Toplu istifa kararı

DTP milletvekilleri istifa dilekçelerini en kısa sürede TBMM Başkanlığı'na verecek. DTP yerine Barış ve Demokrasi Partisi güçlendirilecek.

Kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır'da, dün açıklanan kararlardan sonra milletvekillerinin de katılımıyla yeniden bir araya gelen "daimi meclis" toplantısı ardından bir açıklama yaptı. Ahmet Türk, "Demokratik mücadeleyi verirken bir arkadaşımıza bile dokunulursa bu parlamento zemininde kalmanın bir anlamı olamayacağını ifade etmiştik. Daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin ittifakıyla partimiz kapatıldı ve geçmişte eş başkanlık görevini yapan ben ve Sayın Aysel Tuğluk beş yıl siyasi yasakla birlikte, milletvekilliğimizin düşürülmesine karar verildi. Biz daha önce grubumuz olarak aldığımız kararı Diyarbakır'a gelerek sivil toplum örgütleriyle, Demokratik Toplum Kongresi'yle paylaşarak açıklamayı esas aldık. Bugün de şunu ifade etmek istiyorum ki, en kısa süre içinde dilekçelerimizi Meclis Başkanlığına vereceğiz" dedi.

Her zaman demokratik siyasetin önemini dile getirdikleri için bunun çok tartışılacağını belirten Türk, şöyle devam etti:
"Sorunların çözüm yerinin parlamento olduğunu da söyledik. Halen de ona inanıyoruz. Bir gün parlamento gerçekten bu ülkenin sorunlarını gündeme alırsa ancak o çözebilir diye düşünüyoruz. Ama mevcut yapı, mevcut parlamento bizi hazmetme becerisini bile gösteremedi. Bugün bazı formüller ortaya koyuluyor. 19 artı 1, peki 21'in olduğu dönemde bunu demokratik siyasetimizin önünü kapatmak isteyenler yarın 19 artı 1 formülünü acaba nasıl ele alacaklar, nasıl bir şekilde bu sefer 19 artı 1 formülünü ortadan kaldırmaya yönelik nasıl bir manevra yapacak. Gerçekten ısrarlıyız, gerçekten demokratik siyasetin önünün açılması için çaba içinde oluruz ama inançlarımızı, düşüncelerimizi, halkımızın demokrasi mücadelesinden taviz vermemizi isteyen bir mantıkla ya karşı karşıya kalırız ya da yeni dokunulmazlıkların Türkiye gündemine gelmesiyle karşı kalırız. Oysa ki bu daha farklı bir gerginliğin doğmasına neden olacak. Biz bu nedenle bugün, gerçekten barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin anlaşılmadığını, bundan sonra da parlamentoda kalmamız durumunda da anlaşılmayacağı inancına vardık ve dilekçelerimizi sunacağız. Elbette ki hepimize önemli görevler düşüyor. Siyasetçilere önemli görevler düşüyor. Sorunları çözme ve o beceriyi gösterme siyasetçilerin, siyasi partilerin işidir. Eğer gerçekten bu ülkede bin yıllık birlikte yaşayan halkın geleceğini önemsiyorsak, barışını önemsiyorsak, hepimiz yeniden düşünmeliyiz."

Kongre Sözcüsü Hatip Dicle ise sonuç bildirgesini dün açıkladıklarını bugün ise daimi meclisi topladıklarını anlatırken, "Bu sonuç bildirgesinin detaylarını biliyorsunuz, siyasi bir değerlendirme yapmayacağım. Bugün de daimi meclisimiz toplandı, milletvekili arkadaşlarımız aramızda olmadan, onları dinlemeden herhangi bir karar almayı biz de ahlaki bulmamıştık. Bugün beraber olduk, bütün boyutlarıyla değerlendirdik ve arkadaşlarımızın aldığı kararın tümüyle arkasındayız. Bundan sonra arkadaşlarımız demokratik siyasete bizim gibi devam edecekler. Parlamentodan çekilme demokratik siyasetten çekilme anlamına gelmez, biz bu alanda hep var olacağız, Barış ve Demokrasi Partisi'nin güçlendirilmesinde demokratik siyasete devam edeceğiz" dedi.

"Onların kararı kesinleşti ama bizim kararımız kesinleşmedi"

Başbakan Erdoğan, Meclisten ayrılırken, gazetecilerin kapatılan DTP milletvekillerinin istifa etmelerine yönelik karar aldıklarının hatırlatılması üzerine, ''Onların kararı kesinleşti ama bizim kararımız kesinleşmedi. Acele etmeyin. Meclise geldiğinde değerlendiririz'' karşılığını verdi.

"Meclis'e geldiğinde içtüzüğün gereğini yaparım"

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin,  gazetecilerin, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DTP'nin bugün Diyarbakır'da yaptığı toplantıda, bağımsız kalan milletvekillerinin, milletvekilliğinden istifa etme kararı aldıklarını hatırlatmaları üzerine, ''Kendi takdirleridir. Meclise geldiğinde İçtüzüğün gereğini yaparım'' dedi.

Mehmet Ali Şahin, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk'un 29 Aralık'ta mahkemeye ifade vermeye gideceğini, bu konuda Meclisin tutumunun ne olacağına ilişkin soruya, ''O doğrudan Meclisi ilgilendiren bir konu değil'' karşılığını verdi.