TBB'den iyimser tablo
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, ekonomide ısınma uyarılarına ilişkin, yılın ikinci yarısında kredi arzının dışında kredi talebinde zaten bir yavaşlama olacağını gördüklerini belirterek, ''Dolayısıyla bu doğrultuda bir ısınmadan veya onun doğuracağı bir sıkıntıdan söz etmek asla mümkün değildir'' dedi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, yılın ikinci yarısında kredi arzının dışında kredi talebinde zaten bir yavaşlama olacağını gördüklerini belirterek, ''Dolayısıyla bu doğrultuda bir ısınmadan veya onun doğuracağı bir sıkıntıdan söz etmek asla mümkün değildir'' dedi.
Aydın, düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlarken, kriz senaryoları üzerinde durmadıklarını, asıl işleri ve görevlerinin riskleri doğru izlemek ve yönetmek olduğunu söyledi.
Hane halkı borçlanmasına ilişkin uyarılarına dair bir soru üzerine Aydın, devletlerin ve hane halkının borçlanması olmak üzere iki tür borçlanma bulunduğuna değinerek, ''Biz her iki tarafın da daha ziyade özkaynağa dayalı ve basiretli bir borçlanma politikası uygulamalarını, basiretli tacir gibi hareket etmelerini salık veriyoruz. Bu, normal ekonominin de bir gereğidir. Kişilerin gelirleriyle orantılı borçlanmalarını, hem şirketlere hem kişilere öneriyoruz'' diye konuştu.
Hüseyin Aydın, ekonomide ısınma uyarılarına ilişkin de, Türkiye'de bilhassa tüketici kredilerinde aşırı yükselmeden söz ettiklerini, kredi kartları dahil edildiğinde yüzde 20'lik büyüme bulunduğunu söyledi. Bunun iki şekilde açıklanabileceğini ifade eden Aydın, ''Yazın kredi talebinde düşme var, biz düşme olacağını bekliyoruz. İkincisi, kredi faizlerindeki muhtemel artış beklentisi nedeniyle kredi talebi öne çekilmiş olabilir. Biz, yılın ikinci yarısında kredi arzının dışında kredi talebinde zaten bir yavaşlama olacağını görüyoruz. Dolayısıyla bu doğrultuda bir ısınmadan veya onun doğuracağı bir sıkıntıdan söz etmek asla mümkün değildir'' değerlendirmesinde bulundu.
Cari açık...
Cari açığın yapısal bir sorun olduğuna değinen Aydın, sektörün bütün oyuncularının dışardan alınan şeylerin içeride üretimi için kredi verdiğini, bunların her birinin aslında cari açığı bir şekilde daraltıcı hususlar olduğunu vurguladı.
Ancak ülkenin enerji gibi içinde olmayan ve dışardan alınması gerekenlerin de bulunduğunu ifade eden Aydın, şunları söyledi:
''Bizim kısa vadede veya sektörün diğer oyuncularıyla ekonomi yönetiminin de bir başına çözemeyeceği hususlar vardır, devam edecektir. Daha çok satabildiğimiz sürece, daha çok markalar üretebildiğimiz sürece, daha çok rekabet edebilecek bir ekonomiye, katma değeri yüksek ürünlere sahip olduğumuz sürece kapatabileceğiz. Bu bir kültürdür, bu bir süreçtir. Biz yapısal önlemlerin bu doğrultuda sektörün oyuncuları ve ekonomi yönetimimizce alınmakta olduğunu söylüyoruz. Çok ciddi enerji yatırımları da var. Bunu da göz ardı etmeyelim.''
"Uyarılarla aslında dünyadaki gelişmeler hatırlatıldı"
Krizle ilgili uyarılar konusunda da Aydın, bu açıklamalarla aslında dünya konjonktüründeki gelişmelerin hatırlatıldığını, AB'deki borç yükü, ABD'de borçlanma yapısıyla ilgili tartışmaların birer belirti olduğunu, bu belirtiler doğrultusunda bir açıklama yapıldığını söyledi.
Aydın, ''Biz risklerin doğru tespiti ve yönetimiyle ilgileniyoruz. Hatta krizle ilgili çok enteresan bir tespit var; herkesin aynı anda kaybettiği zaman olurmuş. Yani herkesin aynı anda kaybettiği bir ortam söz konusu değil. Onun için biz o tarz bir şeyi (kriz beklentisini) kabul etmiyoruz'' diye konuştu.
Hüseyin Aydın, Türkiye Bankalar Birliği olarak cari açığa yönelik alınan kredi sınırlandırmasına uyacaklarını, kararların doğru olduğunu, cari açıkla yapılan mücadelenin sadece bankacılık sektörü üzerinden değil, diğer mali politikalar yoluyla da desteklenmesi gerektiğini açıkladıklarını hatırlattı. Aydın, bu konudaki görüşlerinin aynı olduğunu söyledi.
''Niçin negatif olalım?"
Aydın, bir gazetecinin, ''Sizi çok iyimser buldum. Bunun nedeni nedir?'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Kötümser olmamızı gerektirecek bir şeyler söyleyin biz de kötümser olalım. Ülkedeki bütün makro veriler olumlu seyrediyorsa, ülkede siyasi istikrar varsa, ekonomik istikrar varsa, dünyadaki gelişmeler daha önceden görülüp önlemler alınabiliyorsa, Türk bankacılık sektörü verimli çalışmaya devam ediyorsa, sektör 2008-2009'daki krizi son derece pozitif bir şekilde atlatabiliyorsa, devletin gözetim ve denetimi altına alınmış bir banka yoksa, devletin sermaye yardımı yaptığı banka yoksa niçin negatif olalım?''
Sektörün çalışan sayısı ve şubeleşmesinin arttığını vurgulayan Aydın, ''Kredi büyümesindeki sınırlama bizim şubeleşme konusundaki iştahımızı da azaltacak bir unsurdur. Biz kredi büyümesindeki sınırlamanın 2011 yılı ile sınırlı olacağını ümit ediyoruz'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi