’Türban yasağı Sümeyye için kalktı'

Türkiye Büyük Millet Meclisi eski başkanı, Milli Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Hüsamettin Cindoruk, AKP'li kadın milletvekillerinin Meclis'e başörtüsü ile gitmesi ile ilgili olarak, "Bir başkası şalvarla gelirse ne yapacaksınız? Bir başkası çarşafla gelse ne yaparsınız? Hatta biraz daha karamsar düşünceyle söyleyeyim Başbakanın kızı olan kızımızın milletvekili olması için yapılmış bir teşebbüstür. Ben de öyle görüyorum. Gelecek dönemde başbakanın okumuş, yazmış değerli bir kızı var başı örtülü, onun milletvekili olması için bir yol açılmıştır" dedi.

 

Milli Merkez tarafından Eskişehir'deki Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Seçimlerde Güçbirliği-Milli Meclis, Milli Hükümet' konulu toplantıya Hüsamettin Cindoruk, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey ve Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural katıldı.

 

 

Çok sayıda kişinin izlediği toplantıda konuşan Hüsamettin Cindoruk, "Uzun yıllar siyasi hayatın içerisinde bulunmuş bir kardeşiniz, bir ağabeyiniz olarak şunu söylüyorum; ben 1952'den beri siyasetin içindeyim. Türkiye'nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya geldiği günleri yaşamadım. Türkiye gerçekten büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Bir devletin içersinde anarşi olabilir, terör olabilir, düşmanlar ve ülkesine sızmak isteyen düşünceler olabilir. Ama ilk defa bir ülkeyi yönetenlerden gelen tehlikeyi bugün yaşıyoruz. Bunu abartarak söylemiyorum. Bir siyasi maksadım, beklentim ve amacım da yok. Derin günlerden gelen duygularım, birikimlerim, yaşadıklarım, hatta bir kısmını da beraber yaşadıklarımız bana bu sözleri söyletiyor" dedi.

 

 

AKP'li kadın milletvekillerinin TBMM'ne başörtüsüyle katılmaları konusunu değerlendiren Hüsamettin Cindoruk, meclisin kendi imtiyazlarını kullanamaz halde olduğunu söyledi. Cindoruk şunları kaydetti: "9 milletvekili bugün tutuklu. Meclis kendi imtiyazlarını kullanamaz halde. Meclisin imtiyazları sadece yasama imtiyazı değil. Dokunulmazlık imtiyazı var. Eski meclis başkanı olarak söylüyorum; anayasa var, BM'ye bağlı kararlar var, AİHM kararları var, milli üst hukukun kararları var. Oların hepsi bir kenara bırakırsanız iç tüzüğün 56'ncı maddesi var. İç tüzüğün 56'ncı maddesi düzenleyici, buyurucu bir hükümdür. Doğru mudur, eğri midir, gerekli midir o tartışma dışı. Ama maddi hukuk bakımından ortada bir iç tüzük hükmü varken o hüküm maddi vakayı ortaya koyarken, o hüküm taraftarı bağlayıcı, kuralcı ise siz nasıl boşluk var diyebilirsiniz? O zaman iç tüzükte boşluk varsa, yarın sabah namazından kalkıp gelen bir milletvekili başında namaz takkesiyle girse ne yapacaksınız? Bir başkası şalvarla gelirse ne yapacaksınız? Bir başkası çarşafla gelse ne yaparsınız? Ona diyorlar ki (O kadar da olmaz) ama o kadar da neler oldu ki Türkiye'de o niye olmasın? Onun için hukukun alanındaki bir boşluğu 5 partimizin koklayarak, öperek, okşayarak, met ederek bize yansıtması maddi gerçeği değiştirmez. Bu bir başlangıçtır. Hatta biraz daha karamsar düşünceyle söyleyeyim, Başbakanın kızı olan kızımızın milletvekili olması için yapılmış bir teşebbüstür. Ben de öyle görüyorum. Gelecek dönemde Başbakanın okumuş, yazmış değerli bir kızı var başı örtülü, onun milletvekili olması için bir yol açılmıştır."

 

 

CHP Milletvekili Kamer Genç de türban olayının seçimlerde malzeme olarak kullanılacağını öne sürdü. TBMM başkanvekili Meral Akşener'i de eleştiren Genç şöyle konuştu:

 

"Meral Akşener AKP'li, zaten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte hacca gitmiş. Kimin parasıyla gitmiş? Bizim paramız ile gitmiş. Haram olsun. Bir defa böyle hacılık olmaz. O sırada anlaşmış. 4 tane kadın gelmiş AKP'lilerin arasında arkada oturuyor. Şimdi MHP destekliyor. BDP destekliyor. AKP destekliyor, orada oturtmuşlar. Meclis başkan vekili meclis birleşimini açar açmaz bizim grup başkan vekilimiz 'meclisin adabına haykırı bir burada giyim var' dedi. Karşı çıkmak istediğini söyledi. Meclis başkan vekili çok kurnazca hareket ederek birleşime 10 dakika, 15 dakika ara verdi ve grup başkan vekillerini arka tarafa yanına çağırdı. Bizim grup başkan vekilimiz de gündem dışı söz istemişti ona ve diğerlerine söz verdi. O konuşmalardan sonra da meclisi kapattılar ve bize söz vermediler. Orada biz giderek AKP'lilerin içinde o kadınların başlarındaki örtüyü alıp, yırtıp atacak mıyız? Atabilir miyiz? Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan öncesinde anlaşmışlar demişler ki 'biz bu kadınları hacca götürelim, ondan sonra parlamentoya sokalım. Nasıl olsa CHP'liler bunlara saldıracak. Sonra da biz bacılarımızın başındaki başörtüsüne saldırıyorlar. Görüyorsunuz ya bunlar din düşmanı' gibi anlaşmışlar. Dışarıdan konuşmak çok kolay. Şimdi ben sizlere gerçekleri anlatıyorum. Bunlar türban olayını 5 ay sonra yapılacak olan seçimde malzeme yapmak için kullanacaklar."

 

Genç, "Meclis toplantısında yanımda bir milletvekili arkadaşım türbanın çok oy getirdiğini ve türbana karşı çıkmamamız yönünde bir şey söyledi. Ben de arkadaşıma madem türban çok oy getiriyor, o zaman sen de türban tak dedim. Ancak bu konuşmamı da basın başka şekilde yazdı." dedi.