Türk-Yunan ilişkilerinde dikkatli adımlar

Sözcü, düzenlediği basın toplantısında, Türk-Yunan ilişkileri, KKTC'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Avrupa Komisyonu'nun KKTC ile doğrudan ticaret tüzüğüne değindi.

Atina'nın Ankara ile "gerçek bir yakınlaşma" arzu ettiğini, Türk yetkililerin de bu yönde açıklamalarda bulunduğunu vurgulayan Sözcü, Ankara ile Atina arasında mutabakata varılan Yüksek İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Atina ziyareti sırasında gerçekleştirilmesi için yoğun hazırlıkların yapılacağını bildirdi. Delavekuras, bu konudaki anlaşmayı "önemli bir karar" olarak da niteledi.

Yüksek İşbirliği Komisyonu ile ilgili soruları yanıtlayan Delavekuras, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Dimitri Druças'ın bugün ilgili bakanlıklara illettiği mektupla belirli konular ile ilgili çalışma grupları oluşturulmasını istediğini ve önümüzdeki hafta içinde Dışişleri Bakanlığı'nda bu konuda bir toplantının yapılacağını kaydetti.

İki ülke Başbakanları ve Dışişleri Bakanları düzeyinde bir dizi temasın yapıldığını hatırlatan Sözcü, iki tarafın da ortak yakınlaşma için işbirliği alanlarının genişletilmesi yönünde çalıştıklarını söyledi.

Atina'nın iki ülke arasındaki sorunları ve Türkiye'nin Ege'deki "tavırlarını" göz ardı etmediğini de belirten Delavekuras, yalnızca Türkiye'nin Ege'deki "tavırlarını" değiştirmesi halinde iki ülke ilişkilerinin tam olarak normalleşeceğini savundu.

Atina'nın Ankara ile iyi komşuluk ilişkileri arzu ettiğini belirten Sözcü, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde ilerleme sağlanması için de iyi komşuluğun şart olduğunu söyledi.

Atina'nın Avrupa meselelerinde net bir tavır izlediğini ifade eden Delavekuras, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin desteklendiğini ancak Ankara'nın iyi komşuluk ilişkileri ve azınlık haklarına saygı göstermesinin yanı sıra kaçak göçmen ve Ege konularında işbirliği şartlarına uyması gerektiğini öne sürdü.

İki ülke arasında yürütülen istikşafi görüşmelere de değinen Sözcü, Atina'nın, 43. istikşafi görüşme turunun Başbakan Erdoğan'ın ziyareti öncesi yapılmasını arzu ettiğini söyledi.
KKTC'deki seçimler konusunda da Delavekuras, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasındaki müzakerelerde kaydedilen ilerlemenin muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı.

Sözcü ayrıca, hiçbir şekilde müzakerelere sıfırdan başlanmasının kabul edilmeyeceğini bildirdi.
Müzakerelerde beklendiği kadar ilerleme kaydedilmemesine rağmen "dikkate alınması gereken önemli bir ilerleme" görüldüğünü kaydeden Sözcü, müzakerelerin içeriğinin kuşku ile karşılanmasının süreç için "darbe" teşkil edeceği değerlendirmesinde bulundu.

Delavekuras, Kıbrıs meselesinin çözümünde yolun açılması için Ankara'nın rol oynaması gerektiğini de savunarak, "gerçek arzunun olmaması halinde çözüme varılamayacağını" söyledi.

AB Komisyonu'nun KKTC ile doğrudan ticaret tüzüğü ile ilgili olarak da Delavekuras, kısa süre önce Avrupa Parlamentosu çerçevesinde gündeme gelen meselenin "hukuksal açıdan temelsiz" olduğunu iddia etti.

Atina'nın bu konuda Rum kesimiyle tam işbirliği içinde olduğunu ifade eden Sözcü, konunun daha önce de Avrupa Parlamentosu'nda gündeme geldiğini, ancak AB üyesi bir ülkenin hayati önem taşıyan çıkarlarının göz önünde tutulması gerektiğini savundu.