Türk mirası Karagöz

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, UNESCO'nun Karagöz'ün Türk mirası olduğunu onaylamasıyla ilgili, ''Yakın coğrafyamızda benzer sahne gösterilerini kullanan başka toplumların da bu konuda gayretleri vardı. Ama artık Karagöz ve Hacivat'ın öz be öz Anadolu Türk geleneğinin bir motifi, güzelliği, simgesi olduğu ortaya çıktı'' dedi.

Günay, bakanlığın Opera binasındaki makamında renkli konuklar ağırladı. Kıyafetleriyle Karagöz oyunundaki karakterlerin perdenin arkasından çıkıp canlandığı izlenimi veren Kukla Karagöz Derneği (KUKA) ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu oyuncularını kabul eden Günay, heyeti ''Sizi böyle geleneksel giysiler içinde görmekten çok sevinç duydum'' diyerek karşıladı.

KUKA Derneği Başkanı Mehmet Tahir İkiler, bakanlığın Karagöz'ün Türk kültür mirası olduğunu belgeleyen dosyasını UNESCO'nun kabul etmesini teşekkür için ziyarette bulunduklarını söyledi.

İkiler, Bakan Günay'a ''Biz açıkçası çok mesut, bahtiyar olduk. Çok geç atılmış bir adımdı ama hazırlamış olduğunuz o dosya o kadar çok ikna edici oldu ki bir çırpıda, ilk kararda Karagöz ve Hacivat'ın Türk malı olduğu, yani Türk geleneksel sanatlarının bir dalı olduğu kabullendi'' diye konuştu.

''Önceki çalışmalarda Karagöz ve Hacivat'ın unutulduğunu ve şimdi tekrar çocuklara anlatılması gerektiğini'' dile getiren İkiler, Ertuğrul Günay'dan şu ricada bulundu:

''Karagöz geleneksel Türk tiyatrosunun 5 dalından en önemlisiyse, üniversitelere ve konservatuvarlarda lütfen sadece teoride değil pratikte öğretilsin, tiyatro sanatçılarına Karagöz eğitimi verilsin ki oradan çıkan sanatçılar kendi örf ve ananelerine sahip çıksınlar. Bir söz var; 'Gölgede kalanın gölgesi olmuyor'. Biz maalesef modern tiyatronun gölgesinde kaldık. 'İmdat' diyoruz. Bu son yapmış olduğunuz bizi kurtardı, buradan sonra da lütfen bizi gölgede bırakmayın, yoksa maalesef gölgede kalanın gölgesi olmuyor.''


"Öz be öz Anadolu motifi"

Kültür ve Turizm Bakanı Günay da İkiler'in ricasına ''Sizi güneşe çıkarmaya çalışırız'' diyerek karşılık verdi.

UNESCO'nun kararının herkesi sevindirdiğini belirten Günay, ''Aslında yaptığımız bir hakkın iadesi yeni bir şey değil'' dedi. Karagöz ve Hacivat'ın Anadolu kültürüyle özdeşleşmiş bir sahne gösterisi olduğunu hatırlatan Bakan Günay, şunları kaydetti:

''Bunlar Anadolu kökenli isimler zaten, son derece bizden. Ama yakın coğrafyamızda benzer sahne gösterilerini kullanan başka toplumların da bu konuda gayretleri vardı. Bizim arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalardan sonra artık Karagöz ve Hacivat'ın öz be öz Anadolu Türk geleneğinin bir motifi, güzelliği, simgesi olduğu ortaya çıktı. Onun için arkadaşlarıma gayretlerinden dolayı teşekkür ederim.''

Derneğe de bu geleneği ''Unutmadan ve güler yüzle yaşatmaya çalıştıkları'' için teşekkür eden Günay, bakanlığın amacının ''Öz kültürden gelen değerleri önce ülkenin, sonra da dünyanın bütününe taşımaya çalışmak'' olduğunu kaydetti.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, bu zenginliğin turizme de önemli katkı yapacağını dile getirerek, ''Gelen insanlar, ne kadar bizden motifler, güzellikler ve gelenekler görürlerse Türkiye o kadar farklı ve sanat açısından değerli bir ülke olabilir'' diye konuştu.

Daha sonra KUKA Derneği Başkanı İkiler, Bakan Günay'a, yanlarında getirdikleri gölge oyunu perdesinde Karagöz ve Hacivat'tan bir parça sundu. Ardından Karagöz ve Hacivat'ı canlandıran iki tiyatro sanatçısı, Günay'ı ortalarına alarak bir gösteri yaptı.

Gösterinin ardından İkiler, Hacivat'ın şapkasını Ertuğrul Günay'ın başına takmak istedi, ancak Günay kabul etmedi. Ayrıca İkiler ile Ankara Büyükşehir Belediyesi oyuncuları, Günay'a UNESCO'nun Karagöz'ün ''Türk malı'' olduğunu onaylaması nedeniyle plaketler ve Karagöz ile Hacivat'ın kuklasını sundu.

Bakan Günay da İkiler'e günün anısına çini tabak armağan etti. Günay'ın ''Ramazan'ı değerlendiriyor musunuz?'' sorusu üzerine İkiler, Altınpark'ta gösterileri olduğunu söyledi.

Günay ve heyet birlikte anı fotoğrafı da çektirdi.