Türker: Türkiye'deki iktidarı beğenmiyorum

DSP Genel Başkanı Masum Türker, TCDD Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen Ulaştırma Memur Sen'in 4. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, iktidar partisinin 12 Hazirandan sonraki programında yer alan anayasada memurların, memur olmaktan çıkıp ''çalışan'' olacağını savundu.

Anayasaların bütünü için de bazı maddelerinin güzel, bazı maddelerinin çirkin olamayacağını, uzlaşarak yapılması gerektiğini ifade eden Türker, ''Referandumda oylanan anayasanın yüzde 20'sine yakın değişikliği öneren partiyiz biz. Ama 4 maddenin yanlışlığını da bilen kişiyiz. Bazen 'Milletin anayasasını yapacağız' derler. Peki bu anayasa hükümlerini millet olarak siz mi oturup önerdiniz, bu oluştu, yoksa toplumu gelecekte şekillendirmek isteyenlerin dayattığı gibi midir?'' diye konuştu.

Bir toplumun temel direğinin sendikalar olduğunu, ABD'de bile bugünkü demokrasinin temelinde sendikacılığın bulunduğunu vurgulayan Türker, sendikacılara şöyle seslendi:
''Peki 8 Nisan 2010'da parlamentoda kabul edilen kanunda sizin siyasallaşma hakkınızın engelliğinden haberiniz var mı? Size danıştılar mı? İktidar ve muhalefet işbirliği yaparak, sizin içinizden siyasetçi çıkmasını engellemek için Anayasanın 135. maddesine aykırı olarak bu düzenlemeyi yaptılar. Siz aday adayı olmak istediğiniz anda 7 gün içinde istifa etmek zorundasınız.

1995 yılında anayasada değişen siyaset yapabilme hakkınız halen duruyorken, nasıl oluyor da Milletvekili Kanunu'nda aday adayı olmanız bile engelleniyor? Örgütlenen toplumun düşüncesi, inancı ne olursa olsun, uzanan kol ondan olsun. Uzanan kolun sizden olma şansı alınmışsa, nasıl olacak da Türkiye'de demokratikleşme ve normalleşmeyi sağlayacağız.''

12 Haziranda seçilecek Meclisin anayasa yapacağını belirten Türker, ''Anayasa iki partiyle olmaz. En az 5 parti olmalıdır. Bu meclis, anayasa meclisi olacak. Milletin tam temsil edilmesi gerekir. Yoksa iki partinin, üç partinin gelip masa başında anlaşıp birbiriyle goygoyculuk yapmasıyla olmaz'' diye konuştu.

Ostim'de yaşanan patlamalara değinen Türker, ''Bütün liderler, burada gerekli tedbirler alındı mı diye iş adamını sıkıştırıyor. Kim kurulu düzeninin bozulmasına razı olur. İlk patlamanın olduğu şirketin özelliği, kurulduğundan beri ithalat durdu. Fiyatı yüzde 35 düşük. Kalitesi yüksek. 13 ülkeye ihracat yapıyor. Uluslararası firmaların büyük rakibi. Acaba böyle bir firmayı ortadan kaldırabilmek için bu uluslararası düzeydeki rakipleri yapmış olabilir mi diye düşünmek lazım'' dedi.

Mısır'da yaşanan olayları tasvip etmediğini vurgulayan Türker, ''Türkiye, Mısır değil, bunu hiç kimse unutmasın. Türkiye'deki iktidarı beğenmiyorum, ileride çıkacak çok büyük hataları, yanlışlıkları var. Buna rağmen antidemokratik yöntemlerle ona birisi saldıracaksa, karşısında beni bulacaktır. Birileri zannetmesin ki böyle ayaklanmalarla, direnişlerle ben bir yere gelirim. Seni aynı ayaklanmalar, direnişler götürür'' diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise bir yıl önce Memur-Sen'in iktidara bir çağrıda bulunduğunu ifade ederek, ''Dün o ülkenin dört tarafı düşman, üç tarafı deniz olarak kabul ediliyordu, bu korku devlet yapılanmasına da sinmişti. Bu korkunun siyaseti de ancak grevsiz, toplu sözleşmesiz bu yasayı, bu millete, çalışanlara reva görmüştü'' dedi. Devletin işçiyle masaya oturmasını, memura gelince topluca görüşmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını anlatan Gündoğdu, yaptıkları çalışmalar sonucunda referandum paketinde toplu sözleşmenin yer almasını sağladıklarını kaydetti.