"Türkiye diğer ülkere göre dezavantajlı"

Babacan, siyasi münazaraları bir kenara bırakıp, gereği neyse onu yapmaya hazır olduklarını söyleyerek, TBMM'de böyle bir tablo görmek istediklerinin altını çizdi. Özel sektörüyle, kamusuyla, yasama yürütme ve yargısıyla hep birlikte Türkiye'deki ekonomik tabloyu iyiye götürecek bir perspektifte çalışmak gerektiğini belirten Babacan, "Kim bu mücadeleyi sınırlıyorsa, bunun vebali büyüktür. Bunun hesabını gelecek nesiller sorar" diye konuştu.

2010 Yılı 1'inci Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu(YOİKK) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında toplandı. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik 2009 yılında yürütülen çalışmaların değerlendirildiği toplantıda, 2010 yılı YOİKK Teknik Komite Eylem Planları nihai hale getirilecek. İlgili kamu kurumlarının müsteşarları ve teknik komite başkanları ile YOİKK üyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) üst düzeyde katılımıyla gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını Devlet Bakanı Ali Babacan yaptı.
Yatırım ortamının kalitesinin, yatırımı etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu söyleyen Bakan Babacan, bu alandaki rekabetin ülkeleri yatırım ortamının iyileştirmeye yönelttiğine dikkat çekti. Dünya Bankası Yabancı Yatırım Danışmanlık Servisi (FIAS) tarafından çeşitli ülkelerde yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik uygulanan proje sayısının 2004 yılında dünya genelinde 60 iken, 2008 yılında bu sayının 108'e, 2009'de 224'e çıktığını vurguladı.

Dünya Bankası Doing Business Raporu'na göre Haziran 2008-Mayıs 2009 tarih aralığında bir önceki yıla oranla reform sayısında yüzde 20 artış gerçekleştiğine dikkat çeken Babacan, bu dönemde 131 ülkede 287 reformun hayata geçirildiğini vurguladı. Bu tarihlerin Türkiye açısından reform yapma ve yasama hızı konusunda sıkıntı yaşadığı dönemler olduğunu belirten Babacan, "TBMM'de yasama hızının düşmüş olması Türkiye'yi diğer ülkelere göre artık daha dezavantajlı duruma hızla getiriyor. Bu bir risk. Herkes koşarken biz yavaşlamaya başlamışız" dedi.
 

"Bu Türkiye'nin geleceğinden çalmaktır"

Meclis iç tüzüğünün, muhalefet partilerine istemeleri halinde bir yasa maddesini bir gün boyunca görüşme ve gündemde tutma hakkı verdiğini dile getiren Babacan şu noktalara dikkat çekti: "Her gün bir maddeye kadar TBMM'nin hızını düşürme hakkı veriyor. Meclis'te örneğin yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çok önemli iki yasamız var. Türk Ticaret Yasası ve Borçlar Yasası. Bunlar komisyonlardan geçmiş, TBMM Genel Kurul gündeminde bekleyen teknik düzenlemeler. Ne zaman gündeme getirmeye çalışsak, 'istemezük' dediyorlar. Bu Türkiye için büyük bir risk. Diğer ülkelerin yatırımları cezbetmek için adeta yarış halinde olduğu, reformları hızlandırdığı bir dönemde, bizim reformları yavaşlatmak gibi bir lüksümüz olamaz. Bu Türkiye'nin geleceğinden ve refahından çalmaktır. Bu Türkiye'nin gelecek nesillerinin refahından çalmaktır. Özellikle ekonomik konular söz konusuysa, Türkiye'nin geleceği söz konusuysa, Türkiye'deki iş ortamı söz konusuysa, biz siyasi münazaraları bir kenara bırakıp, gereği neyse onu yapmaya hazırız. Biz TBMM'de böyle bir tablo görmek istiyoruz. Bütün dünya sarsılırken, bütün dünya böyle bir krizden geçerken, Türkiye'nin üzerine düşeni yapması gerekir. Siyasi partiler arası çekişme haline getirmeden, reformlarda milli birlik ve beraberliği sağlamalıyız. Bu krizi Türkiye'nin en hızlı şekilde atlatmasını sağlayacaktır. Aksi halde ciddi söylüyorum geride kalırız. Biz yerimizde durduğumuzda başkaları ilerliyor. Dolayısıyla burada özel sektörü, kamusuyla, yasama yürütme ve yargısıyla hep birlikte Türkiye'deki ekonomik tabloyu iyiye götürecek bir perspektifte çalışmalıyız. Kim bu mücadeleyi sınırlıyorsa, bunun vebali büyüktür. Bunun hesabını gelecek nesiller sorar."

Toplam doğrudan yatırımlar 84 dolara ulaştı

Devlet Bakanı Babacan, Türkiye'nın bu yıl ve önümüzdeki dönemde Avrupa'da en hızlı toparlanacak, en yüksek oranda büyüme rakamına sahip olacak ülkeler arasında gösterildiğini belirterek, özellikle 2003 yılından sonra Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar nezdindeki algısında yaşanan sıçramanın açık şekilde görüldüğünü vurguladı. Babacan, 2002-2009 yılları arasında Türkiye'de gerçekleştirilen toplam doğrudan yatırımların 84 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.

