cevap verdi. Eröz, ayrıca Bilgi Destek Dairesi personelinin hafta sonu mesaiye çağrıldığından haberi olmadığını belirtti.

Savcı Nihat Taşkın'ın ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın yayınlanması ve Askeri soruşturma açıldıktan sonra Albay Dursun Çiçek'i neden görevden almadığı, birkaç gün beklediği'' sorusu üzerine Eröz, ''Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Hırvatistan'daydım. 13 Haziran Cumartesi günü döndüm. Telefonda ve Çiçek'i evime çağırarak bilgi aldım. Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız, soruşturmanın başladığını söyledi. Daha sonra Çiçek, başka bir daireye gönderildi'' yanıtını verdi. Duruşma Eröz'ün çapraz sorgusuyla devam ediyor.