'Tablo her yönüyle utanç ve endişe vericidir'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin milletten aldığı desteği barış, kardeşlik, huzur, kalkınma ve refahın tesisi için kullanmadığını ileri sürerek, ''AKP iktidarının, Türkiye'yi sekiz yılın sonunda içine soktuğu tablo her yönüyle utanç ve endişe vericidir'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen ''Millet ve Devlet Bekası İçin Güç Birliği Toplantısı''nda yaptığı konuşmada ülkücü camiaya gönül verenlere yoğun katılımları için teşekkür etti. ''Bozkurt'un bir kez daha başını kaldırdığını ve üç hilalin iktidara talip olduğunu haykırdığını'' ifade eden Bahçeli, buradan çıkan gür sesin Türk milletinin özlemlerine tercüman olduğunu bildirdi. Bahçeli, ''Hep birlikte 'Ne Mutlu Türküm' diyeceğiz. 'Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez' nidalarıyla cihana sesleneceğiz. Türk milleti birdir, devleti tektir, dili Türkçedir, başkenti Ankara'dır kabul ve inancıyla durmaksızın tam yol ilerleyeceğiz'' diye konuştu.
Ülkücülerin yılmadığını, yorulmadığını ve yenilmediğini söyleyen Bahçeli, bunun aksini düşünenlerden salondaki coşkulu topluluğu görmelerini istedi. Milletin ve devletin bekası için güç birliği yapma zamanının geldiğini ifade eden Bahçeli, yalanla gerçeğin iç içe geçtiği, iyi ile kötünün birbirine karıştığı uğursuz bir dönemden geçildiğini savundu. Ahlak, fazilet ve vatan mücadelesinde hiç kimsenin boy ölçüşmeye dahi cüret edemeyeceği ülkücü hareketin, saldırıların odağında olduğunu öne süren Bahçeli, şöyle devam etti: ''Milliyetçi hareketle, dünden kalan hesaplarını kapatmak için aşağılık yöntemlere başvuranlar aynı bataklıkta toplanmışlar ve emel birliği içine girmişlerdir. Hakk'a hizmet yolunda serden geçenlerin, millete candan bağlananların ve cihan hakimiyetine gönül verenlerin son kalesi yıkılmak istenmektedir. Biz bunların benzerlerine daha önce de şahit olduk. Birileri top oynarken ülkücüler ölümle sınandılar. Kör kurşunların hedefi oldular. Binlerce ülkü abidesi vatan, millet ve iman uğruna canından oldu.''
''Ülkücü hareket'' için mücadele ederken hayatlarını kaybedenlerin isimlerini sayan Bahçeli, ''Tüm şehitlerimiz Türkiye'nin kutlu tarihine kurt bakışları ile geçtiler. Şimdi hepsi vatan topraklarına emanet. Mekanları cennet, ruhları şad olsun'' dedi.
'CHP, AK Parti'nin yanında yer aldı'
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan bugüne kadar hiç bu kadar karanlık ve tehlikelerle dolu bir dönemden geçmediğini iddia eden Bahçeli, ''Geleceğimizi imha etmeye kararlı olan odaklar AKP ile aynı tarafta buluşmuşlardır'' diye konuştu. ''AKP iktidarının, Türkiye'yi sekiz yılın sonunda içine soktuğu tablo her yönüyle utanç ve endişe vericidir'' diyen Bahçeli, AK Parti'nin milletten aldığı desteği barış, kardeşlik, huzur, kalkınma ve refahın tesisi için kullanmadığını, toplumun tüm kesimlerinin büyük sıkıntı içinde olduğunu öne sürdü. ''Her tarafı saran çürümüşlük, çöküntü, çözülme ve çöküş hali, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığında zincirlerinden boşanmıştır'' diyen Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşları, yolsuzluk ve hırsızlık yapanların hamiliğini ve bölücülerin kılavuzluğunu yapmaktan asla utanmamışlardır'' diye konuştu.
Bahçeli, AKP'nin yanlış politikalarına son zamanlarda anamuhalefet partisi CHP'nin katılıp AKP'nin yanında yer ve pozisyon aldığını da öne sürdü. ''Terörle mücadele ve cesaret kazanan etnik tahrikler, AKP'nin en karanlık tarafı olmuştur'' diyen MHP lideri, sözlerini sürdürdü: ''Sekiz yıl içinde, terör sıfır noktasından hızla tırmanmış ve hain eylemleriyle ölüm saçmıştır. 'Analar ağlamasın' sloganı, dağdaki caniyi gözetirken, Mehmetçiği hiç umursamamıştır. Analar AKP ile daha çok ağlamış, ağıtlar daha çok yakılmış; gelinler, bacılar, evlatlar, babalar feryat etmiştir. Bayrağa sarılı şehitler vatan topraklarına 'Açılım' denilen rezaletin gölgesinde verilmiştir. Her ocağa bir ateş düşmüştür. Ancak Başbakan Erdoğan için terör bir provokasyondur. Sekiz yıllık icraatlarına bir tepkidir. AKP'nin hizmetlerini çekemeyenlerin tertibidir. Bu kafa yapısının teröre bakışı işte budur. Milletimiz kan ağlamış, ama Başbakan hala meseleyi tam olarak kavrayamamıştır. Referandum öncesinde, AKP'nin İmralı canisiyle ve terör şebekesiyle pazarlık yaptığını söylediğimizde Başbakan kendini kaybetmişti. Ağzından hakaretler dökülmüş ve bizim bu iddiamızı şerefsizlikle suçlamıştı. Artık canilerle yapılan pazarlıkların bütün yönleri kamuoyunda ifşa ediliyor. Kandil'deki bölücü elebaşlarının kirli beyanatları gazetelerde çarşaf çarşaf yer buluyor. Hükümetin PKK ile müzakere ve mütareke arayış ve çabaları tüm çirkinliğiyle ortaya çıkıyor. Başbakan Erdoğan binlerce yıllık Türk devlet geleneğini, kendisinin yetiştiği kabile anlayışıyla bir görüyor. Coğrafyaları kumaş gibi kesen Türk milletini ve devletini çapulcularla aynı seviyeye indiriyor. Peki, bizim iddiamızı 'şerefsizlikle' suçlayarak reddeden Başbakan, bundan sonra şereften nasıl bahsedecektir? Siyasi namus ve haysiyeti ağzına nasıl alacaktır? PKK ile görüşmek, mutabakat arayışlarında bulunmak, teröristlere af için zemin hazırlamak ve Avrupalı dostlarının, İmralı canisinin siyasete girmesini tavsiye etmelerine sessiz kalmak şerefli bir duruş mudur?''
'Milletin tahammül etmesi mümkün değildir'
Hükümetin Türkiye'nin ayrışma modellerinin siyasi mihmandarlığını yaptığını ileri süren Bahçeli, Türk milletinin buna daha fazla tahammül etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bahçeli, ''PKK'nın taleplerini 2011 seçimlerinden sonra yeni ve kapsamlı bir Anayasa değişiklikleriyle yerine getirme sözü ve ümidi veren de bu hükümettir. Kendi geleceğini kurtarmak için Türkiye'yi ateşe atmaya hazırlanan Başbakan, bu hükümetin başkanıdır. Bedeli ne olursa olsun sürdürmekte kararlı oldukları yıkım projesinin ihale sahibi okyanus ötesidir. Destekçileri, ağabeyleri peşmerge reisidir. Yardımcıları ve rol paylaşımı içinde oldukları Kandil fitnesidir, İmralı canavarıdır'' diye konuştu.
Bahçeli, ülkücülerin yanlışlar karşısında tavır gösterdiğini, duruş sergilediğini ve dimdik ayakta olduğunu belirtti. AKP'nin küresel projeleri sahiplenirken kendilerinin ise gerekirse Anadolu'yu yeniden fetih için yollara düşeceklerini ortaya koyduklarını bildiren Bahçeli, ''Artık AKP ile geçen her gün, taşınamayacak bir vebal haline gelmiştir. Başbakan Erdoğan ile kaybedilecek her gün, milletimizi sonu belirsiz ve tehlikelerle dolu bir mecraya sürükleyecektir. AKP demek, teslimiyet demektir. AKP demek, Türk'ün daha çok ağlaması demektir'' diye konuştu. 12 Eylül'de yapılan Anayasa değişikliğinin ve ardından yaşananların AKP'nin gizli gündemi olduğunu ortaya koyduğunu öne süren Bahçeli, MHP'nin referandum öncesi yaptığı uyarılarda haklı çıktığını da iddia etti. Bahçeli, ''Gelişmeler, Başbakan'ın amacının üstünlerin hukukuna son vermek değil, AKP hukukunun üstünlüğünü tescil etmek olduğunu göstermiştir. Maske düşmüş ve hükümetin art niyetli suratı artık deşifre olmuştur'' dedi.
Referandum öncesinde Erdoğan'ın 12 Eylül mağdurlarının hatırlatarak ''Timsah gözyaşları döktüğünü'' iddia eden Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ülkücülerin o dönem yaşadıkları acıları bilmesinin mümkün olmadığını savundu. ''12 Eylül'ün acılarını yaşamamış, hiçbir sıkıntı çekmemiş, sadece yeşil sahalarda top koşturmuş olan Başbakan Erdoğan, elini dava şehitlerimizden ve ülküdaşlarımızdan çekmelidir'' diyen Bahçeli, ülkücülerin AKP'nin politikasının vasıtası olmayacağını söyledi.
'Hedef tek başına iktidar'
12 Eylül referandumunun sonuçları açıklandığında MHP'ye yönelik bir tasfiye kampanyasının başlatıldığını öne süren Bahçeli, bu kampanyanın partilerini hedef alan yıpratma ve istismar stratejisinin bir devamı olduğunu, ancak asla başarıya ulaşamayacağını ifade etti. Konuşmasında partililerden gelecek yıl yapılacak genel seçimlere en iyi şekilde hazırlanmalarını isteyen Bahçeli, hedeflerinin MHP'nin tek başına iktidarı olduğunu vurguladı.
MHP'nin Türkiye'nin tüm sorunlarını bildiğini ve bu sorunlara yönelik çözümlerinin hazır olduğunu da belirten Bahçeli, iktidara geldikleri takdirde yapacakları hakkında da bilgi verdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu 100. yıl dönümü olan 2023'e kadar iki genel seçimin daha yapılacağını belirten Bahçeli, bu seçimlerden zaferle çıkmayı hedeflediklerini belirtti. Bahçeli, ''Hakkı olmayanlar 8 yıl iktidar oluyor da hakkı tarihten gelenler neden üç dönem iktidar olmasın?'' diye sordu.
'Kapımız ve gönlümüz herkese ardına kadar açık'
Vatan ve millet sevgisine sahip olan herkesin Türkiye'nin aydınlık geleceği için işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: ''Bir kez daha, kutlu davamızın mücadele tarihinde aramızda bulunmuş, emeği ve hizmeti geçmiş, ancak çeşitli nedenlerle ayrı ve uzak kaldığımız, bütün dava arkadaşlarıma, Türkiye'nin bugün geldiği tarihi yol ayrımında MHP'ye dönmeleri için çağrıda bulunmak istiyorum. Bir araya gelme günü bugün değilse ne zamandır? Kapımız ve gönlümüz herkese ardına kadar açıktır. Vatan ve millet sevgisi ve Türkiye'nin onurlu ve huzurlu geleceği ortak paydasında aynı duyguları, hassasiyetleri ve endişeleri paylaştığımız, başka siyasi partilere oy veren, siyaset yapan veya mensup olan kardeşlerimizi de 'Millet ve devlet bekası için güç birliğine davet ediyorum. İnancım odur ki, bugün bu salonda ayağa kalkan milli ruh ve coşku, Milliyetçi Hareket'in tek başına iktidarının habercisi ve müjdecisidir. Buradan taşacak olan heyecan, azim ve kararlılık, şimdi dalga dalga Anadolu'ya yayılacaktır.'' Devlet Bahçeli, konuşmasını Dede Korkut'tan ilham aldığı ''Hayır Duası'' ile tamamladı. Bahçeli'nin konuşması öncesinde ise Osmaniye Belediyesi Mehteran Takımı gösteri sundu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!