Toptan'dan uzlaşma çağrısı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 89. yıl dönümü başkentte düzenlenen çeşitli törenlerle kutlanıyor. Sabah saatlerinde siyasiler sabah saatlerinde Anıtkabir'de Ata'nın huzuruna çıkarken, 19 Mayıs Stadı'nda düzenlenen törende ise yurttaşlar çocukların gösterileri ile bayram coşkusunu yaşadı. Meclis Başkanı Köksal Toptan, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği için siyasilere "uzlaşma" çağrısında bulundu.
TBMM Başkanı Köksal Toptan ve beraberindeki devlet protokolü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.
Törene TBMM Başkanı Toptan'ın yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bakanlar Kurulu üyeleri ve çok sayıda milletvekili katıldı.
Toptan, üzerinde ''TBMM Başkanı'' yazılı kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan çelengi Atatürk'ün mozolesine koydu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.
Toptan, daha sonra Misak-i Milli Kulesi'ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.
Köksal Toptan, deftere şunları yazdı:
''Aziz Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 89. yıl dönümünde sarsılmaz inanç ve bağlılıklarımızı bir kere daha sunmak üzere Başkanlık Divanı üyelerimiz ve milletvekillerimizle huzurlarındayız. Milli iradeyi temel alarak kurduğun Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkenin kaderine el koymuş, milli mücadelemizi yönetmiş, Cumhuriyet'i ilan etmiş ve devrimleri gerçekleştirmiştir.
Bizlere emanet ettiğin Cumhuriyeti, ilkelerinin rehberliğinde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarma yolunda inançla ilerliyoruz. TBMM, kurduğun Cumhuriyeti Anayasa'da ifadesini bulan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti nitelikleriyle sonsuza kadar yaşatacaktır.
Milletimiz için büyük bir sevinç ve gurur kaynağı olan, aynı zamanda çocuklarımıza bayram olarak armağan ettiğin bu anlamlı günde sonsuz minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Aziz ruhun şad olsun.''
Büyük Millet Meclisi'nde tören
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Bugün bizler bu vatan topraklarında özgürce, güçlü bir devletin, çağdaş bir Cumhuriyet'in mensupları olarak yaşıyorsak bunu Gazi Meclisinde hayat bulan milli iradeye ve bu milli mücadeleyi yürüten kahramanlara borçluyuz. Hepimize düşen, onların canları pahasına kurtararak bizlere emanet ettiği vatanımızı, büyük önderin hepimize gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak olmalıdır'' dedi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Birinci Büyük Millet Meclisi'nde tören düzenlendi. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Birinci Meclis üyesi Sinop Mebusu Şerif Bey'in konuşmasının seslendirilmesiyle başladı.
TBMM Başkanı Toptan, törende yaptığı konuşmada, milletin mücadele azminin ve özgürlük tutkusunun simgesi olan Meclisin açılışında ve öncesinde yaşananların, tarihin en müstesna sayfalarından biri olduğunu söyledi. Toptan, ''Burası bağımsızlığın kazanılması ve vatanın kurtarılması için mücadele veren kahramanların güçlerini birleştirdikleri, milletten aldıkları yetkiyle ülkenin kaderine el koydukları yerdir. Büyük Önder Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'dan başlatıp bağımsızlık mücadelesini Erzurum ve Sivas kongreleriyle adım adım örgütlediği Meclisimizin açılmasında da milletimizin tek vücut haline geldiği yerdir'' diye konuştu.
Birinci Büyük Millet Meclisi'nin, daha devlet yokken, ordu oluşturulmadan, Cumhuriyet ilan edilmeden her şeyden önce, yokluklar içerisinde var edildiğini belirten Toptan, şöyle devam etti:
''Burası, vatan topraklarının her köşesinden, milletin her kesiminden gelen özgürlük sevdalılarının buluşma adresi olmuştur. Meclisimizin açılışıyla birlikte egemenliğin ve iktidarın kaynağında köklü bir değişiklik meydana gelmiş ve millet iradesine dayanan yeni bir yönetim anlayışı doğmuştur. Destansı kahramanlıklarla dolu bağımsızlık mücadelemiz de burada doğan milli iradenin rehberliğinde gerçekleşmiştir. Meclisimiz milletimizin önünde yepyeni ufuklar açan milli irade sayesinde bağımsızlık mücadelesini zafere taşımış, devletini ve ordusunu kurmuş ve çağdaş bir cumhuriyeti tüm kurumlarıyla oluşturma başarısını göstermiştir. Dünyada kurtuluş mücadelesini yöneten, ülkesini bağımsızlığa kavuşturan, yeni bir Cumhuriyet'i kuran başka bir meclis yoktur. Bu nedenledir ki meclisimize gazilik unvanı verilmiştir.''
"Taş binanın hikayesi"
Milli iradenin kaynağı olan taş binanın hikayesinin de aslında bağımsızlık mücadelesinin ne şartlar altında kazanıldığını çok iyi anlattığını ifade eden Toptan, şöyle konuştu:
''O tarihte Ulucanlar'da yapılan ilkokul için getirilen Marsilya kiremitleri, Meclisin çatısı için kullanılmıştır. Ancak okuldan temin edilen kiremitler sadece çatının orta kısmını donatmış, iki taraf boş kalmıştır. Bunu gören Ankaralılar, evlerinin damlarında yosun tutmuş kiremitleri toplayarak kucaklarında Meclisin önüne getirdiler, yığdılar. Parlamento tarihimizin en eşsiz konuşmalarının yapıldığı bu kürsünün yapılması için Ankaralı marangozlar omuzlarında tahtalar, ellerinde keserlerle koşarak buraya geldiler. O tarihte bu kürsünün üzerine serilen siyah örtü ancak zafer kazanıldıktan sonra kaldırıldı. Salonun koridoruna kurulan üç küp ve üzerine konulan maşrapalarla milletvekillerinin içme suyu ihtiyacı karşılandı. Milletvekilleri, dün ziyaret ettiğim ve ''Cumhuriyet'' adını ilk alan Ankara'daki bir ilkokulda, Altındağ'daki bir ilkokulda kaldılar.
Milletimizin bağımsızlık inancının eseri olan Gazi Meclisi'nin bakkal defterlerine işlenen tutanaklarının her sayfasından, milletimizin direniş destanını satır satır okumak mümkündür.''
Görev süresi içerisinde çıkardığı 338 kanun, aldığı 389 kararla yeni bir devlet kuran Gazi Meclisin, temsil gücü ve demokratik yapısıyla milletin gurur kaynağı olduğunu belirten Toptan, ''Gazi Meclisin başarısının sırrı, özgürlük sevdalısı milletimizi tek vücut haline getirebilmesi ve milli iradeyi demokratik olgunluk içerisinde yaşatabilmesinde saklıdır'' dedi.
Farklılıkları buluşturan Gazi Meclisinde ortaya konulan demokratik olgunluğun vatan söz konusu olduğunda yaşanan kenetlenme ve dayanışmanın herkes için örnek niteliğinde olduğunu kaydeden Toptan, şunları kaydetti:
''Aziz Atatürk, üstün dehasıyla mesleki, fikri çeşitliliklerden yararlanmasını çok iyi bilmiş, bütün farklılıkları bağımsızlık ve vatanın kurtarılması için buluşturmayı başarmıştır. Bir tarafta cephelerde savaşı idare eden Meclis, öbür tarafta, kurulacak devletin esasını teşkil edecek Teşkilatı Esasiye Kanunu'nu, yani Anayasa'yı hazırlamıştır. Bu, hem ülkenin özgürlüğüne duyulan güçlü inancın, hem de hukuka ve demokrasiye verilen önemin çok açık bir göstergesidir. Milletvekillerinin kendi içlerinden seçtikleri hükümeti denetlemekten kaçınmadıkları Gazi Mecliste yazılı ve sözlü soru önergelerinin yanı sıra 91 kez de gensoru önergesinin verildiğini görmekteyiz.''
''90. yıl kutlama etkinlikleri"
Toptan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokol uyarınca milli iradenin doğduğu tarihi binanın TBMM yönetimine devredileceğini kaydederek, bunun kendileri için büyük önem taşıdığını vurguladı.
