Tarım ve Hayvancılık Aydın Büyükşehir’le Gelişiyor

Her şeyden önce Cumhuriyet Ege’nin tekrar yayın hayatına başlaması bizleri çok sevindirdi. Bunun bitmeyecek bir yolculuk olmasını diliyorum. Zira halka doğru haber ile ulaşmanın yollarının artması, o ülkenin ne kadar geliştiğinin de ölçüsü.

Ülkemizin tarım ve hayvancılıkta yaşadığı sıkıntılar herkesin malumu. Evimizde pişen her kap yemekte derin acısını hissettiğimiz bu durum, giderek de işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Tarım ülkesi olarak bilinen bir ülkenin, yanlış tarım politikaları ile bu hale gelmesi, üzerinde ayrıca düşünülmesi gereken bir konu. Ancak gelinen noktada, ‘ biz çözümde yokuz’ deme lüksüne sahip değiliz. Her ne kadar ulusal politikalar bizi zorlasa da, yerelde yapacaklarımız var ve biz bunun için kolları sıvadık.

Gıda üretiminin sürdürülebilirliği milli bir meseledir. Bizlerin, vatandaşa hizmet etmek için var olan belediyelerin, zor zamanlarda sorumluluk alması ve sorumlu davranması gerektiğini düşünüyoruz.
Konu gıda ve bunun sürdürülebilirliği olduğunda, geçici çözümler yerine kalıcı çözümlere bakmak ve bu çözümleri kararlılıkla uygulamak gerekiyor. Bizler Aydın’da uyguladığımız yerli ve milli politikalarla hem tüketicimizin, hem de üreticimizin bu sıkıntıları daha az yaşamasını sağlıyoruz. Ama yetmez, yeni çözümler için de çalışıyoruz.

Aracıları aradan çıkardığımız, 5 milyon liralık yatırım yaptığımız ve sadece yerli üreticiyle çalıştığımız Ege Et’le, Aydın’da tüketicilerimize sağlıklı, kaliteli, hijyenik ve ekonomik et sağlıyoruz. Bugün Aydınlılar Türkiye’nin en ekonomik yerli etini tüketiyor. Bunu sadece aracıları aradan çıkararak ve yerli üreticilerle çalışarak sağladık. Ayrıca Aydın geneline yayılan Ege Et marketlerinde bölge üreticimizin zeytin, zeytinyağı, süt ve süt ürünleri gibi ürünlerini de satarak onlara fazladan bir pazar sağlıyoruz.
Aydın’da koyunculuğu geliştirmek için başlattığımız koyun desteklemesiyle, -kadınlarımız öncelikli olmak üzere- vatandaşlarımıza verimi yüksek sakız koyunu hibe ediyoruz. Bu koyunları da kendi çiftliğimizde yetiştiriyoruz. Böylelikle kendi imkânlarımızla yüzlerce ailenin koyunculuğa başlamasını sağlamış durumdayız.

Bunun yanında kooperatiflere özel önem veriyoruz. Kooperatiflere sağladığımız süt tanklarıyla, süt üreticilerimiz sütün kalitesini koruduğu için daha fazla kazanmaya başladı.
Yine, Aydın’ı güzelleştirmek için kullandığımız çiçeklerin çok büyük bölümünü yerli kooperatiften satın alarak, bu kooperatifin üyesi yüzlerce kadın üreticilerimizi destekliyoruz.
Araştırmalarımız ve deneyimlerimiz sonucunda ; örnek modeller ortaya koyup bu modelleri kararlılıkla uygulayarak Aydın’da yerli üreticimizin önünü açıyoruz.
Belediyelerin bu alanlarda sahaya inmesi, birçok projenin nasıl başarıyla uygulandığını göstermesi açısından bizce çok önemli.

Devletin de ithalatla geçici ve sadece belli şirketlerin kâr edeceği çözümler üretmek yerine; yerli üreticiye destek vermesi , kaliteli üretimin artırılması konusu elbette çok önemli. Bunun için de öncelikle bizim yerelde yaptığımız modelin ulusalda milli tarım politikalarıyla yapılması gerekir. Ülkemizde gelinen nokta, bunu zorunlu hale getiriyor.
Bugünlerde Kurtuluş savaşımızın 100 . yılını kutlamaya hazırlanıyoruz. O Cumhuriyet ve kurtuluş ki, yoktan var edilmiş. Tarımından sanayiisine…

Bugünkü koşullar 19 Mayıs 1919’dan belki daha kötü değil ama büyük bir restorasyon ihtiyacı da ortada. Şimdi YENİDEN CUMHURİYET demenin ve fabrika ayarlarına dönmenin zamanı. Bu da tarımıyla, eğitimiyle, sanayiisiyle sadece halka dokunma önceliği ile mümkün. Biz bunu yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Ve bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Evet, HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK! Biz bunun için çalışmaya devam edeceğiz.