"Talat'ın süresi dolmadan..."
Sağlık sorunları sebebiyle İngiltere'de bulunan Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Dimitris Hristofyas katıldığı bir toplantıda, müzakerelerin temelinin oturduğunu falat Birleşik Kıbrıs'ın oluşturulması için daha çok yol olduğunu belirtti. Hristofyas, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın döneminde Rumların emlakına el konulduğunu iddia ederek, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın görev süresi dolmadan Kıbrıs'ta çözüme ulaşabileceklerini söyledi.
Ayağından ameliyat olmak için geldiği İngiltere'de Türklerin ve Rumların yoğun olarak yaşadıkları Palmers Green bölgesindeki Rum Halk Merkezi'nde Kıbrıslı Türklere ait çeşitli dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Güney Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs'ta müzakerelerin temelinin oturtulduğunu, birleşik Kıbrıs'ı bu temel üzerine oturtmak için yapılacak daha pek çok şey olduğunu belirtti.
Sorunun çözümü için görüşülecek emlak, hükümetin kurulması, AB konuları gibi pek çok meselenin bulunduğuna dikkat çeken Hristofyas, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın döneminde Rumların emlakına el konulduğunu, bu emlakın Türklere verildiğini, çözümden önce bu konudaki sorunların mutlaka aşılması gerektiğini savundu.
"Bu olmadan çözüm istikrarlı olmaz, zaten bu çözüm de olmaz" diyen Hristofyas, Orams davasına da atıfta bulundu ve sorunun çözümünde insan hakları ile uluslararası ve Avrupa anlaşmalarının göz önünde tutulması gerektiğini söyledi.
Müzakere masasına son derece mantıklı ve pratik çözüm önerileri götürdüğünü de belirten Hristofyas, ''Kıbrıs'ta Türk ve Rumlardan oluşan tek bir halk vardır ve bu iki toplum Ada;nın egemenlik haklarına sahiptir. Biz Federal Birleşik Kıbrıs Cumhururiyeti'nde tüm yönetim gücünü bölüşmeliyiz'' dedi.
1960 Anayasası'nın tek bir devlet yarattığını da hatırlatan Hristofyas, iki halkın yıllarca birlikte barış içinde yan yana yaşadıklarını ancak daha sonra faşist ve cunta müdahaleleriyle bu hale geldiklerini savundu.
1963-1964 olaylarına da işaret eden Hristofyas, bu yıllarda yabancı şovenistlerin güçlerini iki toplum üzerinde kullandıklarını ve bugünkü durumun ortaya çıktığını öne sürdü.
Göçmenler
Makarios'un iki toplumlu iki bölgeli federal devlet ilanında cesur davranıp tarihi bir karar alamadığını da savunan Hristofyas, Türkiye'den KKTC'ye gelen göçmenlerle ilgili konulara da değindi. Kıbrıslı Türklerin sadece Kıbrıs kökenliler olduğunu, Türkiye'den gelen 160 bin göçmenin Kıbrıs vatandaşı olamayacağını öne süren Hristofyas, "Biz Kıbrıslılar birbirimizi yabancılardan daha iyi anlarız" derken, bu sorunun da çözüm beklediğine işaret etti.
Hristofyas, iki tarafın, iki toplumlu iki bölgeli federal devlet konusunda değişik anlayışa sahip olduklarını da belirtirken, aslında KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile ortak bir geçmişten geldiklerini hatırlattı ve bugünkü pozisyonlarının da benzeştiğini söyledi. Hristofyas aslında gündeme alınan iki toplumlu iki bölgeli federal devlet tanımında da Mehmet Ali Talat ile şahsen benzeri bir anlayış içinde bulunduklarını söyledi.
Hristofyas federal devlet değerlendirmesiyle karşı karşıya kalacaklarını ve bu çerçevede parlamento, merkezi hükümet organları, senato gibi konularda yapılacak paylaşımı da görüşeceklerini de hatırlatırken, çözümün iki ayrı devlet değil, birleşik Kıbrıs olduğunu yineledi.
Talat;ın bu konulardaki farklı görüşlerinin Türkiye Cumhuriyeti Milli Güvenlik Kurulu'nun etkisiyle ortaya çıktığını savunan Hristofyas, Talat'ın pozisyonunun federasyondan ziyade konfederasyon koktuğunu öne sürdü.
Talat'ın kendisiyle aynı anlayışı göstermesini beklediğini de belirten Hristofyas, "Kolay değil biliyorum. Ama ilerlemek zorundayız. Aksi takdirde sözde anavatanlardan gelen dışardan gelen sözlere teslim olup, Rumlar ve Türklerin taleplerini yerine getiremeyiz" dedi.
