Teniste yeni başkan: Mesut Polat

Tenis Federasyonu Olağan Genel Kurulu'nda Mesut Polat, başkanlığa seçildi.

Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılan ve divan başkanlığına Emel Sezgin'in getirildiği genel kurulda, Mesut Polat, Güven Olgar ve Hasan Akçakayalıoğlu başkanlık için mücadele etti.

Başkanlık ve yönetim kurulu için 2 ayrı oy pusulasının kullanıldığı seçimde, 204 delege oy verdi. Mesut Polat, 1. sandıktan 14, 2. sandıktan 45 ve 3. sandıktan 27 oy alarak toplam 86 oyla Tenis Federasyonu'nun yeni başkanı oldu. Diğer adaylardan Güven Olgar 70, Hasan Akçakayalıoğlu ise 44 oyda kaldı. 2 oy geçersiz sayılırken, 2 zarftan ise yalnızca yönetim kurulu için oy çıktı.

Mesut Polat, seçimden önce yaptığı konuşmada, lisanslı tenisçi sayısını 13 binden 100 binlere taşımak istediklerini belirterek, ''Tüm Türkiye'yi tenisle bir bütün haline getirmek istiyoruz. Bunun için 'Oyna ve Oyunda Kal' projesini en kısa zamanda hayata geçireceğiz. Organizasyon sayısını artırmak bir başka hedefimiz. 20'şer hafta Future ve Women's Circuit turnuvası yapmayı düşünüyoruz'' diye konuştu.

4 yılda ATP, WTA ve ITF Junior klasmanlarında ilk 100'e en az 5 sporcu sokmak için çabalayacaklarını ifade eden Polat, ''Bunu yapabilirsek 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda erkek ve bayanlarda mücadele edebiliriz. Ayrıca projesi çizilmiş tenis lisesi için de hemen harekete geçmek istiyoruz'' dedi.

Bağbaşı: ''Belden aşağı vurmak camiaya kaybettirir"

Genel kurula katılan Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Sezai Bağbaşı, statüdeki bir maddenin geçen seçimden bu yana hala değiştirilmediğini ve bunun hata olduğunu söyledi.

Bağbaşı, statüde yer alan ''Federasyon başkan ve yönetim kurulu üyeleri seçildikten sonra kulüpleriyle ilişiği kesilir'' maddesinin mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Başkan adayı olduğum geçen seçimde bu maddenin değiştirilmesi için çok uğraştım. Hatta divan başkanı bana 'çok konuşursan seni salondan atarım' demişti. Yine geçen seçimde bana 'aday olabilirsin' diyenler 10 gün sonra 'Genel müdürlükteki görevini bırakman lazım' demişlerdi. Bunu demek için 10 gün niye beklediniz? Belden aşağı vurmak camiaya kaybettirir. Ondan sonra Türk sporu niye gelişmiyor diyorsunuz? Sporda vefa diye bir şey kalmamış, bana onu öğrettiniz.''