'TOKİ'nin hesabını sen ver'

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

-Bir beyefendi çıkıyor şunu diyor: İktidara geldiğimizde iki şeyi yapacağım. Birincisi TOKİ'nin tüm yaptıklarını inceleyeceğim, diğeri de hükümette görev alan miletvekillerinin mal varlıklarını inceleyip fitil fitil burnundan getireceğim.

-Adama sormazlar mı sen kaç tane konut yaptın öncesinde diye? Sayın Bahçeli TOKİ sana bağlıydı, sen ne yaptın onun hesabını ver. Demek ki bir şeyler var. eğer bu ülkede geçmişte olduğu gibi yolsuzluklar devam etmiş olsaydı, bu bölünmüş yollar, okullar, hastaneler yapılabilir miydi? Tarımda bu teşvikler verilebilir miydi? siz pislediniz, siz borçlandınız, biz sizin borçlarınızı temizliyoruz. Her zaman söylüyorum, Merkez Bankası 27 milyar dolar döviz rezervine sahipti sizin döneminizde.

-Şimdi 82 milyar dolara ulaştı. Sizin lügatınızda insaf diye bir kelime yok mu? Sürekli olarak görev zararı diye yutturan Merkez Bankası nasıl bu hale geldi diye sormazlar mı?

-Türkiye'yi büyüteceğiz diyemez bunlar. Çünkü bunların böyle bir vizyonu yok.

-Artık biz köprü altında, kenarda, köşede vatandaşımızı görmek istmemiyoruz. İnşallah özel daireler yapacağız. Ayda 100 lira taksitle, peşinatsız. Vatandaşımızı bu ezilmişlikten kurtaracağız. Sosyal devlet olmanın ayrıcalığını yaşayacağız.

-Sadaka diyorlar. Onların lugatında böyle bir tabir olmadığı için anlamını bilmiyorlar. Abdestinden şüphesi olanın namazından şüphesi olur. Bizim böyle bir şüphemiz yok. Aynaya bak hizaya gel 3,5 yıl iktidarda kalabildiniz. Niye erken seçime gittiniz. Vatandaş AK Partiye görev veriyor. Niye rahatsız oluyorsunuz.

-Alnımız ak. Veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok. Tehdit etmeyi bırak. Hiç değilse milletin taktir edeceği bir üslup ortaya koy.

-Bizim hayallerimize yetişmeleri mümkün değil. Bunlar Meclis ile Anayasa Mahkemesi arasından mekik dokumaktan Türkiye'nin değişimini göremiyorlar. Bugün yine Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlar. Aylardır CHP değişti diyorlar. Zihniyeti değişmedi, Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tutmaları bunu gösteriyor.

-CHP eski tas eski hamam. Kendileri bugüne kadar yargıda kadrolaşmak dışında hiçbir şey yapmadılar. Çok ilginçtir, yapamazlar, bugün yapılmasını da istemezler. Bizim reformlarımıza karşı ayak diretiyorlar. Bu çark etme siyasetinin bir an önce son bulmasını istiyoruz.

-Emekli ve muvazzaf bazı askerlele ilgili son dönemde başlatılan süreci bizde yakından izliyoruz. Herkesin yargıya ve yargı süreçlerine saygı duyması şart. Bu işleri hükümetle ilişkilendirenler kusura bakmasın hezeyan içindedirler.

-Başta ana muhalefet başkanı olmak kaydıyla herkesi sağduyuya çağırıyorum.

-CHP'nin artık siyaseti bırakıp falcılık yapmasını da ben artık milletin taktirine bırakıyorum.

-Bakınız  yeni bir süreç başladı. Mısır'da devlet Başkanının istifasından iki gün sonra ana muhalefet başkanı çıkıp 'başbakan aceleci davrand' diyor. Meclis'te nasıl aceleleri yoksa dış politikada da aceleleri yok.

-On yıllar boyunca nasıl ilgilenmedilerse ortadoğuyu nasıl küçüksedilerse hala aynı yerdeler.

-Arap kadınlarını takir edecek şekilde vicdansız ve vizansızlar. Sizin hiçbir ülkenin kadınına bu şekilde yaklaşmanız doğru olamaz. Ondan sonrada kadın haklarını savunurlar. Biz yaradılanı yaradanda ötürü seviyoruz derken ayırım yapmıyoruz. Mısırla ilgili kaygılarımızı, endişelerimizi dile getirdik. Mısır'ın kalkınmasına her türlü katkıyı sağlamaya hazırız.

-Şimdi sizden empati kurmanızı istiyorum. Allah kimseye vermesin. Dünyanın en büyük açıkhava sahasında, dışarda oynayan 5 yavrunuz havadan yağan fosfor bombalarıyla hayataını kaybediyor. Bu bizim ülkemizdede yaşandı. Bahçeye çıkıyor,gördüğünüz manzara karşısında boğazınız düğümlenmiş, nefesiniz kesilmiş şekilde seyrediyorsunuz. İstiyorsunuzki kardeşiniz gelsin gözyaşlarınızı silsin. Ama kardeşiniz gelemiyor. Siz gelmek istiyorsunuz ama refah sınır kapısını geçemiyorsunuz.

-İnsanların yüreklerine sınır koyamaz, onları mahkum edemezsiniz.

-Mısır'ın sevinci sevincimiz olarak görüyorum. Yeni bir dönemin başlamasını en az Mısırlı kardeşlerimiz kadar bizde istiyoruz.

-Mısır'da şimdiye alıştığınız şekilde bir seçim olmamıştır. Mısır'da bir gazeteci bana şu soruyu sordu. 'Siz seçimi kaç haftada yapıyorsunuz?' Biz seçimi 24 saatte bitiriyoruz. Karşılığında bizde dedi aylar sürer. Şimdi orda seçim bu bizde seçim bu mu?