Sosyal maskeler benliğimize ihanet ediyor

Gerek bizi geleceğe hazırlayan ailelerimizin üzerimize diktiği kalıplardan, gerekse bu kalıplara uymadığımız da sevdiklerimizi, işimizi ya da saygınlığımızı kaybetme korkumuzdan gelen bu diğer kimliğimizle, öz kimliğimize adeta ihanet ediyoruz.
 
Küçük yaşlardan itibaren ailelerimizden ve çevremizden toplum ve ahlak kurallarıyla birlikte gözlemlerimizle de çeşitli bilgiler ediniyoruz.Bu bilgiler belleğimizde saklanıyor ve biz geliştikçe yeni düşüncelerimizle karakterimize en yakın olanları seçerek yaşam boyu uyguluyoruz.Bazılarını ise uygulama zorunluluğu hissediyoruz.Aslında başka biri gibi davranarak, sahte bir sosyal maskeyle gerçek benliğimizi geri plana atıyoruz.
 
"Maske takmak bir yüktür; hem taşıyana hem anlamaya çalışana."
-Dostoyevski
 
Özellikle sosyal hayat ve iş hayatımızda gerçekte olmadığımız biri gibi davranabiliyoruz.Söz gelimi dünyanın olmamızı istediği kişi şekline bürünüyoruz.Oysa bu kadar açılmadan özümüzdeki değerli benliği keşfederek yaşamdan tam doyum almaya pekala yaklaşabiliriz.
 
Yaşam boyu çeşitli maskelerle dolaşarak, tedirgin ve stresli bir ruh halinden uzak ve en önemlisi özümüzde ki değerlerle yaşamaya dikkat etmeliyiz.Kendimizi sevgiyle kabul ederek, iletişim içinde olduğumuz her şeye ve herkese doğal bir sevgi ile yaklaşarak gerçek samimiyeti hedeflemeliyiz.
 
-Bir çoğumuz tüm yaşamlarımız boyunca gerçek benliklerimizi gizleyen sosyal maskelerimizi takarız.İnsanlığımızın iç yüzünü göstermek yerine, diğer insanların söylememizi istediği şeyleri söyler, giymemizi istediği şeyleri giyer ve onların yapmamızı istediği şeyleri yaparız.Bir de bakarız ki kaderimizdeki hayatı yaşamak yerine başka insanların hayatlarını yaşamak zorunda kalmışız.Bu yüzden de yavaş bir ölümümüz olur.
 
-Robin Sharma
 
Özünde ve yüzünde mutlu insanlar olabilmek umuduyla...
 
Sevgiyle kalın.