"TEKEL işçileri tespit edilecek"

Ankara'da gerginlik devam ediyor... Tekel işçileri, Türk-İş binasına geçişleri esnasında, güvenlik güçlerinin müdahalesine uğradılar. TEKEL ise, eylem nedeniyle işe başlamayan işçiler hakkında tespit yapılacağını bildirdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.12.2009 - 09:35

TEKEL işçilerinin Ankara'da, 14. gününe giren eylemleri bugün de devam etti. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu  ve beraberindeki heyetin metro alt geçidini kullanarak Türk-İş binasına geçerken işçiler altgeçit yerine üstten geçmek isteyince polis müdahalede bulundu. Ancak Harb-İş Genel Başkanı Ahmet Kalfa ve diğer sendika yöneticileri kol kola girerek polis barikatını yardı ve işçiler Türk-İş Genel Merkezi'ne doğru yürüyüşlerini sürdürmeyi başardılar.


Meclis'e yürüyüşe izin yok

Başkanlar Kurulu Kararı gereği bugün Güven Park'ta basın açıklaması yapan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, buradan Meclise yürüyeceklerini belirterek, MHP Grubunu ziyaret ederek sorunlarını anlatacaklarını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün DEİK Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamayı da eleştiren Kumlu, "Başbakan Erdoğan, 'Yetimin hakkını Tekel işçisine yedirmem' dedi.'Devlet malı deniz, yemeyen domuz' ifadelerini üzüntüyle izledik. On gündür bu eylemi masa başında çözmeye çalıştık. Eylemin onuncu gününde yaptığımız Başkanlar Kurulu toplantısıyla sürekli eylemlilik kararı aldık. Türk-İş'e bağlı profesyonel yöneticileri çağırarak, bugün MHP Grubunu ziyaret edeceğiz. Yarın da CHP Grubunu ziyaret edeceğiz" dedi.

Çarşamba günü ise Türk-İş Başkanlar Kurulu'nu yeniden toplayacaklarını ifade eden Kumlu, gelişmeleri değerlendirerek, yollarına devam edeceklerini söyledi. Hükümetle oturup bunu çözene kadar eylemlerin devam edeceğini kaydeden Kumlu, "Bizim maksadımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil" dedi.

 

İşçilerden yönetime tepki

Basın açıklamasının ardından Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve diğer sendika başkanlarının Meclise doğru yürüyüşe geçtiği sırada işçiler de heyetle birlikte Meclis'e gitmek istedi. Türk-İş tarafından "Başkanlar gidip görüşecek, biz onları bekleyeceğiz" anonsu yapılması üzerine işçiler ıslık çalarak ve "Ya hep beraber ya da hiç birimiz" sloganları atarak tepki gösterdi. İşçiler ve sendika yöneticileri arasında yaşanan gerginlik, işçilerin Meclis'e yürümek istemeleri ısrarı üzerine tırmandı. İşçiler ve yönetim arasında tartışmalar yaşanırken, işçiler "Türk-İş, işçine sahip çık" sloganları attı..


"İşe başlamayan işçiler tespit edilecek"

Tekel işçilerinin eylemlerinin 14. gününde, işe başlamayan işçileri, eylemlerin başladığı günden itibaren Tekel tarafından tespit edileceği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, tespitin, izni biten veya rapor alan işçileri kapsadığı bildirildi.

Tekel geçen hafta yayımladığı genelgede, bu durumdaki işçiler hakkında işlem yapılacağını duyurmuştu.

Bu arada, 8 bin 500 işçinin çalıştığı Tekel'de 4 bin işçiye birikmiş izinlerinin kullandırıldığı ve böylece 15-20 milyon lira tasarruf edildiği de bildirildi.

Tekel tarafından yayımlanan genelgede, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 25. maddesinin 3. fıkrası hatırlatılarak, ''kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grevin kanun dışı grev olduğu, siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevinin de kanun dışı grev olduğu, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler hakkında kanun dışı grevin müeyyedilerinin uygulanacağı'' hükmü yer aldı.

Genelgede, anılan kanunun 72. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, siyasi amaçlı grev veya lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verimi düşürme üretimi aksatacak nitelikte her türlü direnişe katılımlar hakkında da kanun dışı greve uygulanan yaptırımların uygulanacağı belirtildi.

Bu kapsamda, ''işçilerin çalışmadıkları süreler için ücretleri keza o haftaya ait, hafta tatili ücretleri ödenmeyeceği gibi, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına 2 iş günü işine devam etmemesi durumunda iş sözleşmesi, İş Kanunu'nun 25. maddesinin 2 g bendi uyarınca, bildirim süresi beklemeksizin derhal sona erdirilecektir'' denildi.

Genelgede buna göre, başta işçiler olmak üzere, tüm çalışanların nihai mağduriyetine sebep verebilecek her türlü eylem ve uygulamadan özenle kaçınmaları, mesai, işbaşı ve paydos saatlerine kesinlikle uymaları gerektiği konusunda uyarılması, işyerinden izinsiz ayrılan veya paydos olmadan işyerini terk edenler ile izinsiz veya haklı bir nedene dayanmaksızın devamsızlığı olanlar hakkında mevzuatta yer alan düzenlemeler uyarınca, işlem yapılacağı hususunda tüm personelin bir kez daha bilgilendirilmesi ve vaki haller üzerine mevzuat dairesinde işlem tesiri ile bu kapsamda görülen eylem ve uygulamalar vakit geçirmeksizin genel müdürlüğe bildirilmesi konuya ilişkin olarak her kademedeki neticenin gereken titizlik ve hassasiyeti göstermeleri istendi.


Tepki gecikmedi: Eylem devam edecek

Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, yaptığı açıklamada, TEKEL'in, işçilerin süren eylemi nedeniyle işe başlamayanlar hakkında tespit yapılacağı yönündeki bildirimi konusunu değerlendirdi.

Bu bildirimin eylemin ilk günlerinde yapıldığını ifade eden Türkel, işçilerin yasal hakları olan izin ve raporlarını kullandıklarını söyledi.

Bu yasal haklar dışında işçilerin görevlerini devam ettirdiklerini dile getiren Türkel, ''İddia edilen durumda herhangi bir arkadaşımız yok. Tüm üyelerimiz, yasaların kendilerine tanımış olduğu olanakları kullanıyorlar. İdarenin bunun dışındaki uygulamaları bizi bağlamıyor. Biz eylemimizle ilgileniyoruz. Eylemimizi de devam ediyor'' diye konuştu.


Şener'den işçilere destek

TEKEL işçilerinin eylemi 14. gününde de devam etti. Türk-İş Genel Merkezi önündeki işçilere bazı parti ve sendika temsilcilerinin yanı sıra Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener de destek ziyaretinde bulundu.

Üzerinde Tekgıda-İş Sendikası yazan bir şapka takarak işçilere seslenen Şener, her zaman TEKEL işçilerinin yanında olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçilerin eylemini ''ideolojik'' diye nitelendirdiğini savunan Şener, ''Asıl Başbakanın tavrı ideolojiktir. Bu ideolojik tavır da uluslararası sermayenin ideolojisidir'' diye konuştu.

ABD, Rusya, Fransa gibi birçok ülkenin stratejik kurumlarını belirleyerek söz konusu kurumları satmadığını dile getiren Şener, Türkiye'de ise tüm kurumların yabancılara satıldığını öne sürdü.

Başbakan'ın TEKEL işçileri konusunda öz eleştiri yapması gerektiğini savunan Şener, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan öz eleştiri yapacağı yerde emeğiyle bu ülkeyi sırtlayan işçileri suçlamıştır. Önce kendini suçlasın. TEKEL işçisinin bu çektiği ıstırabın ardında Başbakan ve bu hükümetin yanlış politikaları vardır. Türkiye'de Türk tütünü bitti. Türkiye Virginia tütünü cenneti haline geldi. Yabancı işçiler için çalışan, kendi işçisini bitiren bir Başbakan ve iktidar vardır. Bu iktidar döneminde Türkiye ekonomisinin düzelmesi mümkün değildir. Bunlardaki anlayış uluslararası sermayenin ideolojisidir. Dünyanın hiç bir yerinde ülkesinin başına geçip halkına hakaret yağdıran bir başbakan ve iktidar yoktur. Bu sadece Türkiye'de vardır. Bu manzara karşısında bu ülke talihsizdir.''

Şener'in konuşması sırasında Türkiye Partisi Gençlik Kolları tarafından getirilen bir kasa limon işçilere dağıtıldı. Bunun üzerine Şener, ''Limonlar biber gazına karşı en etkili ilaçtır'' dedi.

Konuşmasının ardından Şener ve beraberindekiler Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'yu makamında ziyaret ederek kısa süre görüştü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler