'Türkiye gümrükleri kevgire dönüyor'

ATO, hazırladığı çalışma ile Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin bir aşaması olarak gördüğü ve adeta 'bayram havasında' karşıladığı Gümrük Birliği'nin, AB'nin imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları nedeniyle "Gümrük Darbesi"ne dönüştüğünü savunarak, AB'nin Güney Kore ile imzaladığı ve onay aşamasında bulunan Serbest Ticaret Anlaşması'nın, Türk otomotiv sektörünü sarsacağını belirtti.

'Türkiye gümrükleri kevgire dönüyor'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2010 - 12:18

Ankara Ticaret Odası (ATO), Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Uludağ İhracatçıları Birliği verileri ile Avrupa Birliği'nin resmi internet sitesinden yararlanarak hazırladığı çalışmaya göre, AB'nin Güney Kore STA'sının yürürlüğe girmesi ile Türkiye'de otomotiv sektörü başta olmak üzere pek çok sektörün haksız rekabetle karşı karşıya kalacağı ifade edildi. Çalışmada, Türkiye'nin otomotiv sektörünün ihracatı içerisinde global kriz öncesi yüzde 70'lerde olan AB'nin payının düşmesinin beklenildiği dile getirildi.

Uludağ İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye'nin taşıt araçları ve yan sanayi ihracatı içerisinde AB'nin payı 2009 yılında yüzde 72, 2008 yılında yüzde 69.3, 2007 yılında yüzde 84.8 düzeyleriyle, en çok ihracat yapılan ülkeler grubu oldu. Türkiye'nin bu alanda AB'ye ihracatı, 2007 yılında 14 milyar 841 milyon dolarken, 2008 yılında 15 milyar 915 milyon dolara çıktı. Global krizden etkileriyle 2009 yılı ihracat rakamı 11 milyar 119 milyon dolarda kaldı.
 

Güney Kore'ye serbest ticaret, Türkiye'ye haksız rekabet

AB'nin Güney Kore ile imzaladığı ve Avrupa Parlamentosu'nda onay bekleyen STA'nın Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğinin ifade edildiği Çalışma'da "STA yürürlüğe girdiğinde Kore malları Avrupa pazarının yanı sıra Türk pazarına da gümrüksüz veya düşük gümrükle girecek. Ancak, Güney Kore'nin AB'ye yönelik vergi ve tarife avantajları Türkiye'yi kapsamayacak. Güney Kore'ye serbestleşen ticaret, Türkiye'ye haksız rekabet olarak yansıyacak ve en çok etkilenecek sektörlerin başında da otomotiv yer alacak. Türkiye'nin bu haksız rekabeti aşması için Güney Kore'yle Serbest Ticaret Anlaşması imzalaması gerekiyor, ancak Güney Kore bu anlaşmaya sıcak bakmıyor" denildi.

Avrupa Birliği İstatistik Kurumu verilerine göre, Avrupa Birliği'nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 2009 yılı verilerine göre 36 milyar 86 milyon euro ile Türkiye 7. sıradayken, Güney Kore 32 milyar 74 milyon euro ile 8. sırada yer alıyor. AB'nin Güney Kore'den yaptığı ithalatın yüzde 71.4'ünü oluşturan 22 milyar 898 milyon euroluk bölümünü makine ve ulaşım araçları oluşturuyor. Aynı alanda Türkiye'den ithalat ise 13 milyar 792 milyon euro. Makine ve ulaşım araçları ihracatı, Türkiye'nin AB'ye ihracatının yüzde 38,2'sini teşkil ediyor. Halihazırda makine ve ulaşım araçları alanında AB'ye ihracatı Güney Kore'nin gerisinde olan Türkiye'nin STA'nın yürürlüğe girmesiyle, daha da alt sıralara ineceği belirtiliyor. Çalışmada ayrıca Güney Kore ile STA'nın yürürlüğe girmesi durumunda, otomotiv sektörünün yanı sıra, makine, demir çelik, tekstil, konfeksiyon, elektrik ve elektronik sektörlerinin de etkileneceği ifade edildi.
 

'Onlar ortak, Türkiye pazar'

Gümrük Birliği'ni oluşturan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararına göre Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin, üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret anlaşmalarına aynen AB üyesi gibi uymak, yani gümrük duvarlarını indirmek zorunda olduğunun ifade edildiği Çalışma'da "Ancak, serbest ticaret anlaşması imzalayan ülke Türkiye'ye karşı böyle bir yükümlülüğe sahip değil. Üçüncü ülke eğer isterse Türkiye ile ayrıca Serbest Ticaret Anlaşması imzalıyor, istemezse Türkiye bu ülke için uygun koşullu bir Pazar haline geliyor. Avrupa Birliği'nin halen 21 ülke ile ortaklık ve serbest ticaret anlaşması adı altında gümrük duvarlarını indiren anlaşmaları mevcut. Türkiye ise bu ülkelerden 14'üyle serbest ticaret anlaşması imzaladı. Türkiye, AB'nin 2000 yılında anlaştığı Meksika ve 2005 yılında anlaştığı Cezayir'le karşılıklı görüşmeleri sürdürdüğü halde henüz STA imzalayamadı. Diğer ülkelere ilişkin de çalışmalar devam ediyor" ifadelerine yer verildi.

'Tekstil'de tehlike çanları'

"Avrupa 2020 Strateji Belgesi"nin Avrupa'nın gelecek 10 yılına ilişkin ilerleme ve büyüme hedeflerine yer verdiğinin belirtildiği çalışmada, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Strateji Belgesi'nde Türkiye'nin üyeliğine ilişkin tek bir satırın bile yer almadığı, Çin ve Hindistan örnek verilerek gelişmekte olan ülkelerle ticari bağların geliştirilmesine dikkat çekildiği belirtildi. AB'nin, gelecek 10 yıllık planına göre, yeni serbest ticaret anlaşmaları için de çalışmalarını sürdürdüğünün dile getirildiği çalışmada, "Hindistan ile 2007 yılından bu yana STA görüşmeleri yapan AB, aynı şekilde Ukrayna, Singapur, Kanada ile STA pazarlıklarını sürdürüyor. Afrika, Karayipler ve Pasifik'te bulunan ve AKP ülkeleri olarak adlandırılan 79 ülke ile Fildişi Sahilleri ve Kamerun arasında serbest ticaret anlaşması imza aşamasına gelen AB'nin Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN-Endonezya, Filipinler, Malezya, Tayland, Vietnam, Birmanya, Kamboçya, Brunei Sultanlığı, Laos) ve Körfez Arap Ülkeleri (GCC-Suudi Arabistan; Bahreyn, Umman, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri) ile de görüşmeler yapıyor" denildi. Araştırmada, Avrupa Birliği'nin söz konusu ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşması imzalaması durumunda, Türkiye'nin otomotivin yanı sıra, tekstil, konfeksiyon, demir-çelik gibi ihracatçı sektörlerinde de tehlike çanlarının çalacağı belirtildi.

Dünya nüfusunun yarısı STA kapsamına girecek

Altı ülkenin Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak başladığı Avrupa Birliği yolculuğunda, birlik kapsamında 27 ülke bulunurken, AB Türkiye'yi almadığı ekonomik genişlemesini STA'larla sürdürüyor. AB halihazırda varolan ve planlamaya aldığı STA'larla dünya nüfusunun yüzde 53.9'uyla ticareti serbestleştirmiş olacak.

27 üye ülkesinin toplam nüfusu 497 milyonu bulan AB'nin ticaret alanı halihazırda Gümrük Birliği Anlaşması bulunan Andorra (83 bin), San Marino (31 Bin) ve Türkiye (73,5 milyon) dahil edildiğinde 570,8 milyona yükseliyor. 12,7 milyonluk EFTA ülkeleri ve halihazırda yürürlükte olan serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkelerin nüfusuyla birlikte AB'nin ticari alanındaki insan sayısı 951 milyona yükseliyor.

