Türkiye ile İran arasında sporda işbirliği

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İran Gençlik ve Spor Bakanı Muhammad Abbasi'yi makamında kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen ikili görüşmenin ardından, Kılıç ve Abbasi gazeteciler önünde iki ülke bakanlıkları arasında iş birliği protokolü imzaladı.
Bakan Kılıç, imza töreninde yaptığı konuşmada, iki ülke gençleri arasında spor ve gençlik projelerinde iş birliği imkanlarını geliştirmek üzere bir araya geldiklerini söyledi.

İş birliğinin iki ülke arasındaki bölgesel sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayacağını savunan Kılıç, ''Türkiye, 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına aday olan bir ülke. Olimpik ruhun ve olimpizm felsefesinin bölgemizde daha geniş bir alana ve daha geniş nüfus gruplarına hitap etmesi açısında iki ülke arasında imzalanacak olan anlaşmanın önem taşıdığı kanaatindeyiz'' dedi.

 

Güreş ve olimpiyatlar

Bakan Kılıç, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) İcra Kurulu'nun güreşin olimpik branşların arasından çıkartılmasını talep ettiğinin hatırlatılması üzerine, ''Temennimiz, güreşin olimpik branş içerisinde yerini korumasıdır'' dedi.

Henüz nihai kararın alınmadığına dikkati çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Mayıs ayında yapılacak bir değerlendirme var. Orayı beklemek lazım. Tabii bu arada gerek uluslararası güreş federasyonları, gerekse milli federasyonların güreşle ilgili eleştiriler, cevap bulacak türden çalışmalarına devam etmeleri gerektiği düşüncesindeyim. Mayıs ayında yapılacak değerlendirme sonrasında nihai karar 8 Eylül 2013 tarihinde verilecek. Güreş camiasının bu konudaki çalışmalarına devam etmesi için hala bir zaman var. Biz gelişmeden dün itibari ile haberdar olduk. Tabii güreş bizim açımızdan çok önemli bir branş. Olimpiyatlardan aldığımız madalyaların yarısı güreşten gelen madalyalar. Son yıllara Türk sporunda çeşitlilik artmaya başladı. Atletizmden, tekvandodan madalyalar kazanıyoruz. Madalya kazandığımız branşların çeşitliliği günden güne artıyor. Ama bununla birlikte güreş bizim için önemini korumaya devam ediyor. Temennimiz, güreşin olimpik branş içerisinde yerini korumasıdır.''

 

'Tam manasıyla ilkellik'

Bir gazetecinin, ''Konya'da Avrupa Karate Şampiyonası'nda bir bayan sporcumuz baş örtüsünü çıkararak yarışmak zorunda bırakıldı. Ülkemizde bu olayın yaşanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorunu Kılıç, şöyle yanıtladı: ''Son derece üzücü. Tasvip etmediğimiz bir olay. Tam manasıyla ilkellik. Bugün gericilik nedir diye merak edilecek olursa, gericilik Konya'daki sporcu kızın baş örtüsüyle uğraşmaktır. Bırakın sporunu yapsın. IOC Londra Olimpiyatları'ndan itibaren olimpiyatlara katılan bayan sporculara bu kolaylılığı sağlamışken, sporu daha da evrenselleştirme adına tabana yayma düşüncesi bütün dünyada egemenken, Konya'da karateci bir kız sporcumuzun baş örtüsüyle uğraşılması, uğraşılacak başka bir şeyiniz kalmadı mı? sorusunu akla getiriyor. Bu konuda bizim tutumunuz belli. Kızlarımızın ister başı açık olsun, ister baş örtülü olsun, spor alanlarına spor müsabakalarına kuralları çerçevesinde yoğun bir şekilde katılmalarını arzu ediyoruz. Bayan sporcularımızın başarıları herkes tarafından takdir edilirken, Konya'da yaşanan olayı anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Kaldı ki karate olimpik branş değil. Bu yasağı kim uydurdu, uygulama gücünü hangi kanundan aldı? Bunu bilmiyoruz. Ama tamamen kanunsuz,hukuksuz, olimpik ruhla bağdaşmayan saçma sapan uygulama oldu. Olayı arkadaşlarımız takibe aldılar.''

Türkiye ve İran arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı düzeyinde gerçekleştirilen işbirliği protokolünde konuşan Abbasi, iki ülkenin İslami ve tarihi geçmişine bakıldığında çok daha büyük kapasitelerin mevcut olduğunu ve bunların kullanılması gerektiğini belirtti.
İki ülkenin gençlerinin sosyal bakımdan büyük değerler taşıdığına dikkati çeken Abbasi, ''Sporda da büyük kapasiteler mevcut. Bu maddelerin kısa sürede uygulanması için dua ediyoruz. 2020 yılında İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapmasını da destekliyoruz'' dedi.

 

Güreş ve olimpiyatlar

Abbasi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) İcra Kurulu'nun güreşin olimpik branşların arasında çıkartılmasını talep ettiğinin hatırlatılması üzerine ise, şöyle konuştu: ''Güreş, bu bölgede ve İran'da önemli bir spordur. Biz de haberi yeni duyduk, rahatsız olduk. Uluslararası spor organizasyonları, ülkelerin ilgilerini göz önünde bulundurmakla görevlidir. Bu ilginin geleneksel sporlarda da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bunun sadece bir öneri olduğunu da biliyoruz. Umarız, bu bölgede yaşayan insanların duyguları ve sporun taraftarların sesi yetkililerin kulağına gider. Uluslararası karara saygı duymakla beraber kendi nedenlerimizi yetkililere ileteceğiz.''

 

İş birliği protokolü

Türkiye ve İran arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı düzeyinde imzalanan işbirliği protokolü spor alanında şu maddeleri kapsıyor:

-Spor konusunda uzman ve yetkililerden oluşan temsilcilerin karşılıklı ziyaretleri

-Spor alanında seminer, konferans ve forumlara katılımı sağlamak

-Spor alanındaki eğitmenlerin ve araştırmacıların, sporcuların, spor takımlarının, antrenörlerin, hakemlerin karşılıklı değişimini sağlamak

-Milli takımların karşılıklı ziyaretlerle hazırlık maçlarında rekabet etmelerini ve ortak spor kampları düzenlemelerini sağlamanın yanı sıra, başta yüzme, atletizm, cimnastik gibi temel dalların da yer aldığı branşlarda, bireysel ve takım grupları halinde dostane ve resmi müsabakalara katılım sağlamak

-Spor bilimi alanında belge, bilgi, yayın, programlar ile eğitim ve araştırma projelerinin paylaşımını sağlamak

-Spor hekimliği alanındaki doktorların ve uzmanların değişimini sağlamak

-Teknik deneyimlerden ve spor tesislerinden yararlanmada ihtiyaç duyulan spor malzemelerini ve diğer ekipmanları temin etmek ve gerekli imkanları sağlamak

-İki ülkenin favori spor alanlarında karşılıklı geleneksel spor müsabakaları düzenlemek

-İnsan kaynaklarını geliştirmek için eğitim kursları, spor yönetimi alanında kısa dönemli kurslar, iki tarafın ihtiyaç duyduğu alanlarda antrenörlük ve hakemlik kursları ve aynı zamanda spor ve spor hekimliği alanlarında doping kontrolüyle ilgili kurslar düzenlemek.