Talimat polisten

Olayla ilgili Ali'yi dövdükleri belirlenen 4'ü polis 8 kişi gözaltına alındı, bunlardan 1'i polis, 4 kişi tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Orhan Çetingül, görüntülerin esnaf tarafından silindiğini savunarak yine polisi savundu.

Ali İsmail Korkmaz, Gezi Direnişi sırasında 2 Haziran’da polisin müdahalesinin ardından Sanayi Sokak’ta eli sopalı bir grubun saldırısına uğramış, Yunus Emre Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde “Bir şeyin yok” denilerek eve gönderilmişti. Ertesi gün fenalaşınca arkadaşları tarafından yeniden hastaneye kaldırılan Korkmaz’ın aldığı darbelerle beyin kanaması geçirdiği anlaşılmış, 38 günlük yaşam mücadelesini kaybederek 10 Temmuz’da ölmüştü.

Olay yerindeki MOBESE kameralarında görüntü bulunamazken işyerlerindeki güvenlik kameralarında Ali’nin saldırıya uğradığı 18 dakikalık bölümün silindiği ortaya çıkmıştı. Jandarma Kriminal Laboratuvarları’nda görüntülerin geri döndürülmesiyle tüm gerçekler ortaya çıktı. Görgü tanıklarının, Ali’ye polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grubun saldırdığı yönündeki iddiaları doğrulandı.

Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla 4’ü polis, 4’ü sivil 8 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 4’ü serbest bırakılırken polis memuru M.S. silinen görüntülerin bulunduğu iş yerinin sahipleri ve çalışanları İ.K., R.K. ve M.V. tutuklandı. Olayla ilgili kimliği tespit edilemeyen 1 kişinin arandığı bildirildi.

Savcı basına sert çıktı

Eskişehir Adliyesi’nde olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Hasan Gönen ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Çetingül, basın yayın organlarında çıkan haberlere soruşturmanın selameti açısından cevap vermediklerini belirterek şunları söyledi:

“Ali İsmail Korkmaz’ın görüntüleri diye bazı medya kuruluşlarına görüntüler servis edildi. Servis edilen ve basın yayın organlarında yayınlanan bu görüntülerin Korkmaz’ın dövülmesi ile hiçbir ilgisi yoktu. Bu görüntülerden hareketle yola çıkmış olsaydık, yanlış kişiler hakkında işlem yapılmış olacak ve çok daha büyük mağduriyetlere yol açacaktı.

Bu görüntüler yayınlandıktan sonra aleyhimize yapılan yorumların insaflı olmadığını düşünüyoruz. Olayın tanığı diye getirilen kişilerin ise bilerek veya bilmeyerek bizi yanlış yönlendirdiklerini gördük.

Nitekim başka dövülme olayının şüphelisi olan şahıs, sanki Korkmaz olayının failiymiş gibi bize sunuldu. Bazı tanıkların da bu yöndeki ifadesi üzerine bu şahıs tutuklandı. 19 gün hapis yattı. Kamera görüntülerinin gelmesi üzerine derhal serbest bırakıldı.”

‘Görüntüleri polis değil esnaf sildi’

Bir işyerine ait kamera görüntülerinin ise silindiğini anımsatan Başsavcı Çetingül, “Silinen görüntülerden birincisi kimliği şu aşamada tespit edilememiş olan başka bir şahsın dövülmesine ait görüntü ile Korkmaz’ın dövüldüğü olaya ait 2. görüntüdür. İlk olayda tutuklanan Serkan K. isimli şahsın henüz kimliği tespit edilememiş mağdura ait olan ilk olaya karıştığını belirledik. Ayrıca silme işleminin polis tarafından değil, olaya karışan bir esnaf tarafından bir başkasına yaptırıldığı beyanlardan anlaşılmaktadır” dedi.

‘Polisi medya eliyle linç ettiniz’

Medyanın polisleri hedef haline getirdiğini savunan Çetingül, “Bazı internet sitelerinde, ‘Korkmaz’ı öldürdü’ diye resimleri yayınlanıp hedef haline getirilip gözaltına alınan ve olayın görgü tanıklarına teşhis için getirilen polis memuru H. E’nin ise Korkmaz’ı dövme olayına hiç karışmadığı tespit edilmiştir. Bu durum kamera görüntülerinden de anlaşılmaktadır. Bu nedenle henüz deliller kesinleşmeden medya eliyle linç edilen bu polis memuruyla ilgili yapılanları da kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz” ifadesini kullandı.

Soruşturmanın gizliliği ihlal edildi

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hakan Ali Erkan’ın günler öncesinden talebi ve HSYK’nin takdiri ile adli tatile ayrılması üzerine nöbetçi kalan Cumhuriyet Savcısı Hasan Gönen’e soruşturmanın devredilmesi işleminden bile fırtına koparılarak kafa karıştırılmaya çalışıldığını kaydeden Başsavcı Çetingül, “Yapılan soruşturma basit gerekçelerle gölgelenmek istenmiştir. Nitekim soruşturmayı devralan arkadaşımız gayet titiz bir çalışmayla işi sonlandırmıştır. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

Çetingül, tüm uyarılara rağmen soruşturma dosyasındaki bilgi ve belgelerin medyaya servis edildiğini, böylelikle soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğini, kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini, medyanın eşliğinde ve onun huzurunda soruşturma yapılmak istendiğini vurguladı.

‘Polis elinden geleni yaptı’

“Bu aşamada, bir kişinin yanlışını tüm kurumlara mal etmemek gerekir” diyen Çetingül, şunları kaydetti: “Eskişehir Emniyet Müdürlüğü de bizimle birlikte şüphelileri ve delilleri bulmak için ellerinden geleni yaptı. Bu nedenle sürekli bizimle irtibat halinde olup birimler arasında koordinasyonu sağlayan, bilgi paylaşımında bulunan, elindeki tüm imkânları seferber edip olayın aydınlatılmasında bize yardımcı olan Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanlığın’na Odunpazarı İlçe Jandarma Komutanlığı’na ve Ankara Jandarma Kriminal’e teşekkür ediyorum.”

‘Katil yüzüme nasıl bakacak?’

Eskişehir’de 2 Haziran’da 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın uğradığı sopalı saldırıyla ilgili silinen görüntülerin Jandarma Kriminal Laboratuvarları’nda geri döndürülmesi ve biri polis 4 kişinin tutuklanması Ali’nin ailesinin acısını biraz olsun hafifletti. Anne Emel Korkmaz, “Alişim geri gelmeyecek, ama katilleri inşallah en ağır cezayı alır. İlk mahkemede orada olacağım. Nasıl yüzüme bakacaklar?” dedi. Baba Şahap Korkmaz da “Polis destan yazdı’ diyenler, onları destekleyenler bunu da görsün” dedi.

Eskişehir’de 2 Haziran’da sopalı bir grup tarafından dövüldükten sonra beyin kanaması geçiren ve 38 günlük yaşam mücadelesini kaybeden 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili silinen kamera görüntülerinin Jandarma Kriminal Laboratuvarları’nda geri döndürülmesiyle tüm gerçekler ortaya çıktı.

Ali’ye sopalarla saldırarak ölümüne neden olan biri polis 4 kişi tutuklandı. Ali’nin katillerinin bulunması Hatay’ın Ekinciler beldesindeki ailesinin acısını bir nebze olsun hafiletti.

Gözyaşlarına boğulan anne Emel Korkmaz, “Alişim geri gelmeyecek, ama katilleri inşallah en ağır cezayı alır. Umarım onların da ömrü, ölümü dilenerek uzun olur. İlk mahkemede orada olacağım. Yüz ifadelerini, suratlarının şeklini görmek istiyorum. Nasıl yüzüme bakacaklarını, neler hissedeceklerini görmek istiyorum. Bakalım nasıl bir vicdanları var? Bunu görmek istiyorum” dedi.

'Yazıklar olsun'

Oğlunun öldürülmesiyle hayata dair tüm umutlarının da yok edildiğini vurgulan baba Şahap Korkmaz da şöyle konuştu:

“Yazık, boşu boşuna bu gençler ölüme gitti. Yazıklar olsun onları öldürenlere ve destek verenlere, ‘Polisi destan yazdı’ diyenlere. Evlatları öldürenler ve onlara destek verenler, bir anne ve babanın acısını düşünmüyor mu? Oğlumun elinde hiçbir şey yokken, canice öldürdüler.

Polisin görevi suç işleyen varsa onu yakalamak, sorgulamaktır, gençlere haince pusu kurup döverek öldürmek değil. Tutuklamalar içimizi rahatlatmadı. İçimizdeki bu yangın ömür boyu sürecek. İnşallah adalet yerini bulur ve onlar da cezasını çeker.

Silindi denilen ve jandarmanın ortaya çıkardığı o görüntüler yayımlarsın. Yayımlansın ki, tüm dünya görsün. Ve bu insanlık mı herkes görsün, utansınlar. ‘Polis destan yazdı’ diyenler, onları destekleyenler bunu da görsün. Olaya karışan siviller, oradaki polisin güvenliği altında saldırıyı yapmıştır” diye konuştu.

Saldırıyı polis yönlendirdi

Ağabey avukat Gürkan Korkmaz da şunları söyledi:

“Bir polis, üç sivil tutuklandı. Sivillerden birisi fırın çalışanı. Olaydan itibaren fırın sahibi, ısrarla, o çalışanın olay sırasında orada olmadığını ve işyerindeki kameralarının bozuk olduğunu söyledi. Aynı fırıncı, görüntüler ortaya çıkınca da ‘polis talimat verdi, kaçak göstericileri durdurun, geri çevirin’ ifadesini vermiş. Bu ifade çok net ve önemli bir gelişme.

Bazı polisin saldırıyı koordine ettiği, sivil vatandaşları ve diğer polisleri talimatlarıyla yönlendirdiği, göstericileri pusuya düşürdüğü çok net ortaya çıktı. Silinen görüntülerin ortaya çıkarılması, hem daha önceki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını, hem de kameranın çalışmadığı iddiasını yalanladı. Usta ellerce silinen görüntüleri, jandarmanın yeniden ortaya çıkarılması katilleri ortaya koydu.”