Trablus'ta şiddetli patlamalar

Libyalı muhalifler, Kaddafi güçlerinin Misrata kentinde ilerlediklerini ve olası bir "katliam" nedeniyle kaygı duyduklarını bildirdi. Libya devlet televizyonu, Batılı koalisyon güçlerinin, başkent Trablus'un 70 kilometre batısındaki Surman kentini bombaladıklarını duyurdu. Öte yandan Libya'nın başkenti Trablus'ta üç şiddetli patlamanın meydana geldiği bildirildi.

Trablus'ta şiddetli patlamalar
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.03.2011 - 06:19

Devlet televizyonu ve resmi Jana ajansında yayınlanan ve askeri bir yetkiliye dayandırılan haberde, Surman'da sivil ve askeri hedeflerin vurulduğu bildirildi. Televizyonun haberinde, hava saldırısında bir deri fabrikasının da hedef alındığı belirtildi.

Öte yandan, Libya Dışişleri Bakanı Musa Kusa'nın, "özel bir ziyaret" için Tunus'a gittiği bildirildi. Resmi Tunus ajansı TAP'ın haberinde, Kusa'nın Tunus'a dün Ras Cedir sınır kapısından girdiği, ülkeye "özel bir ziyarette" bulunduğu ifade edildi. Kusa, BM'nin Libya kararı çerçevesinde yurtdışına çıkmaları yasaklanan Libyalı yetkililer listesinde yer almıyor.

 

Libya gemilerine saldırı

Libya'ya operasyona katılan Amerikan güçlerinin, Misrata limanındaki ticari gemilere ateş açılmasını önlemek için Libya gemilerine dün gece saldırı düzenlendiği bildirildi.
ABD 6. Filosundan yapılan yazılı açıklamada, operasyonda, Libya sahil güvenliği gemisi Vittoria ve iki teknenin hedef alındığı belirtildi.

Açıklamada Vittoria'nın kıyıya çekildiği, bir teknenin imha edildiği, diğer teknede bulunanların burayı terk ettiği kaydedildi.

 

Trablus'un doğusunda 9 patlama sesi duyuldu

Libya'nın başkenti Trablus'un doğusunda yer alan büyük Tacura banliyösünde 9 patlama sesi duyulduğu bildirildi. Görgü tanıkları AFP'ye yaptığı açıklamada, 9 çok güçlü patlama sesi duyduklarını ve patlamaların uluslararası koalisyonun bombardımanı sonucu meydana geldiğini belirtti. Tanıklar, bombardımanın nereleri hedef aldığı konusunda ise açıklama yapmadı.

Libya televizyonu, koalisyon güçlerinin ülkenin çeşitli noktalarında sivil ve askeri hedefleri vurduğunu duyurmuştu. Libya televizyonu, ülkenin orta kesiminde Trablus'un 184 kilometre güneyinde bulunan Mizdah'ı, ülkenin batısında başkentin 100 kilometre güneyinde yer alan Garyan ve yine ülkenin batısında bulunan Sorman'ı bombaladığını açıklamıştı.

Libya haber ajansı Jana verdiği haberde, "Garyan ve Mizdah'daki sivil ve askeri hedeflerin saldırgan, haçlı ve sömürgeci batının hava saldırısına uğradını" belirtti. Bombalanan üç bölgede, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı birlikler bulunuyordu.

 

'19 Mart'tan bu yana bin 602 sorti yapıldı'

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un üst yetkililsi Tümamiral Bill Gortney basına yaptığı açıklamada, "iyi örgütlenmemiş, fazla sağlam olmayan" muhaliflerin uluslararası askeri müdahale sayesinde ilerlediğini belirtti. Muhaliflerin karşı saldırıya geçişi, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlere karşı uluslararası koalisyon tarafından yürütülen bombardımanın sayesinde kolaylaştığını söyleyen Gortney, müttefik güçlerin 19 Marttan bu yana bin 602 sorti yaptığını, bu sortilerin yüzde 60'ının ABD Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları tarafından yapıldığını bildirdi. Gortney sadece son 24 saat içinde 178 sorti yapıldığını söyledi. Sorti yapan uçakların esas görevlerinin 'belirlenen hedefleri vurma" olduğunu belirten Gortney, bombardımanların sivil kayıplara yol açtığı yönünde herhangi bir raporun kendilerine ulaşmadığını kaydetti.

Gortney geçen 24 saat içinde, ABD kuvvetlerinin Kaddafi güçlerinin en kuvvetli tugayı olan 32'inci Libya tugayının karargahına 6 Tomahawk füzesi fırlattığını söyledi. Gortney'ye göre, Libya operasyonunun başladığı ilk saatlerde toplam 199 Tomahawk füzesi atıldı. Tümamiral Gortney ayrıca, bu füzeleri atan denizaltılardan biri olan Providence'in bölgeden çekildiğini sözlerine ekledi. Gortney, uluslararası koalisyonun amacının, BM Güvenlik Konseyinin 1973 nolu kararına göre, "lideri tarafından tehdit edilen bir halkı korumak amacıyla, o ülkeyi işgal etme hariç, gerekli bütün önemleri almak olduğunun" altını çizdi.
Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasının sorumluluğunun NATO'ya devredildiğini hatırlatan Gortney, ABD'nin şimdilik Libya halkını Kaddafi'ye karşı korumak için "hedefleri vurma" görevinin eşgüdümünü sağladını söyledi.

AC-130 ve A-10 uçakları

Tümamiral Gortney açıklamasında, Libya operasyonunda bu hafta sonu AC-130 ve A-10 uçakları kullanıldığını belirtti. "Herkül" nakliye uçağının özel kuvvetler için sıcak çatışma bölgelerinde kullanılmak üzere değişikliğe uğratılmış hali olan AC-130, yerleşim yerlerindeki hedeflere nokta atışı yapabilen, isabet gücü yüksek bir taarruz uçağı olarak biliniyor. 105, 40 ve 25 mm'lik toplarıyla düşmanı bunaltan AC-130, alçak uçuşta gayet başarılı, kötü hava koşullarında iyi sonuçlar elde edebilen, gelişmiş radarı sayesinde yerdeki hedeflerin dost mu, düşman mı olduğunu ayırt edebilen bir uçak. A-10 taarruz uçağı ise, 70'li yıllarda eski Varşova Paktı zırhlılarının hızını kesmeye yönelik olarak tasarlanmış ve Körfez savaşında da "tank katili" olarak nitelendirilmiş, saate 710 kilometre hız yapabilen bir uçak.

Savaş alanı üzerinde 300 metrenin altına kadar inebilen ve saatlerce bombardıman yapabilen A-10, 465 kilometre menzile sahip ve yaklaşık 8 ton bomba taşıyabiliyor. Çok kısa pistlerden havalanıp aynı tür pistlere inebilen uçakta Maverick tanksavar füzeleri, kısa menzilli Sidewinter havadan havaya atılan füzeler ve lazer güdümlü bombalar bulunuyor.

 

Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı'ndan suçlama

Libya Dışişleri Bakan yardımcısı Halit Kaym, Libya'ya askeri müdahalede bulunan koalisyon güçlerini "ülkesini ikiye bölmek" istediğini savundu. İtalyan televizyon kanalı Rai Uno'ya açıklamalarda bulunan ve koalisyonun amacının Libya'yı ikiye bölmek olduğunu söyleyen Kaym, "Libya'yı ikiye bölmek için, koalisyonun kullandığı taktik ülkeyi bir çıkmaza sokmak, yani ardı arkası kesilmeyen bir iç savaşa sürüklemek, yeni bir Somali yaratmak. Bu yüzden durum çok tehlikeli" şeklinde ifadeler kullandı.

Muhalif güçlerin Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlere saldırmaya devam ettiğini kaydeden Kaym, "Eğer, bir iç savaşa sürüklenirsek, sivilleri korumayı amaçlayan BM Günvelik Konseyinin 1973 nolu kararı, değil sivilleri korumak, onların öldürülmesine yol açacak" dedi.

 

Kaddafi güçleri, muhaliflerin Sirte'ye ilerleyişini durdurdu

Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçler, Kaddafi'nin memleketi Sirte'nin doğusunda ilerlemeye çalışan muhaliflere dün gece ağır silahlarla ateş açtı. Batılı koalisyon güçlerinin operasyonlarının ardından kıyı kesimindeki bazı petrol kasabalarının denetimini yeniden elde eden muhalifler, Sirte'ye doğru yol alırken direnişle karşılaştıklarını bildirdi. Muhaliflerin Bin Cevad kentinin dış kesimlerine geri çekildiği belirtildi. Onlarca muhalif gücüyle sivilin, Sirte'nin 150 kilometre kadar uzağındaki Bin Cevad'ın dışında toplandığı kaydedildi.

 

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Rice

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice, ABD yönetiminin Libya lideri Muammer Kaddafi'ye karşı mücadele veren muhalifleri silahlandırma seçeneğini göz önünde bulundurduğunu bildirdi. ABC'de yayımlanan "Good Morning America" programına konuşan Rice, "Bu yönde bir karar almadık, ancak kesinlikle bunu göz ardı da etmiyoruz" dedi.

Susan Rice, Kaddafi'nin, uluslararası toplumun sürekli baskısı olmadan iktidarı bırakmaya hazır olduğunu gösteren herhangi bir işaret görmediklerini de kaydetti. Rice, Kaddafi'nin yakın çevresinin Batıya elini uzattığına ilişkin haberlere atıfla, "İhtimaller ve nabız yoklamalarındansa eylemler bizim açımızdan daha ikna edici olur" diye konuştu.

