"Türkiye her zamankinden daha önemli"

Dışişleri bakanlarının EUobserver'da yayımlanan ortak makalesinde, geçen hafta yapılan AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin 50. toplantısının, AB ve Türkiye'nin paylaştıkları değerleri, güvenliği ve refahı sağlamak için birlikte çalışması gerektiğini gösterdiği vurgulandı.
16 ülkenin dışişleri bakanları, ekonomik güçlüklerin yaşandığı bir dönemde, geçen yıl yüzde 8,5 büyüme rakamı ile G-20'nin ikinci en hızlı büyüyen ülkesi olan Türkiye ile artan ticaretin AB ekonomisi için büyük bir fırsat olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin AB'nin beşinci en büyük ihracat pazarı olduğuna dikkati çeken dışişleri bakanları, Türk işadamlarının Avrupa'daki yatırımlarının 40 milyon avroya ulaştığını, yarım milyon insana istihdam sağladıklarını ve Türkiye'nin Avrupa'nın enerji merkezi olmak için çok iyi bir konuma sahip olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin diğer bölgelerle ticari ilişkilerinin büyük bir hızla geliştiğine dikkati çeken dışişleri bakanları, istikrarlı bir biçimde gelişen AB-Türkiye ticari ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

AB-Türkiye Gümrük Birliği ile ilgili sorunların ve ticari kısıtlamaların ticari ilişkilerin gerçek potansiyeline ulaşmasını engellediğine işaret eden dışişleri bakanları, ticari ilişkilerin geliştirilmesi için bu kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini söyledi.

AB-Türkiye Gerikabul Anlaşması'nın Türkiye tarafından imzalanmasının Türk vatandaşlarının Avrupa'da özgürce seyahat etmelerine olanak tanımak için son derece önemli bir adım olacağını belirten dışişleri bakanları, AB ve Türkiye arasında seyahat özgürlüğü ve güvenlikle ilgili diyaloğun geliştiğini, bu süreçte somut adımlar atılması gerektiğini ve Türkiye'den AB'ye üye ülkelere vizesiz seyahat kapsamını genişletmesini beklediklerini söyledi.

Son birkaç ay içinde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin Ortadoğu'da istikrarın sağlanması için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret eden AB bakanları, İstanbul'un Suriye, İran, Somali ve terörle mücadelede kritik öneme sahip bir dizi toplantıya ev sahipliği yaptığını hatırlattı.

Türkiye'nin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine uygulanan uluslararası baskıda önemli ve yapıcı bir rol oynadığını, Afganistan'da güvenliğin sağlanması için büyük katkıda bulunduğuna dikkati çeken bakanlar, laik ve demokratik Türkiye'nin büyüyen orta sınıfı ile komşularına ilham kaynağı olduğunu söyledi.

AB ve Türkiye'nin bölgedeki ortak önceliklerinin, işbirliğini daha da derinleştirmelerini zorunlu kıldığının altını çizen bakanlar, Mart ayındaki AB Dışişleri Konseyi toplantısı sırasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yapılan görüşmenin bu açıdan verimli bir ilk adım olarak değerlendirdi.

AB bakanları, ortak makalede, Türkiye ve AB'nin Balkanlar, Güney Kafkasya ve Ortadoğu'daki gelişmelere birlikte biçim verebileceğini belirterek, Türkiye'nin komşularındaki reform sürecine ilham vermesinin AB'ye üyelik süreciyle ilgili olduğunu söyledi.

Bakanlar, "bugünün Türkiye'si 25 yıl önce AB'ye katılmak için başvuruda bulunan ülkeden büyük oranda farklıdır" dedi.

Türkiye'nin ifade özgürlüğü, kadın hakları ve azınlıkların korunması gibi alanlarda atması gereken adımlar olduğunu belirten dışişleri bakanları, yeni anayasa çalışmalarının bu sorunların çözümü için önemli bir fırsat sunduğuna işaret etti.

Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümü için verdiği yapıcı katkıların ve limanları ile havaalanlarını Rum gemileri ile uçaklarına açma konusunda gösterdiği iyi niyetin öneminin altını çizen bakanlar, "nasıl Türkiye AB'ye yükümlülüklerini yerine getirmek zorundaysa AB de Türkiye'ye yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Bu sürecin hız kazanması, hem AB hem de Türkiye için yararlı olacaktır" dedi.

Makaleye Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, Almanya, Macaristan, İtalya, Letonya, Litvanya, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve İngiltere dışişleri bakanları imza attı.