Türk düşmanıymış
Norveç'te yaşanan katliamın sorumlusu Anders Breivik, saldırının tüm planlarını anlattığı 1500 sayfalık bir manifestoda Türkiye ve Türklere de atıfta bulunuyor.
Anders Breivik'in saldırıdan hemen önce internette yayımladığı bin 500 sayfalık islam karşıtı manifestoda Türkiye'ye yüzlerce kez atıf var. Yazdıklarından saldırganın Türk düşmanlığı dikkat çekiyor.
Osmanlı ve modern Türkiye tarihine uzun uzun yer veriyor. Ermeni soykırım iddialarına destek verirken Kıbrıs barış harekatıyla Türkiye'nin adayı işgal ettiğini ileri sürüyor. Breivik'e göre Ermeni ve Kürt azınlık da Türkiye'de baskı görüyor.
"Türkiye'nin NATO'dan atılması gerekiyor"
Breivik, Atatürk'ün Türkiye'yi laik bir devlet haline getirme çabasının da başarısızlıkla sonuçlandığını iddia ediyor. Türkiye'nin NATO'dan atılması gerektiğini ileri sürüyor.
Breivik'in bilgisayarında ayrıca Türkiye karşıtı karikatürler de ele geçirildi.
Manifestoda Ergenekon da var
Manifesto, saldırganın Türkiye'yi yakından takip ettiğini gözler önüne seriyor. Takibi töre cinayetlerinden Ergenekon'a kadar uzanıyor. Breivik, günlüğünde Ergenekon soruşturmasını 'İslamcı hükümet AKP ile milli menfaatleri savunan Kemalist milliyetçi laik elitlerin bir çekişmesi olarak tarif ediyor.
İngiltere ile bağı araştırılıyor
İngiliz Times gazetesi, 32 yaşındaki Norveçli saldırganın 2002 yılında başkent Londra'da kurulan ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinde hücreleri olduğu ileri sürülen " modern haçlı şövalyeleri" ağının bir üyesi olduğu iddiasına yer verdi.
"Bir dönem Pakistanlı çetelerle birlikte hareket ettiği, ancak yediği dayaklardan sonra okuluna odaklandığı" ileri sürülen Breivik'in İngilizce yazdığı ve adını Andrew Berwick olarak değiştirdiği manifestosuna dikkati çeken Times, saldırganın İngiltere ile bağlarının olduğunu yazdı.
Gazete, Breivik'in manifestoda verdiği 2083 yılının ise "Batı Avrupa'daki Marksist-çok kültürcü seçkinlere karşı nihai darbe" anlamını taşıdığını kaydetti.
Daily Telegraph da Norveçli saldırganın İngiltere'de suç ortağının olup olmadığının araştırıldığını bildirdi.
Gazete, Breivik'in manifestosunu Londra'da yazdığının düşünüldüğünü, ayrıca manifestoda "Richard" adındaki bir akıl hocasından bahsettiğini aktardı.
İngiliz gazetesi, Londra'da aşırıcılık yanlısı iki İngiliz vatandaşının ev sahipliğinde bir zirve yapıldığını, Breivik'in 2002 yılında düzenlenen ve sekiz kişinin katıldığı bu toplantıda saldırı görevini üstlendiğini anlattığını kaydetti.
Norveçli saldırganın "İslam'a hoşgörüyle bakan hükümetleri devirmek için kendisini örnek alabilecek ve tek başına hareket edebilecek yaklaşık 80 kişinin" bulunduğunu ileri sürmesi üzerine harekete geçen Londra polisinin, Breivik'in benzer bir saldırıyı yapabilecek daha büyük bir örgütlenmenin parçası olup olmadığını araştırdığı bildirildi.
"NATO kararlılığımı sağladı"
Norveç'te cuma günü düzenlenen ve 68 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıların zanlısı Anders Behring Breivik, NATO'nun Sırbistan'ı bombalamasının, saldırılar konusunda kararlılığını sağladığını söyledi.
Breivik, 1500 sayfalık günlüğünde, küçük bir çocukken Körfez Savaşı sırasında Müslüman bir arkadaşının, Amerikalılara karşı düzenlenen füze saldırıları haberlerine sevinmesiyle hayatının yönünün değişmeye başladığını, NATO'nun 1999 yılında Sırbistan'ı bombalamasının, Sırbistan'ın Kosova'da Arnavut Müslümanlara yönelik eylemlerine sempati duyduğundan, saldırılar konusunda kararlı olmasını sağladığını ifade etti.
Anders Behring Breivik ayrıca NATO'nun Sırbistan bombardımanından bir yıl sonra "Avrupa'nın İslamileşmesinin" barışçıl yollarla durdurulamayacağının farkına vardığını belirtti.
Günlüğünde Müslümanları ve Avrupa'yı çok kültürlü hale getirmekle suçladığı "Marksistler"i küçük görmesini derinleştiren olayları kronolojik sırayla kaleme alan Breivik, Oslo'da orta direk bir ailede yetiştirilmesini, anne ve babası o bir yaşındayken boşanmış olmasına ve onlu yaşlarında babasıyla iletişimi kopmasına rağmen ayrıcalıklı sözlerle nitelendiriyor.
Breivik, hem annesinin hem de babasının, Marksistlerin sızdığı görüşünde olduğu Norveç'in merkez sol İşçi Partisi'ni desteklediklerini belirterek, gençliğinde annesinin "ılımlı bir feminist" olmasından rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor.
Bir ara, göçmenlere yönelik daha sıkı kontroller çağrısında bulunan, muhalif İlerici Parti'den politikaya atılmayı denediğini ve 7 yıl önce neredeyse Oslo Kent Konseyi'ne seçileceğini savunan Anders Behring Breivik'in günlüğünün bir bölümünün, Amerikalı anarşist Theodore Kaczynski'nin "Unabomber" adlı teknoloji karşıtı manifestosunun ilk sayfalarından neredeyse kelimesi kelimesine alındığı görülürken, Breivik, Kaczynski'ye atıfta bulunmuyor.
Breivik'in ailesi
Breivik'in babası Jens Breivik'in, Norveç'in Londra Büyükelçiliğinde diplomatlık yaptığı sırada annesiyle ayrıldığı, annesinin, oğlunun velayetini aldığı, Breivik'in 15 yaşına gelene kadar Fransa'da yaşayan babasıyla yeni eşini düzenli olarak ziyaret ettiği belirtiliyor.
Anders Behring Breivik'in, 1995 yılında kendi isteğiyle babasıyla iletişimini kopardığı ifade edilirken, annesinin, Oslo'da şu anda polis tarafından korunan bir apartman dairesinde yaşadığı ve oğlunun planlarından haberdar olmadığını söylediği belirtiliyor.
Listesi kabarık
Fransız jandarması, Anders Behring Breivik'in babasının evinde arama yaptı.
Ondan fazla jandarmanın, Breivik'in babasının ülkenin güneyindeki Cournanel kentinde bulunan evinde arama yaptıktan sonra evden ayrıldığı belirtildi.
Bölge jandarması, arama yapılan evin Breivik'in babası Jens Breivik'e ait olduğunu doğruladı, ancak ayrıntılı bilgi vermedi.
İfadesi alınan Jens Brevik, oğluyla yıllardır görüşmediğini söylemişti.
Bu arada Aftenposten gazetesinde yayımlanan haberde, Anders Behring Breivik'in, iktidardaki İşçi Partisi'nin gençlik kampına düzenlediği saldırıda, eski başbakan Gro Harlem Brundtland'ı da öldürmek istediğini söylediği belirtildi.
Polise dayandırılarak verilen habere göre, Breivik ifadesinde, Brundtland'ı da yok etmek istediğini dile getirdi.
Brundtland'ın, cuma günü adadaki kampa katılan 600 gence hitaben konuşma yaptığı ve katliamdan önce adadan ayrıldığı bildirildi.
Öte yandan, Daily Telegraph, Norveçli saldırganın İslam'ı yaydıkları gerekçesiyle ölüm listesine aldığı diğer üç isme de dikkat çekiyor: İngiltere'nin İşçi Partili eski başbakanları Tony Blair ve Gordon Brown ile Galler Prensi Charles.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de hedef gösterilen isimler arasında.
Prensesin kardeşi de öldü
Öte yandan, Norveç'in Utöya adasında gençlerin katıldığı İşçi Partisi'nin kampına düzenlenen saldırıda Norveç Prensesi Mette-Marit'in üvey kardeşinin de öldüğü bildirildi.
Kraliyet sözcüsü Marianne Hagen, silahlı saldırganın kampta katlettiği gençler arasında Prenses'in üvey kardeşinin de bulunduğunu belirtti.
Hagen, ölen kişinin Mette-Marit'in 2008'de ölen üvey babasının oğlu Trond Berntsen olduğunu belirtti.
Kampta yapılan katliamda 68 kişi yaşamını yitirmişti.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi