Tüp Bebek Yönetmeliği'nin iptali için dava
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin (TJOD), geçen Mart ayında yürürlüğe giren Tüp Bebek Yönetmeliğinin iptali için dava açtığı bildirildi.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneğinin bu yıl sekizincisini düzenlediği Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi, Belek'teki Susesi Oteli'nde sürüyor.
Kongre kapsamında yapılan basın toplantısında konuşan TJOD İkinci Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, kısırlık ve tüp bebek konusunda en önemli gündemin Sağlık Bakanlığının 6 Mart 2010'da uygulanmaya başladığı yeni yönetmelik olduğunu söyledi.
Yönetmeliğin çok katı kısıtlamalar getirdiğini ileri süren Tıraş, 35 yaşına kadar olan kadınlara ilk iki uygulamada bir embriyo verilmesine, 2 başarısız uygulamadan sonra 2 embriyo verilmesine, 35 yaşından büyük olanlara da sadece 2 embriyo verilmesine olanak tanındığını söyledi.
Türkiye'de tek embriyo ile başarı oranının yüzde 20-25 olduğuna işaret eden Tıraş, ''Bu embriyo sayıları çok katı, esnetilmesi gerekiyor. Çoğul gebelik oranlarını azaltırken tüp bebeğe zor ulaşabilen çiftlerin de bu şekilde bir kısıtlamadan az mağdur olmalarını arzu ediyoruz'' dedi.
TJOD Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil de tüp bebek yönetmeliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması için dernek olarak Danıştay'a başvurduklarını kaydetti.
Kadınlarda idrar kaçırma
İtil, idrar kaçırmanın, kadınların sosyal hayatını sekteye uğratırken, iş yaşamını da başarısız kılan bir sorun olduğunu söyledi.
İdrar kaçırma probleminin orta ve ileri yaşlarda daha sık görüldüğünü belirten İtil, ''Menopoz, zor ve çok sayıdaki doğumlar, aşırı kilolar idrar kaçırmaya neden oluyor. Öksürme, hapşırma, koşma ve yürüme gibi eylemler sırasında ortaya çıkan idrar kaçırmanın tedavisi cerrahi yöntemlerle mümkün olabiliyor. Günümüzde bu operasyonlar artık 20 dakika gibi kısa bir sürede sonuçlanıyor'' dedi.
İtil, bu operasyondan sonra hastanın yüzde 90'lara varan oranda kuru kaldığını söyledi.
Sık tuvalete gitme ve gece sık idrara kalkma gibi şikayetlere yol açan idrar tutamama sorununun fiziki tedavinin yanı sıra son yıllarda geliştirilen ilaçlarla da çözülebildiğine dikkati çeken İtil, bu ilaçların kadınların yaşam kalitesini yükselttiğini vurguladı.
İdrar kaçırmanın yaşlanma ya da kadın olmanın doğal bir parçası olmadığına işaret eden İtil, bu tür sorunlar yaşayan kadınların çekinmeden doktora başvurmalarını istedi.
Sezaryenle doğum
Prof. Dr. İtil, Türkiye'de sezaryenle doğum oranının yüksekliğine de dikkat çekti. Dünya ortalaması yüzde 15 olan sezaryenle doğum oranının Türkiye'de yüzde 48'e ulaştığını belirten İtil, Sağlık Bakanlığının bu oranı düşürmek için komisyon oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye'de anne isteğine bağlı sezaryen oranının yüzde 4 olduğunu söyleyen İtil, ''Sezaryen ile doğumun azalması için ağrısız doğumun yaygınlaşması gerekiyor. Kamu hastanelerinde günde 20-25 doğum oluyor. Hekim hata yapmamak için sezaryeni tercih ediyor. Hastanın da hekimin de normal doğumdan yana tavır alması gerekir'' diye konuştu.
Kadınlarda rahim sarkmasıyla ilgili yeni tedavilere de değinen İtil, ''Karın fıtıklarında kullanılan yamalar rahim sarkmaları için de geliştirildi. Karnı açmadan vajinal yoldan uygulanabilmektedir'' dedi.
TJOD Saymanı Prof. Dr. Süleyman Akhan da, ergenlik çağındaki genç kızların jinekolojiyle ilgili sorunlarının göz ardı edildiğini kaydetti.Akhan, küçük kız çocuklarındaki en büyük jinekolojik başvuru nedeninin yüzde 70 ile vajinal akıntı olduğunu belirtti. Kongre, 23 Mayısta sona erecek.
En Çok Okunan Haberler
- Barış Atay’dan Özgür Özel'e sert yanıt
- Köyüne dönmek isteyene 5 gebe düve verilecek
- Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Rusya'dan, Bakan Fidan'ın Suriye açıklamalarına yanıt
- Bakan Yerlikaya'dan 'kayyum' açıklaması
- Cemal Enginyurt'tan, Soylu'ya büyük taş
- Kürsüde Erdoğan'a çok sert 'İsrail' tepkisi
- Araç satışında yeni dönem: 1 Ocak'ta başlıyor
- Sahte içkiden 17 kişi hayatını kaybetti