 

İsveçli diplomat: NATO İsveç'ten yardım istedi

NATO'nun İsveç'ten, BM'nin Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturma kararının uygulanmasına yardımcı olmasını istediği bildirildi. İsveç'in NATO Daimi Temsilcisi Veronika Wand-Danielsson, AP'ye yaptığı açıklamada, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in geçen hafta İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'ten gayriresmi olarak talepte bulunduğunu belirtti.

Öte yandan, İsveç'teki merkez sağ hükümetinin bu sabah Libya konusunda toplantı yaptığı, alınan kararlarla ilgili olarak parlamentoyu gün içinde bilgilendireceği kaydedildi. İsveç ajansı TT'nin açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı haberinde, hükümetin, NATO liderliğindeki Libya operasyonu için 8 taarruz uçağı göndermeyi önereceği ifade edildi.
NATO üyesi olmayan İsveç, Afganistan ve Balkanlar'daki NATO operasyonlarına da kara birlikleriyle katkıda bulunuyor.

 

Katliamdan endişe ediliyor

Libyalı muhalifler, Kaddafi güçlerinin Misrata kentinde ilerlediklerini ve olası bir "katliam" nedeniyle kaygı duyduklarını bildirdi. Muhaliflerin sözcüsü, birçok bölgesi muhaliflerin elinde olan Misrata'da Kaddafi güçlerinin tank ateşi desteğinde ilerlemekte olduğunu belirtti. Adını açıklamak istemeyen sözcü, Misrata'nın tehlike altında olduğunu, Kaddafi güçlerinin kentte ilerlediğini ve tankların rastgele ateş açtığını kaydetti. Kentin sadece kuzeybatı kesiminin Kaddafi güçlerinin kontrolü altında olduğunu söyleyen sözcü, Bingazi'de koalisyon güçleri sayesinde önlenen katliamın Misrata'da gerçekleşebileceğini belirtti ve kentte insani bir felaket yaşandığını kaydetti.

Sözcü, Bingazi'nin tersine koalisyon uçaklarının Misrata'nın içinde bulunan tankları, sivil kayıplar olabileceği endişesiyle vurmadığını söyledi. Kaddafi güçlerinin, kentin batı kesiminden 5000'den fazla aileyi çıkardığı belirtiliyor. Sözcü, şu anda yüzlerce ailenin okullar ve camilere sığındığını, durumun çok hassas ve tehlikeli olduğuna dikkati çekti. Bu arada kent hastanesinden bir doktor, Misrata'da Kaddafi'ye bağlı güçlerin muhaliflerle çatışmasında 18 Marttan bu yana en az 142 kişiyi öldürdüğünü, 90'ı ağır 1400'den fazla kişiyi de yaraladığını belirtti.

 

Rusya'dan NATO'ya çağrı

Rusya'nın NATO özel temsilcisi Dimitriy Ragozin, NATO'dan Libya'daki kara hedeflerini bombalamamasını istedi. Ragozin, bugün konuyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, NATO'nun kendisini silah ambargosunu uygulama ve uçuşa yasak havası oluşturulması göreviyle sınırlaması gerektiğini belirterek Ragozin, "NATO bu iki ilkenin ötesine geçmemeli" diye konuştu.

Libya sorununun diplomatik önlemler olmadan çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Ragozin, "NATO, Libya operasyonuyla ilgili askeri planlaması konusunda Rusya'yı da bilgilendirmeli. Libya, NATO'daki arkadaşlarımızın bizimle stratejik ortaklık taahhüdünün turnusol kağıdı olacaktır" diye konuştu. Rusya ve NATO arasındaki ilişkiler, Rusya'nın Gürcistan ile savaşından sonra neredeyse kopma noktasına gelmişti.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Rusya ile ilişkileri "sıfırlayarak yeniden başlatmak" istediklerini açıklamasının ardından, Rusya-NATO zirvesi 2009'da Lizbon'da yapılmış ve neredeyse kopma noktasına gelen ilişkiler yeniden düzelmeye başlamıştı. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan Rusya, Libya'ya yönelik operasyona çekimser kalmıştı. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Libya'ya yönelik hava saldırılarını "Haçlı saldırısı gibi" şeklinde yorumlamıştı.

 

Trablus'ta şiddetli patlamalar

Libya'nın başkenti Trablus'ta üç şiddetli patlamanın meydana geldiği bildirildi.

El Cezire televizyonu, başkentte üç şiddetli patlamanın olduğunu duyururken patlamalarla ilgili detaylı bilgi vermedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler