Timbuktu'da El Kaide'nin iç yazışmaları bulundu

El Kaide'nin, geçen ay Mali'nin kuzeyinden alelacele çekilirken geride bıraktığı sanılan 9 sayfadan oluşan belgeler, El Kaide'nin Afrika kanadı komutanları arasındaki iç yazışmalara ilişkin çok az sayıda belgeden biri olması açısından önem taşıyor.

Ölen El Kaide lideri Usame bin Ladin'in, örgütün Afrika şubesini yönetmesi için atadığı Abdülmalik Drukdel tarafından kaleme alınan belgelerde, terör örgütünün Mali'nin kuzeyini işgal stratejisinin yanı sıra, bölgenin nasıl yönetileceği hakkında örgüt içinde çıkan anlaşmazlıklar da yer alıyor.

Ebu Musab Abdül Vadud kod adını kullanan Drukdel'in yazdığı 6 bölümden oluşan belgeler, Ocak ayında örgüt militanlarına yönelik düzenlenecek operasyonun örgüt tarafından önceden tahmin edildiğini gösteriyor ve El Kaide militanlarının çöle çekilmiş olsalar da bölgede uzun süre operasyonlarını sürdüreceği konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmıyor.

Adeta bir üst yöneticinin emrindeki yöneticilere yazdığı bir hatırlatma notunu andıran, ana başlıklar altında toplanmış aklı başında değerlendirmelerin bulunduğu belgelerde, El Kaide militanların geçen aylar içinde yaptıkları hatalara değiniliyor ve gelecekte bu davranışlarını düzeltmek için yapmaları gerekenler sıralanıyor.

 

Militanlara acımasız davrandıkları eleştirisi

Belgelerde Mali'nin kuzeyinde şeriatın uygulanmasında, El Kaide militanlarının gereğinden fazla hızlı ve acımasız davrandığı eleştirilerini yönelten Drukdel, militanların zina suçuna recm cezası vermelerine, insanların kırbaçlanmalarına, kadınların dışarıya çıkması ve çocukların oyun oynamasına engel olmalarına ve evlerde aramalar yapmalarına karşı çıkarak, "Yetkilileriniz kendilerini kontrol etmelidirler" ifadesini kullanıyor.

Timbuktu'daki türbelerin yıkılmasından duyduğu hoşnutsuzluğu da dile getiren Drukdel, militanlara yönelik mesajında şu ifadelere yer veriyor: "Uyguladığınız yanlış politikalardan birinin, şeriatı uygulamada, halkın din konusunda cahil olduğu bir çevrede evrimleşmenin aşamalı olarak olması gerektiğini hesaba katmadan, haddinden fazla hızlı davranmış olmanızdan kaynaklandığını düşünüyoruz. Geçmişteki tecrübelerimiz, şeriatın çevreyi gözönünde bulundurmadan bu şekilde uygulanmasının insanların dini reddetmesine yol açacağı, mücahitlere yönelik öfke yaratacağı ve denememizin başarısız kalması sonucunu doğuracağını göstermiştir."

 

Örgüt ideolojisinde bölünmeler var

Fransa'daki Toulouse Üniversitesi İslam bilimleri uzmanı Mathieu Guidere, kendisine gönderilen iki sayfa üzerinde yaptığı inceleme sonucu belgenin aslına uygun olduğunu teyit etti. Drukdel'inki de dahil olmak üzere militanlarca oluşturulan belgelerin bulunduğu veri bankasının izlenmesine yardımcı olan Guidere, belgenin, El Kaide'nin iç iletişiminde kullandığı sisteme göre, 33/234 olarak numaralandırılmış olduğunu belirtti.

Guidere, bulunan belgeler hakkında yaptığı değerlendirmede, "Bu belgeler çok önemli bir şeyi teyit ediyor, o da örgütün stratejik ideolojisinde bölünmelerin olduğu. Belgeler, Mali'nin kuzeyinde İslami bir devletin nasıl kurulacağı ve şeriatın nasıl uygulanacağı konusunda örgüt içinde bir tartışma yaşandığını gösteriyor" dedi.

Belgelerin üzerinde tarih bulunmamasına karşın Haziran ayındaki bir çatışmaya göndermede bulunulmuş olmasına bakarak 8 ay kadar önce yazılmış olduğunun söylenebileceğini belirten Guidere, özellikle belgede kullanılan öncekilere göre farklı üslup ve zamanlamaya dikkati çekti.

Guidere, mesajda, örgütün kendi İslam anlayışını hiç kimseye aldırmadan uygulamaya soktuğu Somali ve Cezayir gibi yerlerde aldığı kötü sonuçlardan dersler çıkardığının görüldüğünü belirti.

Belgelerin, rejimlerin halk gücüyle parçalanması sonucunu doğuran, Arap Baharı olarak da adlandırılan halk ayaklanmalarının örgüt üzerindeki etkisini yansıttığına işaret eden Guidere, Arap Baharı'nın, El Kaide'de uzun yıllardan beri hakim olan, "sadece şiddet yoluyla esaslı bir değişikliğin elde edebileceği"ne yönelik görüşü alaşağı etmiş olduğunun belgelerde açıkça görüldüğüne dikkati çekti.