Bugün 89. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Meclis'in, Mayıs ayından itibaren de bir yıla yayılan 90. yılı kutlama etkinliklerine başlayacağını duyuran Toptan, bu kapsamda İstanbul'dan başlayan ve Samsun, Amasya, Erzurum, Sıvas ve Ankara gibi Meclis'in açılışına kadar geçen sürece tanıklık etmiş illerde etkinlikler gerçekleştirileceğini bildirdi. Toptan, ''Bu etkinliklerle milli egemenliğimizin önemini, bağımsızlığımızın hangi şartlar altında kazanıldığını ve Gazi Meclisimizin milli iradeyi nasıl hayata geçirdiğini çocuklarımıza, milletimize aktarmaya çalışacağız'' dedi.
Toptan şöyle devam etti: ''Bugün bizler bu vatan topraklarında özgürce, güçlü bir devletin, çağdaş bir cumhuriyetin mensupları olarak yaşıyorsak bunu Gazi Meclisinde hayat bulan milli iradeye ve bu milli mücadeleyi yürüten kahramanlara borçluyuz. Hepimize düşen, onların canları pahasına kurtararak bizlere emanet ettiği vatanımızı büyük önderin hepimize gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak olmalıdır. Bunun için güçlerimizi birleştirmemiz ve dayanışma ruhu içinde çok çalışmamız gerekmektedir. 89 yıl önce bu sıralarda oturan kahramanların mücadelesini hiç unutmamaya ve ortaya koydukları milli uzlaşmayı kendimize örnek almaya ihtiyacımız vardır.''
Meclisin hayat bulduğu bu anlamlı günün, cesaret ve kahramanlıklarla dolu milli mücadele önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından geleceğin güvencesi çocuklara armağan edildiğini anımsatan Toptan, ''İnanıyorum ki çocuklarımız ülkemizin gelişmesi ve demokrasimizin güçlenmesi için birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak kendilerine bırakılan bu muazzam mirasa layık işler yapacaklar. Bu duygularla sevgi dolu yürekleri ve gülen yüzleriyle geleceğimizin umut parıltıları çocuklarımızın, aziz milletimizin ve sizlerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum. Başta Gazi Meclisimizin ilk başkanı, milli mücadelemizin önderi Aziz Atatürk olmak üzere kahraman milletvekillerimizi şükran ve minnetle anıyorum'' diye konuştu.
Törenin ardından, Birinci Büyük Millet Meclisi Özel Defteri'ni imzalayan Toptan ile diğer TBMM üyeleri, Ankara Kulübü seğmenlerinin gösterilerini izledi.
Törene, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve TBMM üyeleri katıldı.
Soğuk kutlama
TBMM'de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM'de ikinci tören ise Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın kutlamaları kabul etmesiyle başladı. Törene Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Kuvvet Komutanları, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kabine üyeleri, MHP Lideri Devlet Bahçeli, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, yüksek yargı organlarının temsilcileri, milletvekilleri katıldı.
Törene zamanından önce gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile tokalaştıktan sonra sohbet etmeden törenin başlamasını beklediler. Baykal ise Başbuğ ile tokalaşırken, Erdoğan'a başıyla selam vermeyi tercih etti. Erdoğan, Başbuğ ve Baykal yaklaşık 10 dakika yerlerinde hiç sohbet etmeden Toptan'ı beklediler.
Davetliler erken geldi
Törene davetlilerin erken gelmesi dikkat çekti. Törene ilk gelenler arasında YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt dikkat çekti. Özcan, protokolde kendisi için ayrılan yerde tek başına bekledi.
"Makamıma oturtacak cesaretli kimse çıkmadı"
Bu arada törene ilk gelen kabine üyesi Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin oldu. Şahin'i etrafına bakınırken gören gazeteciler merakla, "Sayın Bakan birini mi arıyorsunuz?" diye sordular.