Serbest Ticaret Anlaşması görüşmeleri sürdürülen 6 ülke ve üç birlik de eklendiğinde AB'nin serbestçe mal alıp satacağı nüfus 3 milyar 652 milyona çıkarken, 6 milyar 775 milyonluk dünya nüfusunun yüzde 53.9'unu oluşturuyor. AB'nin halen yürürlükte olan ve görüşmelerini sürdürdüğü STA'lar yürürlüğe girdiğinde kapsadığı coğrafi alan da 61 milyon 215 bin kilometre kare ile, 148 milyon 939 kilometrekarelik dünya karasal alanının yüzde 41'ini oluşturacak.
 

Entegrasyon faturası yıllık 2,5 milyar dolar

Çalışmada, Türkiye'nin Gümrük Birliği uygulamasının gereği olmasına karşın AB'den vaat edilen yaklaşık 3 milyar dolarlık yardımdan yararlanamadığı ifade edilerek, "Bu yardım, Yunan vetosu ya da insan hakları ihlalleri gerekçe gösterilerek Türkiye'ye ödenmedi. Türkiye'nin Gümrük Birliği entegrasyonunu kendi imkanları ile yapmasının yıllık faturası 2.5 milyar doları bulurken, gümrük duvarlarını indirdiği için de ayrıca yıllık 3-4 milyar dolarlık kayba uğradığı hesaplanıyor" denildi.
 

'Türk gümrükleri kevgire döndü'

ATO Başkanı Sinan Aygün, AB'nin Meksika ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması'nı örnek vererek, Meksika'nın Türkiye'ye sıfır gümrükle mal sattığı halde Türkiye'nin Meksika'ya yüzde 22 ile 30 oranında değişen vergi oranlarına tabii olduğunu hatırlattı. Meksika ile 2002 yılından bu yana STA yapılmaya çalışıldığını da kaydeden Aygün, "AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı her Serbest Ticaret Anlaşması, Türkiye gümrüklerini kevgire döndürüyor. Türkiye o ülkeye ihracat yapmaya kalkışınca da karşısına duvar çıkıyor. Neden çünkü Gümrük Birliği üyesi" dedi. AB'nin Türkiye'nin yanı sıra haritada bile yeri bilinmeyen San Marino ve Adorra ile Gümrük Birliği anlaşması imzaladığını dile getiren Aygün, Türkiye'nin, 31 bin nüfuslu San Marino ve 83 bin nüfuslu Andorra ile aynı kefeye konmaması gerektiğini belirtti.
 

Gümrük Birliği zarar eden ticari ortaklık

Gümrük Birliği'nin 15. yılında malların serbest dolaştığını ancak malları satacak vatandaşların dolaşamadığını da sözlerine ekleyen Aygün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türk vatandaşları vize sorununu aşıp AB'ye mal satmaya gidemezken, AB, STA'larla Türkiye'yi üçüncü ülkelerin hazır pazarı haline getiriyor. AB ile ilişkilerin yıllar itibariyle gelişimi gösteriyor ki, Gümrük Birliği, Avrupa Birliği üyeliğinin adımı değil, sadece ve sadece bir ticari ortaklık, hatta zarar eden bir ortaklıktır. Bu nedenle, Gümrük Birliği'ne Türkiye'nin çıkarları açısından bakmak, sorgulamak ve gereğini yapmak gerekmektedir."
Aygün, Gümrük Birliği'nin masaya yatırılmaması durumunda, AB'nin ilerleyen dönemde Türkiye'yi üye olarak almamak için çeşitli nedenler öne sürmeyi sürdüreceği gibi, Türkiye'yi de 3.6 milyarlık nüfusun pazarı haline getireceğini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler