Türk-İş'den hükümete öneri

Türk-İş tarafından Abant Place Otelde düzenlenen Genel Eğitim ve Genel Teşkilatlanma Sekreterleri toplantısının açılışında konuşan Kumlu, Abant'ta son olarak 2 yıl önce böyle bir toplantı düzenlediklerini hatırlattı.

O tarihten bu yana Türkiye'de çok önemli gelişmelerin yaşandığını belirten Kumlu, gündemin çok yoğun geçtiğini söyledi. Bu yoğunluk içinde 2008 yılından bu yana mitingler başta olmak üzere 24 kez eylemlilik içine girdiklerini anımsatan Kumlu, ''Türk-İş tarihine şöyle bir bakıldığında görülecektir ki aynı süre içerisinde bu kadar çok eylemin yapıldığı bir dönem daha olmamıştır'' dedi.

Yapılan bu eylemlerle bazen kazanımlar elde edebildiklerini bazen de edemediklerini belirten Kumlu, ''Hepsine evet diyemiyoruz, çünkü sorunların çözümünde tek yolun eylem yapmaktan geçmediğini yaşayarak öğrenmiş bulunuyoruz. Bazı meselelerimizde eylem yaparak çözüme ulaştık. Bazı meselelerimizi eylem yapmaksızın görüşmeler yoluyla çözdük ya da dondurduk'' diye konuştu.
Türk-İş'in, bütün siyasi partilere aynı mesafede olmaya özen gösterdiğini söyleyen Kumlu, şöyle devam etti:
''Evet biz tarafız, ama o veya bu siyasi partiden değil, emeğin hak ve çıkarlarından tarafız. İçimizde o veya bu siyasi partiye gönül vermiş olanlarımız elbette ki vardır. Sonuçta biz de bu ülkede yaşıyoruz ve ülkenin siyasi atmosferinden sizler kadar biz de etkileniyoruz, ancak biz görevlerimize seçildiğimiz gün ister CHP'li, ister AK Partili, ister MHP'li olalım tüm siyasi gömleklerimizi sadece seçim günü giymek üzere bir kenara bıraktık. Biliyorsunuz Sayın Başbakan, 'bitaraf olan bertaraf olur' dedi. Bu sözlerin muhatabı aynı zamanda Türk-İş'ti. Diğer taraftan Türk-İş'e üye bazı sendikaların başkanları 'hayır' oyu için aktif çalıştı, onlar da Türk-İş'i 'hayır' demediği için eleştirdi. Tamam 'hayır' diyelim de tabanımızda 'evet' diyenler var, boykot edelim diyenler var, onlar ne olacak?''
 

''Bu referandumun talihsizliği"

Referandumun, adeta bir genel seçim atmosferi içinde geçtiğini savunan Kumlu, ''Bu referandumun talihsizliği çok siyasileştirilmiş olmasıdır'' dedi.

Tartışılması gerekenin, Anayasa değişiklik maddelerinin içeriği olması gerekirken, referandumun asli konusunun gözardı edildiğini, referandum çalışmalarının, ''evet''in çoğunlukta olması durumunda muhalefetin; ''hayır''ın çoğunlukta olması durumunda ise iktidarın kaybetmesi eksenine oturtulduğunu ifade etti.

Mustafa Kumlu, referandum sürecinde ''en çok tartışılan konulardan'' biri olan ''Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz'' maddesinin Anayasa'dan çıkarılmasının Türk-İş'in hükümete verdiği öneriler arasında yer aldığını söyledi.

Kumlu, sözlerini şöyle tamamladı:
''AB ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına da aykırı olan söz konusu hükmün Anayasamızdan çıkması, Anayasamızın sadeleşmesi açısından da önemli olmuştur. Yani Türk-İş böyle bir öneri yaparak hata etmemiştir. Aksine yıllardır savunduklarına sadık kalarak tutarlı davranmıştır. Ancak Anayasa'dan bu hükmün çıkarılması, 'Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunabileceği' anlamına da gelmemektedir. Yani bu hüküm sadece çıkarılmıştır. Yerine, 'Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunabilir' diye bir hüküm konmamıştır. Altını çiziyorum, yapılan sadece bir sınırlamanın Anayasadan çıkarılmasından ibarettir.''