"Takınacağım tavır belli"

Başbakan Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak üzere Güney Kore'ye gitti. Güney Kore'ye hareketinden önce bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan'ın bu ziyarette kendisine eşlik edeceğini ifade etti. Güney Kore ziyaretinin ardından İran'a gerçekleştireceği ziyaret hakkında da bilgiler veren Erdoğan, bu ziyaretlerin hem bölgesel hem de uluslararası barışa destek vereceğini ifade etti.

Erdoğan, bugün Harp Akademileri Komutanlığında verdiği konferansta, özellikle büyüyen, gelişen Türkiye'nin 2023 hedefleri içindeki her alanda, alt, üst yapı adımları, savunma sanayi ile ilgili mevcut gelişmeler, dün dışa bağımlı iken, bugün kendi savunma sanayi ihtiyaçlarını gidermekte olan Türkiye'nin sağladığı gelişmeyi geniş bir şekilde anlatma imkanı bulduğunu söyledi.

"Takınacağım tavır ortadadır"

Erdoğan, MİT görevlilerinin ifadeye çağrılmasına ilişkin şunları söyledi:
"Bu konuyla ilgili olarak artık çıkan yasa belli. Bu yasa çerçevesi içerisinde de bana gelen herhangi bir yazı yok. Bir yazı geldiği zaman tabi bu konuda Başbakan'ın iznine tabi olduğu açık ortada. Dolayısıyla bana gelen yazıyı göreceğim. Yazıyı gördükten sonra da tabi takınacağım tavır ortadadır, bellidir. Ondan sonra zaten nasıl bir süreç oluşur o ayrı mesele."

"Bizim derdimiz çözümdür"

Bir gazetecinin bahar aylarının gelmesiyle birlikte terör olaylarının arttığını belirtmesi ve terörle mücadelede hükümetin yol haritasının ne olacağını sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "Benim daha önce yaptığım bir açıklama var. Bu açıklama bizim hükümetimizin ana ilkesidir, ana stratejisidir. Nedir; 'terör örgütüyle sonuna kadar mücadele, siyasi uzantısı ile de müzakere' Biz buna her zaman hazır olduğumuz söyledik. Tabi bizler terör örgütüyle kalkıp siyasi irade olarak herhangi bir masada görüşme asla yapmayız. Fakat parlamentonun çatısı altında olan uzantıları diyeceğim artık. Bunlar ile bugüne kadar arkadaşlarımın görüşmeleri olmuştur. Bundan sonra da onlar ile biz yine görüşme yaparız ama dürüst davrandıkları sürece. Eğer dürüst davranmazsa onlar ile de tabi görüşecek değiliz. Çünkü bizim derdimiz çözümdür. Kendi iradeleri yoksa, kendi iradelerini kullanamıyorlarsa, kendi adlarına konuşmuyorlar da İmralı'nın veyahut Kandil'in ağzı ile konuşuyorlarsa gene artık onlar ile de bunları konuşamaz duruma geliriz" ifadesinde bulundu.

"Halka gitmekte çok gecikmişler"

Başbakan Erdoğan, "4+4+4'ün Genel Kurul'dan geçmesi halinde Sayın Kılıçdaroğlu'nun, 'biz halka gideceğiz' diye bir açıklaması oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz?" diye bir soruya, şu cevabı verdi:
"Biz halkın içinden geldik. Halk zaten bizden bunu istedi. Bunlar halka gitmekte çok gecikmişler. Varsın halka gitsinler. Biz yeni bir şey icat etmiyoruz. Olması gereken halkın bizden istediğidir. Bunun üzerinde çok çalışılmıştır. Bu bir eğitim şurasının da kararıdır. Eğitim şurasının kararı olarak şu anda Türkiye tarihinde görmediği bir sıçramayı eğitimde yapmıştır. Son 9 yıl içerisinde atılan adımlar ortadadır. Bütün fiziki imkanlardan tutunuz milli eğitime ayırdığımız bütçeye varıncaya kadar, yaptığımız dersliklere varıncaya kadar en ücra köşelere uzanan bir eğitim anlayışımız var. Eksiklerimiz yok mu vardır. Ama geçmiş ile, bizden önceki dönemle ile mukayese edilmeyecek derecede ilerdeyiz. Yapılan spekülasyonların hepsi yalandır."

Başbakan Erdoğan, kesintisiz eğitim ile Türkiye'de çok ciddi bir operasyon yapıldığını, bu operasyonla da bu kız çocuklarının okula gitmekten mahrum edildiğini söyledi.

