'Süreç devam ediyor'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlenen ''MHP Siyaset ve Liderlik Okulu Birinci Dönem Sertifika Töreni''nde yaptığı konuşmada, Siyaset ve Liderlik Okulu'nda, 40 katılımcıya verdikleri eğitimin siyasal mücadelelerine özel bir anlam ve destek katacağı kanaatinde olduğunu söyledi. Siyasetin kaynağı ve öncelikli ilgi alanının insan olduğunu belirten Bahçeli, sorunların bir kısmını göz ardı ederek, yalnızca belirli alanlara ilgi göstermek, diğerlerini yok saymanın eksik ve kusurlu bir siyaset anlayışının sonucu sayılması gerektiğini dile getirdi.

Toplum ve milletin, yalnızca tarihi akışın içinde sosyal ve kültürel bir beraberliğin adı değil, aynı zamanda bir arada yaşamayı istemiş olmanın gereği olarak politik bir uzlaşmanın da eseri olduğunu ifade eden Bahçeli, ''Bu uzlaşmanın yaşandığı devlet ise sosyal, kültürel ve politik ittifakın resmiyet kazanmış kurumsal yapısını temsil etmektedir'' dedi. Fertlerin siyasi tercihlerini yaparken, hayat şartlarının yanı sıra propagandanın, karartmaların, aldatmaların, istismarların ve hatta küresel dayatmaların da etkisinde olduğunu belirten Bahçeli, siyasetçinin bir görevinin de, tek tek fertlerden meydana gelen ve bir arada bulunarak toplumu oluşturan beşeri varlığın içindeki doğal ''ben ve biz'' algısını bozmadan bir ahenk içinde yaşatabilmek olduğunu anlattı.

MHP olarak millet eksenli ve insan odaklı bir anlayışı tercih ettiklerine dikkati çeken Bahçeli, ''Aksi halde, yıllardır ülkemizi yöneten kadrolarda olduğu gibi, ormana bakıp ağaçları göremeyen, yada ağaca tek tek bakıp ormanı fark edemeyen kusurlu siyaset illüzyonu ve popülizm, ülkemizin sorunlarını insandan topluma veya toplumdan insana uzanan çizgi içinde çözmeye yetmeyecektir'' diye konuştu.

 

'MHP, mutlaka dikkate alınması gereken yegane kuvvet'

Dünyadaki gelişmeler, insanlığın evrensel ilerleyişi ve Türkiye'deki toplumsal ilişkilerin yükselişiyle birlikte toplum ve insan yapısının karmaşıklaştığını dile getiren Bahçeli, ''Geleneksel siyaset ve sorun çözme yöntemlerinin bu her alanda birbirinin içine nüfuz etmiş ve kenetlenmiş girift yapıyı anlamlandırmakta zorluk çekmesi kaçınılmazdır ve bugün ülkemizde yaşananlar da kanaatimce bunun sonucudur'' dedi.

Bir siyasi hareketin toplumca kabul görmesinin, iktidar olmasının değişkenlerinin sayısız olduğunu, genellikle dönemsel taleplerin ve kısa süreli beklentilerin sonucu olduğunu savunan Bahçeli, orta ve uzun vadede kaybedenin millet olduğunu ifade etti. Bahçeli, ''Geldiğimiz nokta bile izlenen bu yanlış siyasi terbiyenin ülkemizi ve milletimizi düşürdüğü açmazın ispatından başka bir şey değildir'' dedi. Türkiye'nin en eski ikinci siyasi partisinin MHP olduğuna dikkati çeken Bahçeli, MHP'nin günlük siyasete alet olmadığını, kalıcı-sürekli hamleleri ve hedefleri savunarak popülist siyasetin kirliliğinden uzak durduğunu söyledi.

Bahçeli, şöyle konuştu: ''Özellikle milli bekanın ağır tehditlere maruz kaldığı son yıllarda verilen tek başına mücadele, tarihi süreç içinde doğru okunursa varlığımızın ve mevcudiyetimizin milletimiz için anlamı ve önemi daha iyi anlaşılacaktır. Böyle bir tahlil ile ise, kimin hiçbir engelle karşılaşmadan milletimizi ayrıştıracağı, kimin hiçbir sorun yaşamadan küresel güçlere ülkemizi teslim edeceği; buna karşılık kimin milli kimlik, milli kültür, milli dil ve milli bekanın devamında bir vatan görevi yaptığı açıkça görülecektir. Toplum ve devlet hayatımızdaki tahribat ve teslimiyetin boyutları dikkate alındığında, MHP, gönüllerinde yer bulmuş milletimizin fertleri ile, her seviyedeki kadrolarıyla, fikirleri ve duruşu ile Türkiye'nin bekasında mutlaka dikkate alınması gereken yegane kuvvet haline gelmiştir.''

