Tekin patladı: Tam bir rezillik!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında yerel seçimler sürecinde iktidar partisini eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin aday açıklamalarının, bütün televizyonların kilitlendiği, "İcraatin içinden" sunumu gibi yapıldığını ifade eden Tekin, "Gümüşhane'ye baktım İsviçre zannettim, Kırıkkale fotoğraflarını gördüm Brüksel sandım" diye konuştu.

İŞTE YAYINLANMAYAN O REKLAMLAR...

Demokratik ülkelerde seçimin güvenliğinin devlete ait olduğunu vurgulayan Tekin, "Suriye'den gelenlerle ilgili onlarca soru önergesi verdik, 'Kaç kişi var, nerede yaşıyor, kaçı vatandaş yapıldı?' diye. Bur türlü cevap alamayınca, Mersin'de kendi imkanlarımızla bulduğumuz bir Suriyeli vatandaşın kimliğini açıkladı. Başbakan viyak viyak bağırdı. O eskiymiş. Beni hiç ilgilendirmez, ben bir vatandaş olarak soruyorum. Var mı yok mu? Sonra nihayet İçişleri Bakanı '78 kişiyi yurttaş yaptık' dedi. Şimdi soruyorum; 78 kişi kim, hangi kriterlere göre vatandaş yaptınız? Açıklamazlarsa, biz kendi imkanlarımızla bulup açıklarız" diye konuştu.

"AFİŞLER İÇİN ŞİRKET EMNİYETİ ARAYIN DEDİ"

Bütçe görüşmeleri sürecinde olduğunu hatırlatan Tekin, vatandaşların bu sürece duyarlı olması için "Vatandaş vergisini veriyorsa, hükümet de hesabını verecek" şeklinde çeşitli reklam afişleri hazırladıklarını, bunların panolarda yayınlanması için İstanbul, Ankara ve İzmir'de firmalarla görüştüklerini anımsattı.

Firmaların, afişleri yayınlamadan önce görmek istediğini, bunların gönderilmesinin ardından da "Emniyetten izin almanız gerek" dendiğini ifade eden Tekin, parti yetkililerinin iyi niyet göstererek emniyeti aradığını, emniyet görevlilerinin ise "Bu bizim işimiz değil" dediğini belirtti.
Tekrar aranan firma yetkililerinin bu kez de "Seçim yasaklarına giriyor" dediğini kaydeden Tekin, yasada ise böyle bir yasağın olmadığını söyledi.

YSK'YI GÖREVE DAVET ETTİ

Bu firmalara bakıldığında, önemli bir kısmının iktidara yakın olduğunu, hatta iktidarın halkla ilişkilerini yapan şirketler olduğunun görüldüğünü belirten Tekin, "Burada Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) göreve davet ediyorum. YSK Anayasa'daki görevini ihlal ediyor. Bir televizyonlar konusunda, iki yayınlar konusunda, üç 'Hayaldi Geçek Oldu' reklamlar konusunda. Şu rezalete kim ne cevap verebilir doğrusu merak ediyorum. Kim bu şirketler? Ana muhalefet partisi derdini anlatabilecek mecra bulamıyorsa yarın yurttaş ne yapacak?" diye konuştu.

Önümüzdeki seçim sürecinin sağlıklı yürüyebilmesi için YSK'nın bu konuya el atması gerektiğini belirten Tekin, TRT'yi de eleştirdi. Türkiye'de devlet kanallarının adeta iktidara tahsis edildiğini, iktidarın emrinde yürüdüğünü ileri süren Tekin, "Bunu da şiddetle kınıyorum, umut ediyorum ki TRT de herhalde kendisine bir çeki düzen verecektir. Aksi takdirde yargı yoluna da başvuracağız" dedi.

"TAM BİR REZİLLİKLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tekin, olay üzerine billboardların yayınlanmadığını belirterek, "Çünkü yasağa giriyor. Sayın Başbakan bunlara sinirleniyormuş. İlk kez bir şirket bir siyasi partiyi yanıltmak için elinden gelen bütün çabayı sarf ediyor. Önce diyor ki 'Hangi mecraları kullanacaksınız, onları gönderin bana.' Sen kimsin ben istediğimi kullanırım kardeşim. Sen paranı alacaksın. Bunu da aşamayınca arkadaşlarımıza 'Emniyetle görüşeceksin.' Tam bir rezillikle karşı karşıyayız" diye konuştu.

"İSTANBUL İÇİN KAMU YOKLAMALARININ SONUÇLARINI BEKLİYORUZ"

Tekin, Mustafa Sarıgül'ün CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Aday Adaylığını açıklayacağının hatırlatılarak, "Bu açıklama geldikten sonra sizin kanadınızdan çekilme olacak mı?" sorusuna, "Benim adaylığım devam ediyor. Önümüzdeki süreçte İstanbul dahil olmak üzere birçok yerde kamu yoklamalarının sonuçlarını bekliyoruz. Çıkacak sonuçlara hepimiz saygı göstereceğiz" yanıtını verdi.

"İSTERLERSE YEREL SEÇİM, GENEL SEÇİM BERABER DE YAPABİLİRİZ"

2014 yılında erken bir genel seçim yapılabileceği açıklamalarının hatırlatılarak, "CHP seçimlerin bir yıl önceye alınmasına nasıl bakıyor?" sorusu üzerine de şunları dedi:

"30 Mart klasik, bildik sadece bir belediye başkanlığı seçimi değildir aynı zamanda önümüzdeki süreçte her iki seçim için de, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim için de bir referandum niteliği taşıyacak. 30 Mart'ta bakarız. Elbette CHP hiçbir zaman seçimden kaçmaz. İsterlerse yerel seçim, genel seçim beraber de yapabiliriz."