SSM'de 20. yüzyılın çığır açan sanat akımı Kobra

 29 Haziran’da açılacak sergi, Hollanda’daki Kobra Modern Sanat Müzesi ile ABN AMRO Bank’ın özel koleksiyonuna ait eserleri Türkiye’de ilk kez izleyicilerle buluşturuyor.

Sergide, 1948-1951 arasında ortaya çıkan, sadece üç yıl sürmesine rağmen, 20. yüzyıl sanat ortamını şekillendiren temel kuramları ileri süren Kobra hareketine ait seçkin eserler yer alıyor. 16 Eylül’e kadar sürecek sergi, ABN AMRO Bank, De Meeuw Bouwsystemen / ABC Prefabrik, Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı, İpragaz, Merck İlaç Ecza ve Kimya Tic. A.Ş., TMF Group ve Hollanda Kraliyeti’nin desteğiyle gerçekleştiriliyor.

SSM’de düzenlenecek sergide; Kopenhag, Brüksel ve Amsterdam’da yaşayan sanatçıların hayata geçirdiği avangard Kobra akımını temsil eden 60’ın üzerinde tablo, heykel, kumaş, seramik, kâğıt üzerine işler, caz müziğinden esinlenen çalışmalar ve hareketle ilişkili belgelerden oluşan besteeserler yer alıyor. Dönemin ünlü isimlerinden Karel Appel’in fırçasından çıkan Femme, Enfants, Animaux (Kadınlar, Çocuklar, Hayvanlar) isimli tablonun yanı sıra, Kobra sanatçılarının imzasını taşıyan önemli eserler izleyiciyle buluşuyor. Sergiyi ziyaret edenler, Kobra akımının gelişiminin, 1930-1960 arasında Avrupa ve Türkiye’deki sosyal, tarihsel gelişmelerle paralel olarak anlatıldığı keyifli bir yolculuğa çıkıyor.

Kobra (1948-1951)

Kobra hareketini 1948’de, Paris’te, II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da yeni ve özgür bir sanat formu oluşturmak amacıyla bir araya gelen genç avangard sanatçılar kurdu. Grubun adı, kurucu üyelerin yaşadığı ve çalıştığı üç başkentin (Kopenhag, Brüksel, Amsterdam) isminin kısaltılmasıyla oluşturuldu. Belçikalı düşünür Christian Dotremont, Danimarkalı sanatçı ve filozof Asger Jorn ve Hollandalı ressam Constant’ın öncülük ettiği Kobra hareketi, halkı dışlamak değil, sanat aracılığıyla kucaklamak istiyor; herkes için ve herkesin yaptığı yeni bir halk sanatına inanıyordu. Farklı disiplinlerden gelen sanatçılar spontan, renkli, davetkâr ve zamansız eserler ürettiler. Uluslararası grubun üyelerinin yarattığı sinerji, son derece çocuksu bir üslubun yanı sıra Avrupa’da 1945’ten sonra sanatın gelişmesinde önemli rol oynayan bir dizi kuramsal fikrin ortaya çıkmasına yol açtı.