'Sokak değil okul'

MHP'nin siyasal varlığının, Türkiye üzerinde düşünceleri olan herkesin, millet için iyi veya kötü emeller besleyen her unsurun, mutlaka dikkate almaları gereken bir kudret halini aldığını savunan Bahçeli, şunları kaydetti: ''Üzerlerine titrediğimiz bu muhteşem eserin ve kadrolarımızın siyasal mücadele alanı dışında başka emeller uğruna israf edilmelerine, geleceklerinin başka istikametlere sürüklenmesine asla göz yummayacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Onun için 'sokak değil okul, çatışma değil siyaset, kavga değil iktidar' diyor ve bu hedeften sapmalara karşı hareketimizi korumaya çalışıyoruz. Aklımızdan çıkarmayalım ki, Türkiye sokaktan, caddeden ve meydandan değil Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden idare edilmektedir. Milliyetçi Hareket, sevdalısı olduğu Türk milleti ve devleti için projelerini tek başına iktidar gücü ile Türkiye Büyük Millet Meclisinden uygulayacaktır. Başka yol ve yöntem yoktur. Partimizin ulaştığı kuvvet ve mevki kolay elde edilmemiştir. Yaşanan olaylar, kurulan tuzaklar, önleme ve yıldırma çabaları, iftiralar ve suçlamalar hepinizin bildiği gerçeklerdir. Bunlar, sabırla, akılla, heyecanla, şuurla ve imanla adım adım aşılarak bu günlere gelinmiştir.''

MHP'nin 40 yıllık birikimi ve kadrolarıyla Türkiye'nin yönetimine talip olduğunu dile getiren Bahçeli, ''Bir yandan anlık gelişmelere ve olgulara takılmadan, küçük başarılara abartılı sevinçler gösterip geri plandaki devasa sorunları ihmal etmeden veya geçici başarısızlıklardan felaket senaryoları çıkartmadan ülkemizin kronik hale gelmiş sorunlarını siyaset biliminin ışığı altında çözmek durumundayız'' diye konuştu. Türkiye'yi hak etmediği geri kalmış ülke statüsünden çıkarmak durumunda olduklarını vurgulayan Bahçeli, Türkiye'yi temel hak ve özgürlüklerin yetersiz olduğu, terör ve şiddet olaylarının yaşandığı bir ülke olmaktan uzaklaştırmak mecburiyetinde olduklarını ifade etti.

Siyasetin, sınıflara, zümrelere, şahıslara hiçbir ayrıcalık tanımadan, yalnızca milletin tamamını tarihi perspektif içinde kucaklayan ve onun devamını amaçlayan bir anlayışla yapılması gerektiğini anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: ''Milli Devlet, parçalanmaya çalışılan üniter yapının ve milli kimliğin siyasal güvencesi; güçlü iktidar ise her yönden esen küresel dayatmalara karşı milletimizi korumanın ve geliştirmenin yegane aracıdır. İki binli yıllar başlarken dile getirdiğimiz 'yeni bir yüzyılla sözleşme' yapmaktan muradımız ve kastımız da burada aranmalıdır. Ama ne yazık ki bu sürenin yedi yılı teslimiyetçi bir iktidarla heba olmuştur. Türkiye'yi teslimiyetçiliğe götürmek isteyenlerin Milliyetçi Harekete yönelttikleri husumetin bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir.'' Bahçeli, konuşmasının ardından ''Siyaset ve Liderlik Okulu''na katılanlara sertifikalarını verdi.

Devlet Bahçeli, törenden ayrılırken, bir gazetecinin, ''Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç'a yönelik suikast iddiaları var. Ayrıca, bugün 8 askeri personel gözaltına alındı'' sözleri üzerine, ''Süreç devam ediyor, bu gibi konularda çok konuşmanın yararı yok. Sabırla gelişmeleri takip etmek lazım'' dedi.