2009 için ülkelerin doğrudan sermaye akışı açısından karşılaştırmalı verileri henüz yayımlanmadığı için ellerinde 2008 verileri bulunduğuna değinen Babacan, "Türkiye, 2008 yılında çektiği 18.2 milyar ABD Doları tutarındaki uluslararası doğrudan yatırım ile en fazla yatırım çeken ülkeler sıralamasında 2007 yılına göre 5 sıra yükselerek dünya genelinde 20. sırada yer almıştır. Gelişmekte olan ülkeler arasında ise 2008 yılında 9. sıradadır. Ekonomik kriz çok uluslu şirketlerin yatırım kararlarını ve imkanlarını olumsuz etkilemiştir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tahminlerine göre, dünyada 2009 yılı uluslararası doğrudan yatırım akımlarının 2008 yılına göre yüzde 39'luk azalışla 1.7 trilyon dolar seviyesinden 1 trilyon dolar seviyesine düşmesi beklenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki uluslararası doğrudan yatırım girişlerinde ise 6 yıllık bir yükseliş döneminin ardından 2009 yılında bir önceki yıla göre yüzde 35'lik bir azalma öngörülmektedir. Bu durum, Türkiye'ye yapılan uluslararası doğrudan yatırımlara da yansımış ve 2009 yılında Türkiye'ye yapılan uluslararası doğrudan yatırımlar 7.6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir" diye konuştu.

Yapısal reformlar uluslararası yatırım yeri endekslerine yansıdı

Uluslararası kuruluşlar tarafından yayımlanan endeks ve göstergeler de sağlanan ilerlemenin değerlendirilmesi açısından son derece önemli olduğuna kaydeden Babacan, son yıllarda gerek makroekonomik dengenin korunması amacıyla alınan önlemlerin, gerekse gerçekleştirilen yapısal reformlar uluslararası yatırım yeri endekslerinde de kendini gösterdiğine dikkat çekti. Babacan, Türkiye'nin 2005 yılından itibaren uluslararası yatırım yeri endekslerinde gösterdiği gelişime bakıldığında, Heritage vakfı tarafından yayımlanan Ekonomik Bağımsızlık Endeksinde 45, Forbes Dergisi tarafından yayımlanan İş Yapmak İçin En İyi Ülkeler Endeksinde 20, Dünya Bankası tarafından yayımlanan İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 11 ve Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Küresel Rekabet Gücü Endeksi'nde 10 basamak ilerleme sağlandığının görüleceğine vurguladı. Geçmiş yıllar için önemli birer performans göstergesi niteliğindeki bu sonuçların, önümüzdeki dönemde Türkiye için hedeflediğimiz yatırım ortamına ulaşması için daha da ileriye götürülmesi gerektiğini kaydetti.

Artış bekleniyor

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) gibi uluslararası kuruluşlar krizin etkisini kaybetmesiyle 2010 ve 2011 yıllarında gelişmekte olan piyasalara uluslararası doğrudan yatırım akımlarında artış öngördüğünü belirten Babacan, "Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından Ocak ayında yayımlanan tahminlere göre 2010 yılında gelişmekte olan ülkelere uluslararası doğrudan yatırım akımlarının 2009 yılına göre yaklaşık yüzde 33 oranında artması; Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa'daki gelişmekte olan ülkeler grubunda gerçekleştirilecek uluslararası doğrudan yatırımların ise yüzde 56 oranında artış göstermesi beklenmektedir" dedi.

107 eylemden 51'i gerçekleşti

Son 3 yıldır YOİKK çalışmalarını gerçek performansı şeffaf bir şekilde ortaya koymak üzere eylem planları üzerinden yürüttüklerine değinen Babacan, 2009 yılı eylem planlarında yer alan 107 eylemin 51'i gerçekleştirildiğini ifade etti.

YOİKK Teknik Komiteleri 2010 yılında da yine kamu-özel sektör işbirliği içerisinde çalışmalarına devam edeceğini ifade eden Babacan, bugünkü toplantıda YOİKK üyelerinin değerlendirmeleriyle eylem planlarına nihai hali verilecek ve YOİKK Teknik Komite 2010 yılı Eylem Planları en yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi. Babacan, "Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik yürütülen faaliyetlerin diğer bir bileşeni de yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırmak amacıyla 2004 yılında oluşturduğumuz Yatırım Danışma Konseyi'dir. Konsey son toplantısını 18 Haziran 2008 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirmiştir. Konsey sonuç bildirisinde yer alan tavsiye alanlarında sağlanan gelişmeleri içeren İlerleme Raporu Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmıştır. Konsey, özel sektör temsilcisi kuruluşlarımızın başkanlarının da katılımıyla, 6. toplantısını yine Başbakanımızın başkanlığında 2010 yılı Haziran ayı içerisinde gerçekleştirecektir." dedi

"İş dünyası üzerindeki etkisini önemsiyoruz"

Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik hayata geçirilen reformların iş dünyası üzerindeki etkisinin ölçülmesinin önem verdikleri bir nokta olduğunu vurgulayan Babacan sözlerini şöyle tamamladı: "Zira, performans değerlendirmesi yapmak yürütülecek çalışmalara ilişkin öncelik belirlenmesi açısından gereklidir. Bu amaçla, ilki 2007 yılında gerçekleştirilen, ikincisine ilişkin çalışmaların ise Dünya Bankası - YOİKK işbirliğiyle sürdürüldüğü Yatırım Ortamı Değerlendirmesi çalışmasının, yatırım ortamının iyileştirilmesinde sağlanan ilerlemenin değerlendirilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. 2009 yılı içerisinde, Dünya Bankası tarafından hazırlanmakta olan Türkiye Yatırım Ortamı Değerlendirmesi 2009 Raporu'na, YOİKK platformu tarafından aktif destek sağlanmıştır. Bu çalışmalarda özel sektörümüzün de önemli katkısı olmuş, Dünya Bankası uzmanları ile gerçekleştirilen gerek Yönlendirme Komitesi, gerek yuvarlak masa toplantıları gerekse ikili görüşmelerde özel sektörün bakış açısı ve tespitleri çalışmalara yansıtılmıştır."