"Yumuşak başlı isek kim dedi uysal koyunuz"

Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'ya komisyon toplantısında atılan cismi anımsatan Erdoğan, "Entelektüellere saygıları olduğunu söylüyorlar. Bunların entelektüellere filan saygısı yok" dedi. Atılan cismin Avcı'nın hemen yanı başından geçtiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu mu entelektüellere saygısı olmak, bu mu komisyon başkanına saygısı olmak. Eğer milli iradeye saygı varsa gelirsin orada konuşmanı yaparsın. Bunun Meclis İçtüzüğünde şartları bellidir, Genel Kurul'da konuşmanı yaparsın bunun şartları bellidir. Ama ben bunu çıkartmayacağım dersen senin milli iradeye saygın yok demektir. Çünkü milli irade ortaya bir tablo koymuş ve bu tablo içersinde Ak Parti'nin sayısı bellidir, senin sayın belli, diğerlerinin sayısı belli. Bu sayılar çerçevesi içerisinde orada konuşmalar yapılır, tartışmalar yapılır bunun neticesinde kapalı olur, açık olur neyse yapılması gereken... Bunun neticesine de katlanırsın. Demokrasi biraz saygıdır. Demokrasi tekme tokat eline ne gelirse bunlar ile saldırma değildir ama CHP zihniyetinde bu var. Bu olduğu için hep bunlar ile engelleme yoluna gitmişlerdir, tarihler hep böyledir. Ak Parti'nin tarihinde böyle bir şey söz konusu değil, bu oyuna gelmeyeceğiz ama şunu da söyleyeyim; 'yumuşak başlı isek kim dedi uysal koyunuz.' Onun için ben dedim; 'hangi dilden anlarlarsa o dilden muamele etmesini de biliriz'. Onun için Meclis Genel Kurulu'na geliyor. Meclis Genel Kurulu'nda da atılması gereken adımlar atılacaktır. Kendileri gerekli itirazları Meclis Başkanlığı'na yapmışlardır. Meclis Başkanı onların yazdığı dilekçelerini aynı şekilde ek yaparak Komisyon Başkanı'na göndermiştir. Komisyon Başkanımız da kendisi değerlendirmesini yapmış, o da Meclis Başkanlığı'na cevabi yazısını yazmıştır. Ülkemiz için hayırlı olsun diyorum, hayırlı olacağına da inanıyorum."

"Harekat yapılması gereken zamanlarda bu harekatları yaptık"

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terörle mücadele kapsamında "Kuzey Irak'a bir harekat düzenlenmesi" yönündeki açıklamalarını, "Ben sayın Bahçeli'ye daha önce de söyledim. Biz Kuzey Irak'a zaten harekat yapılması gereken zamanlarda hep bu harekatları yaptık. Bundan sonra da ne zaman bir harekat gerekirse, bu harekatı biz Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile bunun değerlendirmesini yapıyoruz. Şu anda Genelkurmay Başkanımız ile şahsım sürekli bu konuları değerlendiriyoruz. Eğer bu konuda istihbarı bir bilgi gelmişse, geldiği anda böyle bir operasyon gerekirse bunları yaparız. Sayın Bahçeli bunları merak etmesin" şeklinde değerlendirdi.

"İstesek de istemesek de bir bedeli oluyor"

Şu anda Cudi Dağlarında jandarma ile özel harekat polislerinin el ele mücadele verdiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "7 şehit verdik. Bu 7 şehidin karşısında 8 terörist sağ ve ölü olarak ele geçti. Bunun dışında Bitlis'te de 5 terörist, Siirt'te aynı şekilde 2 terörist etkisiz hale getirildi. Buraların hepsinde bu mücadele sürüyor. Bölücü terör örgütü ile bu mücadelemiz sürecektir. Ama bizimle müzakereye gelmek isteyen siyasi muhataplar ile de bunların siyasi olarak değerlendirmesini yaparız. Ama irade koyabileceklerini de görmemiz lazım. Kendi adlarına da konuşmaları lazım. Yeter ki muhalefet biz teröre karşı şu anda hükümet de mücadele veriyor... Biz neyin mücadelesini veriyoruz, şu anda Cudi Dağlarındaki mücadelenin arkasında hangi irade var, Bitlis'teki mücadelenin arkasında hangi irade var, Siirt'te hangi irade var. Ha burada şehitlerimiz de oluyor, tabi ki içimiz burada kan ağlıyor ayrı mesele. Maalesef istesek de istemesek de bir bedeli de oluyor" şeklinde konuştu.

Şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Ama sonunda er veya geç inanıyoruz biz inşallah bu işi başaracağız" dedi.