Şahin, "Evet yine çok erken geldim. Sabah Birinci Meclis'e de en erken ben gitmiştim. Etrafıma bakındım hiç bakan arkadaş göremedim. Neyse sonra Cemil Bey ile Zafer Bey geldi de yalnızlıktan kurtuldum. Şimdi de etrafıma bakıyorum benden başka bakan yok. Ben de tek başıma protokol yerine gitmek istemiyorum" diye karşılık verdi.
Tören salonuna gelen ikinci kabine üyesi ise Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan oldu. Şahin, Çağlayan'ın giydiği kıyafete bakarak, "Yine iki cebi olan bir ceket giymişsin" demesi üzerine gazeteciler, "İkinci cep olunca ne oluyor deyince" Bakan Şahin, "Zafer Bey hep çeketlerinde ikinci cebi olan kıyafetler giyiniyor. Cemil Bey de (Cemil Çiçek) bir gün genelde bu takımları işadamlarının giydiğini ve cep telefonu taşımak için tercih edildiğini söyledi. Ben de nihayet ceketlere ikinci cebin niye koyulduğunu öğrenmiş oldum" dedi.
Bu arada gazetecilerle sohbet devam ederken, Adalet Bakanlığı'nın koltuğuna 23 Nisan'da öğencinin oturulmadığı söylendi. Bakan Şahin'de gazetecilere "Adalet Bakanlığında böyle bir gelenek yok ama sizden kim oturmak ister benim koltuğuma" diye sorunca, gazeteciler de, "Böyle bir zaman da oturmak istemeyiz" sözleri üzerine Şahin, "Anlaşılan benim koltuğuna oturmaya kimse cesaret edemedi" dedi.
Bakan Şahin kabine değişikliği ile ilgili soruları ise yanıtsız bıraktı. Kutlamaların ardından, Başbakan Erdoğan, Baykal ve Bahçeli, "Ermenistan" ile ilgili soruları yanıtsız bıraktı.
"Taksim'de olmam doğru olmaz"
Şahin, "Siz cebinizde devamlı ne taşıyorsunuz" diye soran bir gazeteciye, "Avukatlığım döneminde hep küçük bir defter taşırdım. Duruşma günleri yazılı olurdu. Şimdi bakalım ne var" diyerek cebinden 7-8 tane not kağıdı çıkardı ve "Burada 1 aylık programım yazılı" dedi.
Bir gazetecinin, "Manşetlik randevu var mı? Notlarınız arasında, mesala Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'le randevunuz var mı?" sorusu gülüşmelere yol açtı. Şahin "Hayır ben hiç o tür ilişkilere de girmem ve görüşmem" dedi.
Bir gazetecinin, "Sizin 1 Mayıs programınızı biliyorum. Taksim'de olacaksınız" sözleri üzerine, "Doğru olmaz. Ben Adalet Bakanı olarak orada yer alırsam yanlış anlaşılır. Sonra da olaylar çıkıp da dava açılırsa Adalet Bakanı da oradaydı taraftı derler" diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu toplandı
TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve Meclis'in açılışının 89. yıldönümü dolayısıyla özel gündemle toplandı. TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın başkanlık ettiği toplantı, saat 14.00'de başladı. Meclis Başkanı Köksal Toptan, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği için siyasilere "uzlaşma" çağrısında bulundu. Toptan mevcut anayasanın Türkiye'ye yetmediği konusunda geniş bir mutabakatın olduğunu belirterek "İhtiyacımız olan temel düzenlemelerin uzlaşma ortamı içinde yapılması için gerekli zeminlerin oluşturulması hepimizin ortak sorumluluğudur" diye konuştu. Toptan "Uzlaşma, işbirliği ve diyalog zemininde gerçekleştirilecek ortak çalışmalar, hem Meclisimize hem de siyaset kurumuna duyulan güveni artıracak ve ülkemizi daha ilerilere taşıyacaktır'' dedi.
Kuruluşunun 89'ncu yıldönümü nedeniyle Meclis Genel Kurulu'nda yapılan özel gündemli oturum İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Özel gündemli oturumun açış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Köksal Toptan, helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP Genel Başkanı ve Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu'nun yokluğundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek ''Mücadelelerle geçen ömrünü milletimize ve ülkemize harcayan merhum Yazıcıoğlu, siyasi hayatı boyunca demokrasimize önemli katkılarda bulunmuştur'' dedi.
