TAV'ın yüzde 38'i Fransızların
TAV Havalimanları'nın yüzde 38 hissesinin 874 milyon dolar karşılığında Aeroports de Paris Grubu'na satışını öngören anlaşma imzalandı.
Konuya ilişkin gerçekleştirilen basın toplantısında verilen bilgiye göre, satış bedeli şirketin en son kapanış fiyatının yüzde 32 üzerinde belirlendi. TAV Havalimanları Holding ve TAV Yatırım Holding'de, Tepe İnşaat, Akfen Holding ve Sera Yapı, sahip oldukları hisselerin bir kısmının Aeroports de Paris'in (ADP) tamamına sahip olduğu iştiraki Aeroports de Paris Management'a (ADPm) satışıyla ilgili sözleşmeleri imzaladı.
Söz konusu hisse alım sözleşmeleriyle öngörülen işlem sonucunda, TAV Havalimanları Holding'in sermayesinin yüzde 38'ini temsil eden miktarda hisse 874 milyon dolar karşılığında satılmış olacak. Satış işleminde TAV Havalimanları'nın piyasa değeri, hisse başına 11,3 TL'ye karşılık gelecek şekilde 2,3 milyar dolar olarak değerlemeye tabi tutuldu. Bu değer, TAV Havalimanları Holding hisselerin son kapanış değerine göre yüzde 32'lik bir prime karşılık geliyor.
Ayrıca, TAV İnşaat hisselerinin tamamına sahip olan ve halka açık olmayan TAV Yatırım Holding'in de sermayesinin yüzde 49'unu temsil eden miktarda hissesi, yaklaşık 49 milyon dolar karşılığında satılmış olacak. Satış işleminde TAV Yatırım Holding'in piyasa değeri de 100 milyon dolar olarak değerlemeye tabi tutuldu.
TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, görevlerine devam edecek. TAV Havalimanları Holding Yönetim Kurulu 11 kişiden oluşacak. Yönetim Kurulu'na Tepe ve Akfen 3 üye aday gösterecek. İcra Kurulu Başkanı olarak Sani Şener, Yönetim Kurulu üyesi de olacak. Aeroports de Paris, Yönetim Kurulu için 3 üye aday gösterecek. Yönetim Kurulu'nda 4 de bağımsız üye yer alacak.
'En büyük kızımızı evlendirdik'
TAV Havalimanları'nın yüzde 38 hissesinin 874 milyon dolar karşılığında Aeroports de Paris Grubu'na satışını öngören anlaşma imzalanırken, TAV Havalimanları Holding ve TAV Yatırım Holding'de sahip oldukları hisseleri satan Tepe İnşaat, Akfen Holding ve Sera Yapı ile hisseleri alan Fransız Aeroports de Paris'in (ADP) tamamına sahip olduğu iştiraki Aeroports de Paris Management (ADPm) yöneticilerinin katılımıyla basın toplantısı gerçekleştirildi.
Hamdi Akın, toplantıda yaptığı konuşmada, satış sonrasında da yönetimde değişiklik olmadığını, aynen devam edeceklerini söyledi. Şirkete yeni bir ortak aldıklarını ifade eden Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ben, olaya en büyük kızımızı evlendirdik diye bakıyorum. Bunu aile içinde birine vermenin de mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü dışardan birine vermeye benim gönlüm razı değildi. Aeroports de Paris ile ilişkimiz yeni değil. Eskiden beri birbirimizi tanıyoruz. Böyle bir fırsatın gelmesi ve onların da bunu iyi algılaması, bu güzel birlikteliğin doğmasına sebebiyet verdi. Bu yeni çiftin çok güzel çocukları olacak. Siyasi ve ekonomik açıdan da çok kuvvetli bir birlikteliğin ortaya çıkarıldığına inanıyorum. Bunun ilk meyvelerini de almaya başladık.''
'6. çıkışımız, ama hala içerdeyiz'
Bu anlaşmadan sonra Akfen olarak yatırımlara devam edeceklerinin altını çizen Akın, ''Türkiye'ye altyapıda hizmet veriyoruz. Bu konuda özelleştirmeden çıkacak işler dahil olmak üzere, yeni yatırımlarımıza devam edeceğiz. Büyüme ve daha fazla istihdam sağlamak, bizim için en önde gelen hususlardan bir tanesi. Bugün TAV'ın 25-26 bin çalışanının ilerde 40 bin-50 bin sayısına ulaşacağından hiç şüphem yok'' şeklinde konuştu. Söz konusu anlaşmanın TAV'daki 6. çıkışları olduğuna işaret eden Akın, ''Ama hala daha içerdeyiz'' dedi.
Soruları da yanıtlayan Akın, ''Benim gibi alıp satmaya alışkın bir adamın böyle bir şirket hissesini satması aslında kolay değil. Ama sonuçta çok keyifliyiz. Ortaklarımızla olan doku uyuşması, bizi keyifli hale getirdi. Ortağımız, hiçbir şekilde bizi sıkıntıya sokmadı. Hiçbir zaman kimse birbirine kırıcı olmadı. Bize bile sirayet etmeden birçok konu kendiliğinden çözüldü'' diye konuştu.
'TAV, bir bakarsınız Aeroports de Paris'i yakalar'
Hamdi Akın, Aeroports de Paris'in çok büyük bir firma olduğunu ve daha da büyüyeceğini vurgulayarak, ''Ama bu arada TAV da büyüyecek. TAV, bir bakarsınız Aeroports de Paris'i yakalar. Neresinden bakarsanız bakın, çok güzel bir ortaklık oldu'' yorumunu yaptı. Yatırımlarla ilgili bir soru üzerine Akın, bu işlemi zaten finansman yaratmak için yaptıklarını, dolayısıyla Akfen'in yarattığı finansmanlarla yeni yatırımlarına devam edeceğini söyledi. Mersin Limanı'nın büyütülmesinin söz konusu olduğunu, bunun yanı sıra otel, enerji alanındaki yatırımlarının devam ettiğini anımsatan Akın, ''Yeni ihalelere girmek için yaptığımız konsorsiyumlar var. Özelleştirme işlerinin yakından takipçisiyiz. O nedenle oralarda bu kaynağı kullanmayı düşünüyoruz'' dedi.
'İki grup olarak dünyada ikinci olacağız'
Aeroports de Paris Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Pierre Graff da işlemin ''bir mantığın sonucunda'' gerçekleştirildiğini belirterek, her zaman geleceği göz önünde bulundurmanın önemli olduğunu düşündüklerini söyledi. Graff, ''Özellikle OECD ülkelerinde yer alan havalimanlarında yatırım yapmak istiyoruz. Önemli bir boyuta sahip havalimanlarında yatırım yapmayı arzu ediyoruz. Bu yüzden TAV'da hissedarlar değişikliğine gidildiğini duyunca, bunun tarihi bir fırsat olduğunu düşündük'' şeklinde konuştu.
TAV'daki hisseleri tamamen işbirliği ruhuyla satın aldıklarını dile getiren Graff, şunları kaydetti: ''Bu bir fetih ruhu değil, işbirliği ruhu... Çünkü aynı mesleği yapıyoruz. Uzun zamandır TAV ile birlikte çalışıyoruz. Birbirimizi seviyoruz. Ben, TAV'ın yönetim kalitesine saygı duyuyorum. TAV tarafından işletilen tüm havalimanı işletmelerinde yüksek kalite olduğunu görüyorum. TAV'ın hikayesi, gerçekten bir başarı hikayesi. Biz iki grup olarak belki dünyada bir ilk olacağız, ilk olmasak da ikinci olacağız. 37 havalimanı 180 milyon yolcu söz konusu olacak. Bunlara Amsterdam'daki yolcu sayısını da eklersek, birinci sıraya yükseliyoruz. Satın alma çok önemli bir işlem. Çünkü görünürlüğümüzü artıracak, bu pazarda lider olacağız.''
'TAV, çiçek açan bir işletme'
Yönetimsel açıdan TAV'da herhangi bir değişikliğe gitmek istemediklerini vurgulayan Graff, ''TAV'da birçok şey olumlu yönde ilerliyor. Bunları bizim kesintiye uğratmak gibi niyetimiz yok. Şimdiye kadar TAV'ın geliştirdiği stratejiye büyük saygı duyuyoruz. Bunun başarılı bir strateji olduğunu biliyoruz. Halihazırdaki ekipler devam edecek'' diye konuştu. Bu satın alma işleminden ''binlerce olasılık'' doğacağını ifade eden Graff, ''Belki bir dünya lideri olacağız. Bu yatırımı yaparken, bütün bu amaçları güttük'' dedi.
Halka açık bir şirketin sosyal çıkarının gözetilmesi gerektiğine işaret eden Graff, ''Aeroports de Paris'in çıkarı da kendi gelişimini tamamlamak için ek kaynaklar bulmaktı. Bunu yaparken de bazı ortaklarla birleşmesi, kendisini güçlendirmesi söz konusuydu. Herkes gibi biz de sürekli havaalanı piyasasını gözlemliyoruz. TAV'ı uzun süredir tanıyoruz. Bizim gözümüzde TAV, çiçek açan bir işletme... Dolayısıyla tabii ki birçok hissedarın almak istediğini öğrendiğimizde biz de kendi ilgimizi ortaya koyduk. Daha sonra işin ihale safhası ve müzakere aşaması oldu'' şeklinde konuştu.
'Ortaklığı geliştirme isteğini yönetimde eşitlikte gösterdik'
TAV'ın ortaya koyduğu stratejiye işaret eden Graff, ''Bu da neden ibaret? Dışardan başka havaalanı işletmelerini alarak, kendini geliştirerek büyümek... Bu iyi, doğru bir strateji. Zaten rekabet içindeydik. Rekabet ederken de TAV'ın ne kadar profesyonel olduğunu gördük. Bizim satın aldığımız da bu stratejidir'' yorumunu yaptı.
Pierre Graff, TAV'a teklif sunarken ''çoğunluk olarak orada olmak istedikleri için değil de ortaklığı geliştirmek istedikleri'' görüşünü ortaya koyduklarını, bunun da yönetimdeki eşitlikte kendisini gösterdiğini vurguladı.
Türkiye-Fransa siyasi ilişkilerine ilişkin bir soru üzerine de Graff, ''Siyasi olarak çok da iyi bir zamana denk gelmedi. Bu, özel ve tamamen ticari niteliği olan bir iş. Siyasetle hiçbir ilgisi yok. Her şeye rağmen birtakım iyi şeyler olabiliyor'' yorumunu yaptı. Çalışan sayısına ilişkin de Graff, çalışanların sayısının değiştirilmeyeceğini, bu konuda ''herhangi bir baltalamaya'' gitmeyeceklerini söyledi.
'Logoyu değiştirmemek gerek'
Aeroports de Paris Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi Pierre Graff, işlem sonrasına ''mütevazi bir şekilde'' başlayacaklarını, ilk önce Yönetim Kurulu'nun ortaya konacağını, daha sonra gerekli görüşmeler yapılarak stratejik kararların alınacağını ifade etti. TAV'ın logosunu hiç değiştirmemek gerektiğini dile getiren Graff, ''Eğer bunun arkasında uzun vadeli bir düşünce yoksa... TAV, artık havalimanı işletmelerinde tanınan, bilinen bir marka. Dolayısıyla bu markanın değiştirilmemesi lazım'' diye konuştu. Satın almada önerilen prime ilişkin de Graff, ''Biz pazardaki uygulamalara gayet tutarlı bir prim verdik'' dedi.
