Türk insanı yaşlanıyor

Türkiye nüfusunun, 2010 yılında yüzde 7.1'ini, 2030 yılında ise yüzde 15'ini yaşlıların oluşturacağını aktaran Prof. Dr. Çiçek Fadıloğlu, açıklamasında şunları söyledi:

''Avrupa'da ise yaşlı nüfus oranının 2025 yılına kadar yüzde 28'e ulaşacağı tahmin edilmekte. Yaşlanma sürecini kalıtım, yaşam biçimi, iş, beslenme alışkanlıkları, kronik hastalıklar ve kişilik özellikleri gibi birçok bireysel farklılık etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, 45-59 yaşları 'orta yaş', 60-74 yaşları 'yaşlılık', 75-89 yaşları 'ihtiyarlık' ve 90 yaş ve üzeri 'ileri yaşlılık' olarak sınıflandırılmaktadır. DSÖ, yaşlanmanın toplumlar için bir ayrıcalık olduğunu belirtir. Tıp, bilim ve teknoloji üçgenindeki gelişmelerin ve doğum oranlarındaki azalmanın, toplumların yaşlanmasında temel taş olduğunu söyler.''

Avrupa ülkelerinde ortalama yaşam beklentisinin artış gösterdiğini bildiren Prof. Dr. Fadıloğlu, şunları kaydetti:

''Ortalama yaşam beklentisi İzlanda'daki kadınlarda 79.2, erkeklerde 73, İskandinav ve Batı Avrupa ülkelerindeki kadınlarda 75, erkeklerde 72'dir. Bu oranların gelecek yıllarda 80-90'lı yaşlara çıkması tahmin ediliyor. Gelişme sürecinde olan ülkemizdeyse, ortalama yaşam süresi 1960 yılında 55 yıl, 1990'da 60 iken, 2005 yılında yaşam süresi kadınlarda 72.7, erkeklerde 68 yıl olmuş ve bu sürenin 2010 yılında kadında 73.8, erkekte de 69 olması beklenmektedir. Ülkemizdeki yıllara göre artış gösteren yaşlı nüfus oranlarına baktığımızda, Türkiye 1985 yılında 'genç toplum' iken, 1998-2005 yılında 'olgun toplum' olarak sınıflandırılmış ve 2010 yılı tahminlerine göre yüzde 7.1 oranı ile 'yaşlı toplum' olarak nitelendirilecektir.''