"TSK şeffaf bir kurumdur"
Genelkurmay Başkanlığı bugün bir bilgilendirme toplantısı yaparak son gelişmeler hakkındaki görüşlerini açıkladı. TSK'den yapılan açıklamada, "TSK, şeffaf bir kurumdur, saklayacak hiçbir şeyi yoktur" denildi.
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, ''Arama tutanağındaki bilgiler doğrultusunda, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının görev ve yetki alanı dışında bir faaliyetinin tespit edilemediğini ifade etmemiz mümkündür'' dedi.
Tuğgeneral Çubuklu, Genelkurmay Başkanlığı Karargahındaki basın bilgilendirme toplantısında, bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 25 Aralık 2009 tarihinde başlayan aramanın 20 Ocak 2010 saat 15.30'da bittiğini anımsattı.
Kamuoyuna 19 Aralık 2009'da ''suikast iddiaları'' olarak yansıyan olaya ilişkin bilgi veren Tuğgeneral Çubuklu, bu tarihte Ankara Emniyet Müdürlüğüne ''iki araç içerisinde şüpheli şahıslar bulunduğu ve Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç'a saldırıda bulunabilecekleri'' şekline ABD üzerinden ihbar geldiği şeklinde haberlerin basında yer aldığını, terörle mücadele ekiplerinin olay yerine intikal ettiğini ve araç içindeki kişilerin ''asker olduklarını ifade etmelerine ve kimlik göstermelerine imkan verilmeden'' üst aramasının gerçekleştirildiğini anlattı.
Araçtaki 2 kişinin asker olduklarını ifade etmeleri üzerine, konunun Merkez Komutanlığına iletildiğini ve Cumhuriyet savcısının yazılı arama talimatı sonrasında şahıslarda ve araçlarda arama yapıldığını ifade eden Çubuklu, Cumhuriyet savcısının hazır bulunmadığı aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığını kaydetti.
İlgili savcının talimatıyla bu asker kişilerin evlerinde Cumhuriyet savcısı nezaretinde Merkez Komutanlığı ekiplerinin arama yaptığını, konutlardaki bilgisayar, cep telefonları, bazı CD ve notlara el konulduğunu belirten Çubuklu, buradaki kontrollerde de gözle tespit edilen herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığını, bu aşamada şüpheli olan asker kişilerin iş yerlerinde arama yapmaya yönelik talebin Cumhuriyet savcısı tarafından gelmediğini söyledi.
Çubuklu, yaşananların ardından iki subayın serbest bırakıldığını ve günlük yaşamlarına döndüklerini belirterek, 19-20 Aralık 2009 gecesi yaşanan gelişmelerden 5 gün sonra olayın ''medyada farklı şekilde yer alması, yeterli bilgiye sahip olmadan verilen demeçlerdeki maksatlı saptırmalar nedeniyle'' Genelkurmay Başkanlığı'nın 23 Aralık 2009 tarihinde bir açıklama yaptığını hatırlattı.
''Bu süreçte, belli bir algının oluşmasına çalışılmıştır''
Konuya ilişkin yapılan çeşitli değerlendirmelerin ardından ''sürecin, şüpheli gözüken personelin çalıştığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının sorgulanmasına zemin hazırlayacak bir istikamete yönlendirilmeye çalışıldığını'' ifade eden Tuğgeneral Çubuklu, şöyle devam etti:
''Bu konuda çok sayıda abartılı, saptırılmış haber ve yorum basın-yayın organlarında yer almıştır. Bu haberlerle, özellikle kamuoyunda belirli bir algının oluşmasına çalışılmıştır. Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında görevli sekiz personelin gözaltına alındığına dair ilgili savcılık talimatı Merkez Komutanlığına ulaşmış, daha sonra ise bu kişilerin görevli olduğu askeri mahalde arama yapılacağı faks ile bildirilmiştir. Bu savcılık talimatı doğrultusunda gerekli hazırlıklara başlanmıştır.
25 Aralık 2009 Cuma günü saat 19.30'da ilgili Cumhuriyet savcısı diğer savcılar ile birlikte Seferberlik Bölge Başkanlığına gelerek özel bölümler hariç aramaya başlamışlardır. Arama bölgesinde sadece Merkez Komutanlığı yetkilileri, askeri savcı, arama yapılan Bölge Başkanlığı sorumluları bulunmuş, bunun dışında ne Genelkurmay, ne de Emniyet Müdürlüğünden hiç kimse bulunmamıştır.
Bölge Başkanlığının diğer bütün odalarında ve müştemilatında 5 savcı nezaretinde arama yapılmış ancak sıra özel odalara geldiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 125. maddesi gündeme gelmiştir.''
Hakimin arama yapma ısrarı
Tuğgeneral Çubuklu, asker hukukçuların arama yapan savcıya CMK'nın 125. maddesi gereği ''devlet sırrı niteliğindeki evraka kimin hangi şekilde bakabileceğini'' hatırlatması üzerine ilgili savcının özel odaya girmediğini belirtti. Bunun üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla nöbetçi hakimin arama mahalline geldiğini ve ''hakimin aramadaki ısrarını sürdürmesi ve yeni bir mahkeme kararı alınması üzerine'' özel odalarda aramanın başladığını kaydetti.
Tuğgeneral Çubuklu, ''Silahlı Kuvvetlerin çekinecek ve saklayacak hiçbir şeyi olmadığını göstermek, art niyetli kişi ve grupların, özellikle de bilinen bazı medya organlarının 'bazı şeylerin üzeri örtülüyor, bilgi-belge kaçırılıyor' tarzı hezeyanlarına fırsat vermemek maksadıyla, mahkeme kararına hemen itiraz edilmeyerek hakimin inceleme yapmasına karşı çıkılmamıştır'' dedi.
Seferberlik Bölge Başkanlığındaki aramanın ''suikast girişimi'' iddiasıyla başlayıp gözaltına alınan kişilere ''silahlı örgüt kurmak ve yönetmek, örgüt faaliyeti çerçevesinde hükümete karşı suça teşebbüs ettikleri'' suçlamasının yöneltildiğine işaret eden Çubuklu, gözaltına alınan 8 askeri personelin 5'inin savcılıkça, 3'ünün de çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldıklarını anımsattı.
Çubuklu, Genelkurmay Başkanlığının, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aramaya ilişkin kararına itiraz ederek, ''devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belge-kayıtların hakim tarafından incelenmesine yönelik arama kararının hukuka aykırı olduğu nedeniyle, bu kararın kaldırılması, devam etmekte olan incelemenin derhal durdurulması, inceleme işlemlerinde elde edilen belge ve evrak, elektronik ortamdakiler dahil hazırlanan tutanağın imhasına karar verilmesini'' talep ettiğini söyledi.
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının kurumsal olarak kendisine verilen görevleri yaptığını vurgulayan Tuğgeneral Çubuklu, aramalar nedeniyle ''devlet sırrı'' niteliğindeki bazı planların ''güvenlik prensibi''nin ihlal edildiğini, bu nedenle geçerliliğini yitiren planların iptal edileceğini söyledi.
"Planın ismi iddia edilen değil"
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, bir gazeteye yansıyan planın dış tehdide yönelik hazırlanmış bir seminer olduğunu hatırlatırken, "Şuranın altını çizmek istiyorum ki, bu planın ismi asla o iddia edilen isim değildir ve o planla bağlantılı olarak geri bölge emniyeti, sıkıyönetim uygulamasının görüldüğünü açıkladık" dedi.
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, basın toplantısının soru cevap bölümünde bir gazetede yer alan iddialara dün yapılan açıklamayı hatırlatarak şöyle konuştu:
"Öncelikle 20 ocak 2010 tarihinde bir gazetede yer alan iddialarla ilgili aslında dün yaptığımız açıklamamız çok açık. Biz o tarihte birinci orduda bir plan semineri olduğunu, o seminerde dış tehdide karşı yapılmış bir harekat planının. Şuranın altını çizmek istiyorum ki bu planın ismi asla o iddia edilen isim değildir. Ve o planla bağlantılı olarak geri bölge emniyeti sıkıyönetim uygulamasının görüşüldüğünü açıkladık.
Bu konular dışında da iddia edilen hususlar için ise aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmeyeceğini diyerek kınadık. Acaba burada anlaşılamayan ne var diye düşünüyorum. Ayrıca şuna dikkatinizi çekmek isterim bu iddiaların ortaya atıldığındaki zamanlamaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ankara seferberlik bölge başkanlığındaki arama sona eriyor, Anayasa Mahkemesi askere sivil yargı yolunu açan yasayı görüşmek üzere gündeme alıyor ve birden bire ortaya ne olduğu meçhul iddialar ve planlar çıkıyor. Ve bugün yazılı medyaya baktığımız zamanda hangi konunun öne çıktığını açıkça ortaya çıktığını görmektesiniz. Zaten amaç da bu. Benim 20 Ocak 2010'ta bir gazetede çıkan konuyla ilgili söyleyeceğim ana konu budur."
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bu tip bilgi sızdırma olaylarının çok ciddi şekilde soruşturulduğun altını çizen Tümgeneral Güler, "Yürütülen soruşturma neticelenmeden kesin bir hükme varamayız" dedi.
Geçtiğimiz hafta Uzman Çavuş Serkan İpek'in şehit olmasına ilişkin Kulp Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturmanın devam ettiğini söyleyen Tümgeneral Güler, konuya ilişkin soruları, "Bizim şu aşamada söyleyebileceğimiz bir husus olmadığını değerlendiriyorum. Askeri savcılığın bir soruşturması yok. Görev onun çünkü" diyerek yanıtladı.
Hafta başında tahliye olan Mehmet Ali Ağca'ya ilişkin bir başka soruya ise Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Güler şöyle devam etti:
"19. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Ürug konuya ilişkin görüş ve düşüncelerini açıklamıştır. Bizim bu konuda ilave edeceğimiz bir husus yoktur. Ancak bilinmelidir ki 19. Emekli Orgeneral Necdet Ürug'un TSK'nın en saygın, en dürüst ve doğruluk timsali komutanlarından birisidir. Bilmeyenlere bu hususu hatırlatmakta yarar görüyoruz."
Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfsı Çubuklu ise geçtiğimiz hafta gündeme çıkan iki ana konu hakkında bilgi verdi. Her iki konu hakkında soruşturmanın devam ettiğinin altını çizen Çubuklu şunları söyledi:
"Bunlar savcılık tarafından devam eden soruşturma kapsamında olan konular. Müvekkili tarafından istenen başka talepler de var. Bunlara girersek o farklı boyuta girer. Biz açık olan, fakat bilmeniz gereken konuları açıkladık.
Anayasa Mahkemesi'nin vermiş kararla ilgili olarak bir değerlendirme yapmamız mümkün değil. Çünkü anayasanın 145. maddesi hükmü çok açıktır, bize göre de zaten bunu her yerde dile getirmiştik. Bu bağlamda verilen karara saygı duyuyoruz. Askeri yargının görev alanına ilişkin çok farklı, belki dikkatli okunmada, belki başka mülahazalarla yanlış yorumlar oluyor, yanlış bilgilendirmeler yapılıyor.
Anayasanın 145. maddesi ve 357 sayılı askeri mahkemeler kuruluşuyla yargılama usulü kanununun 9. maddesi kapsamında askeri yargının görev alanı nasıl çizilmiştir. Hem anayasal olarak hem yasal olarak, tabi ki Anayasa'dan alıyor öncelik
Savcılıklarda soruşturması devam edenleri de karar bağlıyor. Çünkü kararda yürürlüğünün durdurulması da var. Savcılıklarda devam eden veya mahkemede yargılaması sürenlerin değerlendirilmesi ilgili mahkeme ve savcılıklar tarafından yapılıp askeri yargı görev alanına giriyorsa gönderilmesi gerekiyor."
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev