'Sporda Şiddet Tasarısı' komisyonda

TBMM Adalet Komisyonu, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'nı, alt komisyon metni üzerinden görüşmeye başladı. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, toplantıyı açtıktan sonra, komisyon üyeliğinden istifa eden CHP'li 4 milletvekilinin kurumsal ve bireysel demokratik haklarını kullandıklarını belirterek, onlara siyasal yaşamlarında başarılar diledi. Yeni CHP'li 4 üyeyi de kutlayan İyimaya, daha sonra toplantıdan ayrıldı. Toplantıyı, AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü yönetti.

Komisyonun yeni üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, tasarıyı eleştirerek ''İroni yapıyorum ama tasarıya Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto yasası ya da Erdoğan'ın gazabı yasası denilse hiç de yanlış olmaz'' dedi.

Tasarının alelacele getirildiğini söyleyen İçli, ''Tasarıda o kadar yasak var ki gelecek kuşakların alay edeceği ve 12 Eylül rejiminin bile cesaret edemeyeceği düzenlemeler var. 'Islık çalmak', 'yuh çekmek', 'maçlarda gözlük işaret yapmak' ve 'seyircinin arkasını dönmesi' gibi protestoları tahkir (aşağılama) içine alırsanız, sahalarda hiç bir protesto eylemi göremezsiniz. Cezaları getirelim derken, tornadan çıkmış bir taraftar mı yaratmak istiyorsunuz?'' diye konuştu.

İçli, tasarıda getirilen düzenlemelerle vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlanacağını iddia ederek, ''Sahalara kamera koymak, insanları fişlemektir. Tamam olayları önleyelim ama bunu da ölçülü yapalım. Oldu olacak konserlere de kamera koyalım ve onları da kameraya çekelim. O zaman bundan böyle, Sayın Başbakan konserlere gidemeyecek, çünkü oralarda da protestolar olacaktır'' dedi.

Tasarıda mizah konusu olabilecek düzenlemelerin de yer aldığını belirten İçli, ''Tasarıda, uyarıcı maddeler ile maçlara girilemeyeceği hükmü var. Kafein ve redbul gibi içecekler de uyarıcı içeceklerdir. Bunları nasıl ayırt edeceksiniz? Keyif verici maddelerle girilemeyeceği belirtiliyor. Sigara da keyif verici bir madde. Alkollü girilemeyeceği hükmü var. Peki siz gelen seyircinin alkollü olduğunu nasıl anlayacaksınız? Eline mi üfleteceksiniz, ağzını mı koklayacaksınız? Adli tıpa mı göndereceksiniz?'' diye sordu.

CHP'li İçli, tasarıyla elektronik bilet uygulaması getirilmesini de eleştirdi. İçli, ''Çocuk için elektronik bileti nasıl alacaksınız? Okul maçları oluyor. Oralarda nasıl sağlayacaksınız bunu, biletin masrafını kim karşılayacak?'' dedi. İçli, yurtdışından gelecek seyircilere elektronik biletin nasıl verileceğini de sorarak, ''Gelecek kişi bu bileti almadığı zaman maça giremeyecek ve böylece seyahat özgürlüğü kısıtlanmış olacak, biz de dünyaya rezil olacağız'' sözlerini sarf etti.
 

''Seyahat özgürlüğünü kısıtlıyoruz?"

Komisyonun yeni üyesi CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, tasarı hazırlanırken, taraftar derneklerinin görüşünün alınmamasının eksiklik olduğunu belirtti. Tasarının spor kulüplerine ek maliyetler getirdiğini ve bunun da ekonomik olarak zor durumda olan kulüpleri daha da zorlayacağını ifade eden Okay, tasarıyla kişilerin seyahat özgürlüklerinin de kısıtlanacağını öne sürdü. Okay, ''Bir takımın ya da milli takımın yurtdışında maçı var ama kişi maçtan önce karakola gidecek ve pasaportunu teslim edecek. Niye? Maça gitmeyeceğini tespit etmek için. Siz böyle yaparak o kişinin seyahat özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz. Belki maçın olduğu ülkeye gidecek ve orada miting meydanında maçın coşkusuna katılacak'' dedi.

CHP'li Okay, tasarı yasalaştığı zaman, uygulanması mümkün olmadığı için kadük olacağını kaydederek, bu tasarı ile sporda şiddetin önlenemeyeceğini söyledi. Düzenlemeyle futbol kulüplerine öz; basketbol, voleybol ve hentbol gibi diğer alanlara üvey evlat muamelesi yapıldığını kaydeden Okay, bazı maçlara biletsiz seyircinin girdiğini ya da belli bir saatten sonra kapıların açıldığını bildirdi. Okay, ''Ama tasarıda 'biletsiz seyirci maçlara giremeyecek' deniliyor. Peki nasıl olacak bu?'' diye sordu.
 

''Dünyada daha ağır cazeler var"

Eleştirileri yanıtlayan Devlet Bakanı Özak da elektronik kartın maliyetinin 2,5-3 lira olduğunu ve kişinin bu kartı ömrü boyunca bir kez alacağını söyledi. Özak, elektronik kart uygulamasının Süper Lig ve Bank Asya Liginde bir yıl sonra başlayacağını ve bu arada da federasyonların hazırlıklarını tamamlayacağını söyledi. Bu uygulamanın futbol maçlarında uygulanabileceğini ancak voleybol ve basketbol maçlarında sıkıntı yaratabileceğini ifade eden Özak, şöyle konuştu:

''Futbolda 8 milyon seyirci var. Biz, huzursuzluk yaratan 2-3 bin kişi dışındaki geri kalan seyircileri rahatlatmak için bu düzenlemeleri getiriyoruz. 2-3 bin kişi Türkiye'nin huzurunu bozuyorsa bunları yapmamız lazım. Yurtdışına maça gittiğin zaman elini kolunu sallayarak maça girmek yok, biletsiz hiç bir yere giremiyorsun.

Ben diyelim kulüp başkanıyım, İstanbul'dan 30 tane arkadaşım geldi, son dakikada. Ben ne yapacağım, bunları içeri almayacak mıyım? Bütün bunları sorduk. Milletvekilimiz geliyor, yanında 5 tane arkadaşı ile geliyor. Bunlar da zorluklar var. Ancak bütün bu zorlukları aşabileceğimizi düşünüyorum. Statlarımızı çağdaş ve modern hale getiriyoruz.

Maçlarda kamera sistemlerini insanları gözetleyelim diye getirmiyoruz. Sahaya bir taş atılıyor ve bu yüzden sonraki maça seyirci alınmıyor. Günahı işleyen 2 kişi, bundan etkilenen 28 bin küsur kişi. Burada kulübün kaybettiği paraya bakın, kamera sistemine harcayacağı paraya bakın. Yasa çıkınca da 'şiddet bitti' denilemez. Çünkü bu, eğitimle ilgilidir, bir süreçtir. Dünyada bundan daha ağır cezalar var.''
 

Maçta görevlendirilen polislere ücret önerisi

Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanı İsmail Baş da güvenlik kuvvetlerinin, istirahat zamanlarında belli bir ücret karşılığında maçlarda görevlendirilmesini içeren bir öneri de bulunarak, önerilerinin kabul edilmesini istedi.

CHP'li İçli, önerinin kabul edilebileceğini belirtirken; AKP Bursa Milletvekili Mehmet Tunçak, kulüplerin polise para vermesinin doğru olmayacağını söyleyerek, ''Polisler ile kulüpleri para ilişkisine sokmak yanlış olur'' dedi.

AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, bu konuda acil karar verilmemesini, önerinin Genel Kurulda ele alınmasını isterken; CHP Aydın Milletvekili Fatih Atay da bu konunun futbol federasyonu ile kulüpler arasında yapılacak düzenleme ile çözülebileceğini belirtti.
Futbol Federasyonu Başhukuk Müşaviri İlhan Helvacı ise kulüplerin polise para vermesinin şık olmayacağını ifade ederek, öneriye karşı çıktı.