'TAV'ın etkili olduğu yerlerde geri planda kalacağız'
Şu anda TAV'ın stratejisinin zaten dışarıya açılım stratejisi olduğunun altını çizen Graff, bu stratejiyi desteklerini, TAV'ın birçok ülkede iyi konumda bulunduğunu, bu ülkelerde TAV'ın öncelikli pozisyonda olmaya devam etmesini istediklerini kaydetti. Graff, ''Başka ülkeler var ki bizim şu anda halihazırda olduğumuz ülkeler. Bu ülkelerde de daha çok Aeroports de Paris'in devam edeceğini düşünüyoruz. Ama bunun geri kalanında tabii ki yapılacak yatırımlara ilişkin aramızda görüşmeleri yapacağız. Fırsatları en iyi şekilde yakalamaya çalışacağız. TAV'ın mevcut etkisinin bariz olduğu ülkelerde önceliği TAV'a bırakacağız. Aeroports de Paris, buralarda geri planda kalacak'' şeklinde değerlendirme yaptı.
İstanbul'a yapılacak 3. havalimanına dair soru üzerine de Graff, ''3. havaalanı muhtemel inşaat tarihi, sözünü ettiğimiz 10 yıllık süre zarfına sığmıyor. Dolayısıyla üzerine düşünecek vaktimiz olacak. Öyle bir mesele söz konusu olursa bakarız, değerlendiririz. Yine de stratejik olarak böyle bir konuya eğilmek için vaktimiz olduğunu düşünüyorum'' yorumunu yaptı.
Aeroports de Paris
Aeroports de Paris, aralarında Paris-Charles de Gaulle, Paris-Orly ve Paris-Le Bourget'in de olduğu havalimanları geliştiriyor ve işletiyor. 2011'de, Aeroports de Paris 88 milyondan fazla yolcuya ve 2,5 milyon tondan fazla kargo ve postaya hizmet verdi.
Aeroports de Paris Group, terminal işletmelerini ve sunduğu hizmetleri geliştirme yönündeki stratejisini hayata geçirirken, aynı zamanda perakende satış ve emlak alanında da ilerlemeyi sürdürüyor. 2011'de grubun gelirleri 2 milyar 502 milyon avro olarak gerçekleşti.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, TAV Havamilanları ile Aeroports de Paris Grubu'nun çok eskiden beri hem rakip hem de birlikte ihaleye girmek açısından birlikteliği bulunduğunu söyledi. İstanbul Atatürk Havalimanı ile birlikte yarattıkları ve 12 yılda, 5 ülkede, 12 havalimanına taşıdıkları markanın dünyanın en büyük havalimanı işletmecilerinden biri olan Aeroports de Paris ile birlikte çok daha yüksek hedeflere ulaşacağına inandıklarını belirten Şener, ''İki küresel havalimanı işletmecisinin havalimanları inşaat ve işletmesinde yapmış oldukları bu birliktelik, 37 havalimanı ve 180 milyon yolcudan oluşan bir bilgi birikimi ve portföyü de beraberinde getirecektir'' dedi.
Aeroports de Paris ile dünyanın her yanında bazen rakip bazen ortak girişim olarak bir araya geldiklerini ifade eden Şener, ''Birbirimizi havalimanı endüstrisinden çok iyi tanıyoruz. Muskat ve Tripoli Havalimanı'nda Aeroports de Paris halen proje yönetim firmasıdır. Tunus Havalimanı'nda ve Dubai Havalimanı Emirates A-380 hangarlarında da birlikte çalıştık. Bu işbirliğinin bir Türk markası olarak yakaladığımız başarıyı çok daha yukarıya taşımamızı sağlayacağından, önümüzde yepyeni büyüme olanakları açacağından kuşku duymuyoruz'' diye konuştu. Şener, Aeroports de Paris'in aralarında Paris-Charles de Gaulle, Paris-Orly ve Paris-Le Bourget'in de olduğu dünyada 25 havalimanı işlettiğini belirtti.
'Dünyanın en büyük havalimanı işletme portföylerinden'
Sani Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Biz birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Böyle bir işbirliğimiz oldu. Şimdi biz ne yaptık? Aeroports de Paris, Türkiye'de, bizim firmamızdan, Tepe, Akfen ve Sera'dan hisse alarak, yani halka açık TAV Havalimanları Holding'te yüzde 38, halka açık olmayan TAV Yatırım Holding'de yüzde 49 hisse satışı aldılar. Buraya baktığımızda, TAV Havalimanları Holding için ortaklarımıza 874 milyon dolar, TAV İnşaat ve TAV Yatırım Holding için de 49 milyon dolar olmak üzere toplam 923 milyon dolarlık bir miktar ödenecek. Halka açık şirketin TAV Havalimanları Holding'in hisse değerleri olarak baktığınızda 11,3 lira hisse başına fiyat vermiş oldular. TAV'ı çok daha büyük hedeflere taşıyacağız. Genel olarak bakıldığında, fiziksel sermaye olarak bize yatırım yapıyor ama sosyal ve bilgi sermayesi olarak bir havalimanı işbirliği platformu oluşturduk. Bu platform, dünyanın en büyük havalimanı işletmesi portföylerinden birisi oluşuyor. Bu ortaklık, işbirliği çok önemli.''
Aeroports de Paris'in 120 milyon, TAV Havalimanları'nın 50 milyonun üzerinde yolcusu bulunduğunu hatırlatan Şener, böylece, 37 havalimanı işletmesi ve 180 milyon yolculuk bir portföy ortaya çıktığını, bunun TAV'ın büyümesine çok ciddi katkısı olacağına inandığını söyledi. Şener, ''Çok değişik yerlerde değişik işler yapacağımıza inanıyorum. Ortak yönetim olması da bizim açımızdan çok önemli'' dedi.
Satışın ardından hisse yapısı
Bir gazetecinin satışın ardından hisse yapısının nasıl şekillendiğinin sorması üzerine Şener, ''Yüzde 8 Tepe, yüzde 8 Akfen, yüzde 2 Sera, yüzde 3,5 Kuveyt Investment Opportunistic, yüzde 40,3 halka arz. TAV İnşaat'da da yüzde 20,5 Akfen, yüzde 25,5 Tepe, yüzde 5 Sera, yüzde 49 da Aeroports de Paris. Satış öncesinde hisse yapısı şöyleydi; yüzde 26,1 Akfen, yüzde 26,1 Tepe, yüzde 4 Sera ve diğerleri aynıydı'' dedi.
Sani Şener, ''Mevcut ortaklık yapısının korunmasını taahhüt eden bir madde var mı?'' sorusu üzerine, anlaşmada birçok madde bulunduğunu, bunların hepsinin web sayfasına konulacağını belirterek, bu yapıyı koruyacak maddeler bulunduğunu söyledi. ''Hisse dağılımına bakıldığında, büyük hisse oranıyla yönetimde eşit gözüküyorsunuz. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu Şener, ''Biz satış sürecine girdiğimizde belirli şartlarımız vardı. Mesela çoğunluğu kesinlikle satmayacağız, bizler kalacağız gibi... Ana amacımız şu, Aeroports de Paris ve biz Tepe, Akfen, Sera kurucu ortaklar, beraber yüzde 50 üzerinde olacağız, her zaman onu planladık, her zaman 50'nin üzerinde oluyoruz. Bütün hadise buna göre planlanmış ve dizayn edilmiştir'' dedi. Şener, ''Çağrı yapmayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine ''Ortak bir yönetim olduğu için herhangi bir çağrı olacağına zannetmiyorum'' dedi.
'Logoda değişiklik olmayacak'
Bir başka soru üzerine Şener, logoda herhangi bir değişiklik olmayacağını, ''İleride Tepe ile Akfen çıkmayı düşünürse olabilir. Biz Tepe, Akfen ve Sera olarak yolumuza devam ediyoruz'' dedi. Şener, "Yeni Ticaret Kanunu'na göre yönetim kurullarının 3 yılda bir seçileceğini belirterek, yönetim kurulu 3 yılda bir seçilecek ama aramızdaki anlaşma gereği birlikte olduğumuz sürece 11 yönetim kurulu bu dağılımla devam edecek. 2021'de sadece İstanbul'un kiralama süresi bitiyor, onun dışındaki havalimanlarında 2040, 2050'lere kadar süresi olanlar var. Benim 2021'e kadar, İstanbul'un tekrar ihalesi olana kadar şirketten ayrılmama taahhüdüm var'' dedi.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Şener, bir gazetecinin ''Ortaklık, önümüzdeki yıllarda İstanbul'da yapılacak 3. havalimanı projesine girmek için güçlenmek gibi yorumlanabilir mi?'' sorusu üzerine ''İstanbul için 3. havalimanı yapımı söyleniyor. Tabii ki böyle bir ihale çıktığında, özelleştirme olarak çıkarsa TAV Havalimanları Holding kesinlikle ihaleye katılacaktır. Hele ortaklarından bir tanesi Aeroports de Paris gibi dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olursa kesinlikle orada olacağız. İnşat olarak yapılırsa, özelleştirme olmayabilir, yap-işlet-devret olabilir, zaman da TAV inşaat olarak en büyük adaylardan biriyiz. İstanbul'daki bilgi birikimimizi boşa harcamamız düşünülemez'' diye konuştu.
'Gelirle vakfiyeyi çeşitlendireceğiz'
Bilkent Holding Başkan Yardımcısı ve Murahhas Azası, Bilkent Üniversitesi Rektörü Abdullah Atalar, üniversitenin vakfiyesinin şirketlerden oluştuğunu ve gelirlerin üniversiteye her yıl aktarılarak, Bilkent'in konumunun daha da yukarıya götürmesinin sağlandığını anlattı. Bilkent'in çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan sıralamada Türkiye'nin en iyi üniversitesi olarak seçildiğini belirten Atalar, şöyle konuştu: ''Üniversite bu durumu, hem finansal kaynaklarına hem kuvvetli öğretim kadrosuna ve çok seçkin öğrencilerine borçlu. Bu durumu devam ettirebilmek için vakfiyenin daha da güçlendirilmesi lazım. Ekonomik sistemde inişler çıkışlar oluyor, şirketlerin her zaman aynı miktarda parayı üniversiteye aktarması mümkün olmayabiliyor, ekonominin dibe vurduğu zamanlarda. Bunu sağlamak için üniversite çeşitliliğe önem veriyor ve çok değişik alanlarda çalışarak, çeşitli gelirle bu çeşitliği daha da artıracağız. Böylece üniversite ve vakfiyeyi daha da sağlam bir hale getireceğiz. TAV çok gurur duyduğumuz, çok önemli iştiraklerimizden bir tanesi. Bu anlaşmanın TAV'ı daha da yukarı götüreceğine eminim.''
Atalar, üniversitenin 13 bin öğrencisi bulunduğunu, yaklaşık 4 bin öğrencisinin tam burslu olduğunu ve geçen yıl alınan öğrencilerin yarıdan fazlasına bir şekilde burs verildiğini belirterek, ''Satıştan gelen gelirle vakfiyeyi çeşitlendireceğiz ve çeşitlendirme de vakfiyenin daha sağlam yapıya kavuşmasını sağlayacak. İleriki yıllarda daha çok öğrenciye burs vereceğiz, üniversiteyi daha ileriye taşıyacağız'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!