"Türkiye baskıyla karar almaz"

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, dün, sözde Ermeni "soykırımı" tasarısını kabul etti. 46 üyenin 22'si ret yönünde oy kullanırken, 23 kişi kabul yönünde oy kullandı. Bu gelişme üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bugün bir basın toplantısı yaparak konuyu değerlendirdi.

Davutoğlu'nun konuşmasında satır başları şöyle:

- 3 sene öncece yaşanan olaylarda süreç takip edildiğinde son derece vahim durumlar söz konusudur.

- Oylamaya katılanların tavırları dün akşam izlediğimizde ortadadır.

- Ermeniler 1915 aynı zamanda Çanakkaledir. Anadolu'da büyük acılar yaşanmıştır. O yıllarda Balkanlar'dan 2 milyon insanımız göç etmiştir.

- Biz Türk milleti olarak bütün bu acıları yaşamış ve ders çıkarmışızdır.

- Bu acılar yaşandıktan sonra Gazi Mustafa Kemal'in Anzak Türklerine verdiği mesaj, Türk milletine verilen bir mesajdır.  Çanakkale Savaşından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Anzak annelerine verdiği, "Anneler, müsterih olunuz evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" mesajı Türk milletine verilen bir mesajdır. Bizim tarihe bakış açımız bu. Bizimle savaşmaya gelenleri evlatlarımız kabul eden bir anlayışa sahibiz.

- Türk- Ermeni ilişkileri hoşgörü içinde olmuştur.

- Biz buradan Ermenilere çağrıda bulunmak istiyoruz. Nerede olurlarsa olsunlar. Bu görüntü parlamento üzerinden tarihi yargılamanın ne kadar yanlış olduğunu göstermiştir.

- Çağrımızı tekrarlıyoruz. Nerede olursanız olun. Parlamentolar üzerinden tarihi yargılamak yerine gelin yüz yüze konuşalım. Arşivlerimize bakalım. Ve torunlarımıza güzel bir miras bırakalım.

- Hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımız gerekli açıklamayı yaptı. Türkiye’nin tutumu net ve bellidir. Türkiye Cumhuriyeti, baskıyla karar alacak bir ülke değildir.

- 22 üyenin stratejik vizyonla meseleye yaklaşması sevindirici.

- ABD Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı.

- Dünkü gayri ciddi, komik düzeyde yapılan oylamanın bu meselenin çözüm için ne kadar yanlış bir yol olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu görüntü, parlamentolar üzerinden tarihin yargılanmanın ne kadar yanlış olduğunu gözler önüne sermiştir. Bir oy, bu tarafta olsaydı tarihin akışı değişmiş olurdu. Ve bir danışman, bir Temsilciler Meclisi üyesine 'yes' değil de 'no' fısıldamış olsaydı, bu oylama farklı çıkacaktı. Tarih o kadar gayri ciddi alınabilir mi?

- Biz bu ilişkilere tam bir stratejik vizyon perspektifinden bakıyoruz.

- Biz artık Türk-Amerikan ilişkilerinin her bahar bir kriz yaşamasını istemiyoruz.

- Aslında Türk-Ermeni protokollerinin, normalleşmesinin olumlu sonuçlarından biri de bu bahar krizlerinden kurtulmak olduğunu düşünüyorduk ama maalesef, tüm çabalarımıza rağmen demek ki bu durum, en azından Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde, yeterince algılanmamış. Ümit ederiz ki, bu Beyaz Saray'ca doğru algılanır. 24 Nisan'da krizi daha büyütecek bir açıklama yapılmamasını bekliyoruz.

- Dün alınan karar, bu süreci durdurma riskini beraberinde getirdi.

- Türk-Amerikan ilişkilerinin boyutunun, kapsamının çok geniş olduğunu söyledim. Dolayısıyla istişareler uzun sürebilir.

- TBMM'de temsil edilen muhalefet partileri ile de gerekirse temas kurarız. Bu bizim için bir milli onur meselesi. Dolayısıyla bu konularda görüş farklılıkları bir kenara bırakarak ortak bir tutum sergilememiz tabiidir. Bunları değerlendireceğiz. Bunlar aşamalı olarak düşünülecek adımlardır.

JEFFREY'DEN SERT AÇIKLAMA

HİÇBİR PARLAMENTO BENİM TARİHİMİ YARGILAYAMAZ

ELEKDAĞ: YÖNETİM KÜÇÜK PARMAĞINI KIPIRTDATSAYDI...

ŞAHİN: TARİH YAZMAYA KALKIŞMIŞLARDIR

ABD'DEKİ ERMENİLER TASARINI KABÜLÜNDEN MEMNUN

BAŞBAKANLIK TASARIYI KINADI