"Gazi Meclis demokrasiyi yeşertmiş, Cumhuriyeti kurmuştur"
23 Nisan 1920'nin Meclisin milletin kaderine el koyduğu tarih olduğunu ifade eden Toptan, bugünün Türk milletinin tarih yolculuğunda bir dönem noktası, yeni bir başlangıcın yeniden dirilişin ifadesi olduğunu söyledi. Toptan, "Türkiye Cumhuriyeti'ni de kuran, devrimleri de hayata geçiren bu Meclistir. Gazi Meclis, savaş yönetmenin dışında dünyanın yeniden şekillendiği bir dönemde demokrasiyi yeşertmiş, Cumhuriyeti kurmuştur. Bir çağdaşlaşma projesi olan Cumhuriyetimiz, milli egemenlik ilkesinin doğal bir sonucu olduğu kadar, başarının da asıl nedenidir. Yüce Meclisimiz, 89 yıl önce olduğu gibi bugün de demokrasimizin kalbi, milletimizin ümit kaynağıdır. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin, devletimizin ve millet olarak geleceğimizin en büyük güvencesidir. Yüce Meclisimiz, kurucu iradeden aldığı güçle bugün de aynı sorumluluk içerisinde, aynı coşku ve kararlıkla yoluna devam etmektedir." diye konuştu.
"Meclisin çözemeyeceği sorun yok"
Meclisin, yüksek temsil oranıyla çözemeyeceği sorun, aşamayacağı engel olmadığını ifade eden Toptan, "Her şartta ve her dönemde devletin bölünmez bütünlüğü, milletin huzuru, güvenliği ve kalkınması için iktidar ve muhalefetiyle büyük sorumluluk ve dikkat gösteren Meclisimizi, bu kararlılığını, kimse kuşku duymasın ki bundan sonra da gösterecektir.'' dedi. Türkiye'nin her konudaki avantajlı yapısı ve stratejik öneminin diğer ülkelere göre farklı ve güçlü olmasına yol açtığını da dile getiren Toptan, ''Bu coğrafya bizden sorulur demem ama Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da bizimle yapılacak işbirliğinin, sağlam ve kalıcı olduğunu da herkes bilmek durumundadır'' dedi.
Anayasa vurgusu
Meclis Başkanı Köksal Toptan, konuşmasında anayasa değişikliği tartışmalarıyla ilgili de siyasilere "uzlaşın" mesajı verdi. Toptan, "Halk iradesinin kullanıldığı bu çatı, toplumsal beklentilere cevap veren, sorunlara çözüm üreten ve ülkemizin önünü açan en yüce kurumdur. İhtiyacımız olan temel düzenlemelerin uzlaşma ortamı içinde hep beraber hayata geçirilebilmesi için gerekli zeminlerin oluşturulması, iktidarıyla muhalefetiyle hepimizin ortak sorumluluğudur. Uzlaşma, işbirliği ve diyalog zemininde gerçekleştirilecek ortak çalışmalar, hem Meclisimize hem de siyaset kurumuna duyulan güveni artıracak ve ülkemizi daha ilerilere taşıyacaktır.'' diye konuştu. Hazırlandığı dönemin izlerini taşıyan mevcut anayasanın Türkiye'nin ulaştığı demokratik düzeye cevap verme konusunda yetersiz kaldığı yönünde çok geniş bir mutabakatın olduğunu kaydeden Toptan "Bugüne kadar çok önemli anayasa değişikliklerini ve yasa düzenlemeleri yapan Meclisimizin bundan sonra da katılımcı ve uzlaşmacı bir anlayışla önemli adımlar atacağına inanıyorum'' dedi.
"Farklılıklarımızı ayrışma değil zenginlik olarak görmeliyiz"
Toptan, konuşmasında Atatürk'ün Türk milleti tanımına da değindi. Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" dediğini belirten Toptan, şöyle konuştu:
"Türk Milleti kavramı, etnik bir ayrışmayı değil, birlikteliği vurgulamaktadır. Tarih boyunca bu topraklarda bir arada yaşayan, tüm unsurları içine alan ve buluşturan ortak bir ruhla özgürlük mücadelesi verilmiştir. Toplumumuzun tüm kesimlerinin birbirleriyle iletişimini, duygu ve düşüncelerini aktarmasını sağlayan dilimiz de sahip olduğumuz bu ortak zeminin ayrılmaz bir parçasıdır. Sahip olduğumuz müşterek değerlerin etnik bir anlayışla bozulmaya çalışılması, ülkemize ve tarih boyunca bir arada barış ve huzur içerisinde yaşamış akrabalık bağları kurmuş milletimize yapılacak en büyük kötülüktür. Tüm farklılıklarımızı ayrışma değil, zenginlik olarak görmeliyiz.''
"Çocuğun suça itilmesi"
Atatürk'ün 23 Nisan'ı çocuklara bayram olarak hediye ettiğini de kaydeden Toptan, Meclisin çocukların sorunlarının çözümü, her türlü şiddet ve baskıdan uzak bir ortamda daha iyi koşullarda yetiştirilmeleri için çaba harcadığını söyledi. Meclis'te Çocuk Haklarını İzleme Komitesi kurduklarını da belirten Toptan, çocukların suça itilmesi konusunda ise şunları söyledi:
''Toplumumuzun kanayan yarası olan suça itilen çocuklarla ilgili devlet ve millet olarak elbirliğiyle gayret etmemiz çok büyük önem taşımaktadır. Ülkemizin geleceği olan çocukların hayatlarının en güzel dönemlerinde suça itilmesi, toplumsal vicdanı yaralayan ve hepimizin çözmesi gereken ortak bir sorundur. Toplumsal barışı ve huzurumuzu zedeleyen bu önemli sorunun çözümü konusunda başta ailelere, eğitim kurumlarına ve yöneticilerine önemli görevler düşmektedir.''
Gül: "Bu hiçbir ülkede yoktur"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın hem çocukların hem de Meclis'in bayramı olduğunu belirterek "Bu hiçbir ülkede yoktur" dedi.
Çankaya İlköğretim Okulu'ndaki 23 Nisan kutlama programına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyük bir sevinç duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Bu herkesin bayramı. Sadece Türkiye'nin, sadece Türkiye'deki çocukların değil. Atatürk bunu tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir" dedi.
Tüm dünya çocuklarının bayramını kutlayan Cumhurbaşkanı Gül, "Ayrıca tabi Meclis'te de özel oturumlar olacak. Bu hem çocukların hem de Meclis'in bayramı. Bu hiçbir ülkede yoktur" diye konuştu.
19 Mayıs Stadı'nda törenler sona erdi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen tören, gösterilerin ardından sona erdi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, törenin bitmesinin ardından sahaya inerek gösteri komitesini tebrik etti. Daha sonra saha içindeki çocukların yanına giden Bakan Çelik'in etrafını bir anda çocuklar sardı. Ardından Bakan Çelik, Ankara Valisi Kemal Önal ve Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek çocuklarla sohbet ettikten sonra stadyumdan ayrıldılar.
İstiklal marşının söylenmesiyle başlayan törende çocuk korolarının ardından öğrenci andı okundu. Milli Eğitim Bakanı Çelik, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında, çocukların 23 Nisan Bayramını kutladı, çocuk bayramının dünya barışı üzerindeki önemine dikkati çekti. Eğitim camiası olarak, yollarına devam edeceklerini vurgulayan Çelik, 23 Nisan'ın iki özelliği olduğunu söyledi. 23 Nisan'ın milli egemenlik ve yeryüzünde çocuklara armağan edilen tek bayram olduğuna işaret eden Çelik, "Millet iradesi Meclis tarafından temsil edilmektedir. Ne yazık ki milletin iradesine zaman zaman müdahale edilmiştir. Ancak demokrasimiz yoluna devam etmektedir" dedi.
Haberin fotoğrafları için;
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=galeri&kid=211&sn=1#sd
Bayram dolayısıylaTürkiye'yi ziyaret eden yabancı çocukların fotoğrafları için:
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!