"Cesaret gerek"
Hristofyas bunun yapılabilmesi için herkesin dürüstçe masaya gelip, yeterli cesareti göstermesi gerektiğini vurguladı.
"Türklerin pozisyonunu da anlıyorum" diyen Hristofyas, "ama ihtiyacımız olan dürüst olarak masada aynı hedef için uğraşmak. Bu hedef de Ada'nın yeniden birleşmesi ve geçmişin olaylarını ve acı deneyimlerini geride bırakmaktır" ifadesini kullandı.
Her iki toplumun ortak menfaatleri için parlak bir geleceğe bakması ve bunu garantör devletlerden uzak gerçekleştirmesi gerektiğini de savunan Hristofyas, "bunu başarmak için yeterli olgunluğa sahibiz" diye konuştu.
Bazı çevrelerin hala masaya iki ayrı devlet ve iki ayrı temsil konusunda teklifler getirmeye çalıştıklarını da öne süren Hristofyas, "Bu ihtimal, ihtimal dahilinde değil. Bunu Türkler de iyi biliyor. Avrupa şaka yapmıyor. Avrupa birleşik bir ülke ve birleşik bir ekonomi istiyor. Ada küçük ve burada iki ayrı devlet istemiyorlar" dedi.
Talat'ın çözüm konusunda acele ettiğini belirten Hristofyas,şunları söyledi:
"Yorgu Vasiliu (ben de dün çözüm istiyordum) diyor. Tabii biz de istiyoruz. Ama gün geçtikçe çözüm daha da zor olacak. Bazıları da bizim çözümden yana aceleci olmadığımızı söylüyor (Rumlar AB'ye girdi aceleleri kalmadı) diyorlar."
Her şeyin refahtan ibaret olmadığını, anavatanın da önem taşıdığını belirten Hristofyas, "Ada iki topluma ait, insanlar bize güvendi. Ada;yı birleştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Biz yapmazsak kim yapar?" diye sordu.
Doğmatik
Hristofyas sözlerini söyle sürdürdü:
"Gelecek Kıbrıslılara ait. Aynı bakış açısına sahip iki lider var. Birleşik Kıbrıs istiyorsak, Kıbrıslıların barış refah içinde yaşamasını istiyorsak birleşik Kıbrıs'ı kurmalıyız. Bu benim görüşüm. Biz bunda ilerleme sağlayamadıkça halk bıkıyor, yoruluyor, hayal kırıklığına uğruyor.''
Müzakerelerde henüz toprak ve güvenlik meselelerine giremediklerini de belirten Hristofyas, Türkiye'nin bu konularda dogmatik davrandığını ve bunları kırmızı çizgi kabul ettiğini ileri sürerek, "bunlar oldukça zor konular, dikkatle ele alınması lazım" dedi.
Yabancılar ve göçmenler konuları masaya geldiğinde samimi ve dürüst olunması gerektiğini belirten Hristofyas, Mehmet Ali Talat'ın partisi seçimi kaybettiği için telaş içinde olduğunu, aceleci bir tutum güttüğünü de iddia etti. Hristofyas, Talat'ın cumhurbaşkanlığı görev süresinin de önümüzdeki yılın mayıs ayında dolacağını hatırlattı.
Diğer yandan Türkiye'nin de AB'den dolayı endişeli olduğunu savunan Hristofyas, "Türkiye'ye verilen süre Aralık ayında doluyor. Eğer Türkiye Avrupa mantığıyla hareket edip, kendine yardımcı olacak bir tutum takınmak istiyorsa, reformları yapmalı, Kürtlerin haklarına saygılı olmalı, Ankara protokolünü uygulamalı ve Kıbrıs'a olan sözünü yerine getirmeli" şeklinde konuştu.
Türkiye için "hem AB üyesi olmak istiyorlar, bir yandan da AB'nin tam üyesi olan bir ülkeyi tanımıyorlar. Karşılıklı anlayış diyorlar, hangi anlayıştan bahsediyorlar" diyen Hristofyas, sözlerini şöyle tamamladı:
'' Bildiğiniz gibi Kıbrıs Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekliyor. Onlar da bize saygı göstermeli. Türk ve Rumlar Kıbrıs'ın sahibi. Mehmet Ali Talat makul olmalı. Umarım ki Talat'ın görev süresi içinde çözüm sağlanacak. Sırf çözüm olsun diye çözüm olmaz. Kıbrıs halkının gerçek çıkarlarını gözeten bir çözüm sağlanmalı."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması