Tarıma elverişli topraklar tehdit altında

Gülçubuk, Türkiye topraklarının yüzde 86'sı organik madde fakiri, yüzde 31,5'inde taşlılık sorunu, yüzde 63,2'sinde su erozyonu, arazinin yüzde 75'inde ise şiddetli erozyon olduğunu bildirdi. Sorunların küreselleşmesinin yoksulluk, açlık, işsizlik, topraksızlık, entegrasyon, örgütlenme, göç, kadın, çocuk, çevreden geçtiğini ifade eden Gülçubuk, 2025 yılında 3 milyar nüfusun su sıkıntısı ve ürün kıtlığı yaşayacağını iddia etti.

Dünyada kullanılabilir suyun yüzde 82'sini gelişmiş ülkelerin kullandığını vurgulayan Gülçubuk, şöyle dedi:

''Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de kırsal kalkınma çabaları öncelikle devreye girmektedir. TÜİK 2008 Yılı Yoksulluk Çalışması sonuçlarına göre Türkiye'de yoksulluk oranı yüzde 17,11'dir. Kırsal alanda yaşayanlarda yoksulluk oranı kentsel alanlara göre çok daha yüksektir. Nitekim kentlerde yoksulluk oranı yüzde 9,38 iken, kırsalda bu oran yüzde 34,62'ye yükselmektedir.

134 ülkenin katıldığı araştırmada konulara göre yapılan sıralamada Türkiye, ekonomik katılım ve fırsatlar alanında 130. sırada. Politikaya katılımda 107'inci, eğitime katılımda 110'uncu sırada yer almaktadır. Bunlarının hepsinin nedeni tarıma dayalıdır. Kırsal kesimdeki vatandaşlarımız kentlere göç ediyor. Türkiye'de tarıma elverişli toprakların yüzde 80'inden fazlası bozulma tehdidindedir.''
 

6 saniyede 1 çocuk açlık yüzünden ölüyor

Dünya da 6 saniyede 1 çocuğun açlık yüzünden öldüğünü iddia eden Gülçubuk, dünyada fakir ve aç nüfusun 405 milyon kişiye ulaştığını kaydetti. Gülçubuk, ''6 dünyalıdan 1'i aç, dünyada 6 saniyede 1 çocuk açlık yüzünden ölüyor. Çin'de 1,2 milyar insan açlık pençesinde. Guatemala'da açlık yüzünden 500 kişi öldü.

Açlık yüzünden krizler, çatışmalar, depremler, doğal afetler, seller, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, açlık, gıda krizi meydana gelmekte. Bunların önüne geçilmesinin en önemli yöntemi, buğday, mısır ve soya fasulyesi ve diğer ürünlerde üretim artmaktan geçer'' diye konuştu.