Tezcan'dan Soylu'ya yanıt
CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan Didim’de düzenlenen “Hak-Hukuk ve Adalet Didim mitinginde partililere seslendi.
Tezcan Suruç’ta yaşanan olayla ilgili İçişleri Bakanının açıklamalarına cevap vererek “İçişleri Bakanı çıkmış, sıkılmadan böylesi bir acı olayı, yatıştırmak ve sorumluları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarmak varken, bunun yerine tahrik eden bir dil kullanıyor”dedi.
CHP Didim İlçe Örgütü ve Didim Belediyesinin katkılarıyla “Hak-Hukuk ve Adalet Didim mitingi” düzenlendi. Cumhuriyet Kent Meydanında düzenlenen mitinge CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü, Aydın Milletvekili ve 1. sıra adayı Bülent Tezcan, CHP İl Başkanı Ali Çankır, CHP Aydın Milletvekili ve 2. sıra adayı Hüseyin Yıldız, Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak, Milletvekili 3. sıra adayı Süleyman Bülbül ile diğer milletvekili adayları, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.
CHP Genel Başkan yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ise tüm Didimlilerin bayramlarını kutlarken “Hafta sonu Babalar günü; tüm babalarımızın günü kutlu olsun; ayrıca Genel Başkanımızın Adalet yürüyüşünün 1. yılı doluyor. Hepsi bizim için güzel şeyler.”dedi.
"SEN NEYİN PEŞİNDESİN"
Tezcan konuşmasında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Arefe günü AKP heyetine yönelik saldırı sonrasında İçişleri Bakanının açıklamalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Tezcan sözlerini şöyle sürdürdü; “Suruç’ta meydana gelen olay hepinizi yaraladı; üzdü. Kan akmasın istiyoruz. Çatışma olmasın istiyoruz. Hele bayram arefesinde insanların birbiriyle kavgası, ölümlere neden olması bayram arefesinde acıların yaşanması kabul edilebilir bir şey değil. Ben bu acıyı bütün milletimizin paylaştığını biliyorum. Bu acıların tekrar edilmemesini diliyoruz. Ancak dilemek yetmiyor, sorumlu davranmak gerekiyor. Böyle bir acı üzerinden siyaset üretmeye kalkmak, en hafif tabirle olsa olsa utanmazlık olabilir. Böyle acılar üzerinden siyaset dili geliştirmeyi ret ediyoruz. İçişleri Bakanı çıkmış, sıkılmadan böylesi bir acı olayı, yatıştırmak ve sorumluları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarmak varken, bunun yerine tahrik eden bir dil kullanıyor. Devleti yönetenlerin görevi hukuku çalıştırmaktır. Devleti yönetenlerin görevi toplumu yatıştırmaktır. Toplumu kışkırtmak değildir; İçişleri Bakanı çıkmış görevini yapmak yerine iftira atmaya soyunmuş, “Bu işin sorumlusu Muharrem İncedir” diyor. Akıllara zarar; Ey İçişleri Bakanı sen neyin peşindesin? Sen milleti birbirine düşürüp çatıştırmanın peşinde misin? Bu ülkeden daha fazla kan dökülsün, ben de iktidarımız bu çatışma ve kanın üzerinden sürdüremeyeceğim düşüncesinde misin? Bu dil ve üslupla devam edersen, bilesin ki yeni Suruçları hazırlarsın. Devleti yönetenler 40 kere düşünüp bir kere konuşacaklar. Biz bu kirli dilin parçası olmayacağız. Biz bu provokatörlerin provokasyonuna gelmeyeceğiz. Kararı millet verecek; sandığa gidecek ve çatışma dilinin cevabını sandıkta verecek.”dedi.
<haber-yatay:999412,999111,999053>
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!