Türkiye Kamu-Sen'in 18. kuruluş yıldönümü

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ''Tek ayak üstü sendikacılık yapıyoruz. Grev ve toplu sözleşme hakkı olmadan, sadece siyasi iradeyle bir masada toplu görüşme yapmak suretiyle kamu çalışanlarının haklarını korumaya çalışıyoruz'' dedi.

Türkiye Kamu-Sen'in 18. kuruluş yıldönümü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.06.2010 - 19:04

Türkiye Kamu-Sen'in 18. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Dedeman Otel'de düzenlenen kokteyle, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ile DSP Genel Başkanı Masum Türker, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların başkanları ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Akyıldız, burada yaptığı konuşmada, 18 yıldır Türkiye'de sosyal dengelerin oluşması, toplumun sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerine bakıldığında, Türkiye Kamu-Sen'in önemli bir yeri olduğunun görüldüğünü söyledi. Sorumluluklarının gereğini yaptıklarına inandığını ifade eden Akyıldız, ''Tek ayak üstü sendikacılık yapıyoruz. Grev hakkı olmadan, toplu sözleşme hakkı olmadan, sadece siyasi iradeyle bir masada toplu görüşme yapmak suretiyle kamu çalışanlarının haklarını korumaya ve geliştirmeye çalışıyoruz'' dedi.

Sendikacılığın güçlü bir hal alması, sosyal dengelerin ve sosyal barışın sağlanmasında sendikaların sorumluluğunun genişletilebilmesinin, eldeki imkanların güçlü kılınmasına bağlı olduğunu belirten Akyıldız, şöyle konuştu: ''Bu güç grev hakkından, toplu sözleşme hakkından geçmektedir. Ancak bunların kazanılmasında alacağımız çok ciddi mesafeler var. Çünkü bu hak uluslararası sözleşmelerle sağlanmış olmasına rağmen, siyasal iradenin engel olması nedeniyle bir türlü uygulamaya konulmamaktadır. Siyasi irade, bizim toplu sözleşme hakkımızı, grev hakkımızı engelleyerek referanduma götürmek istemektedir. Şimdi soruyorum, siyasi irade eğer referandumda 'hayır' çıkarsa, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan bu hakkı kullanmamızı engelleyebilecek mi, engelleyemeyeceksiniz.'' Ekonomik kriz ve işsizlik konularına değinen Akyıldız, ''İşsizliğin çözümü olarak esnek istihdam gösterilmiştir. İşsizlik temel olarak, ülkemizdeki yatırımların yeterince ve uygun zamanlamalarla yapılamaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yatırım olmadan işsizlik çözülemez'' dedi.

Akyıldız, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili olarak, ''Kamu çalışanlarının ağzına bir parmak bal çalınmaktadır. Vatandaşa ve özel sektöre şirin görünmek istiyorlar. Bu tasarının ortaya konuş şekli etik ve ahlaki değil'' diye konuştu. Kamu kurum ve kuruluşlarında hiyerarşik disiplinin sağlanmasında en önemli unsurlardan biri olan sicil sisteminin ortadan kaldırılmak istendiğini belirten Akyıldız, sözlerini şöyle tamamladı: ''Ayrıca özellikle başkan, başkan yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcısı kadrolarına özel sektörde 12 yıl hizmet görmüş elemanların ithal edilmesi söz konusu olacak. Ülke ekonomisinin yüzde 80'ini özel sektör yönetmekte, devleti yönetenlere yüzde 20 kalmaktadır. Bu yüzde 20 de özel sektöre devredilerek, devletin tamamen özelleştirilmesi isteniyor. Bunun doğru olmadığına inanıyoruz. Bu kanunun çıkmaması için bütün gücümüzle gayret sarf edeceğiz, kamuoyunu aydınlatacağız.''

Masum Türker

DSP Genel Başkanı Masum Türker de Türkiye Kamu-Sen'in hakların verilmediği bir dönemde yasaklara rağmen kurulmuş bir konfederasyon olduğunu söyledi.
Kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı tanınması gerektiğini belirten Türker, ''Şimdi gördüğünüz yeni düzenlemelerle memurların iş güvencesi kaldırılmak isteniyor. Anayasadaki değişiklikle, kamu çalışanların sendika kurma hakkı anayasal hak olmaktan çıkarılmıştır'' dedi.

''Türkiye'de tek toplumsal örgütlülüğün yalnız kamu çalışanlarında oluşabileceği süreçte bu geriye gidiş adımı, örgütsüz bir toplum elde etme amacının son halkasıdır'' diyen Türker, şunları kaydetti: ''Gelin bütün kamuda çalışanlar, hangi ideolojik yapıda olursanız olun, hangi konfederasyon üyesi olursanız olun, toplumun tek sivil örgütlenmesini sağlayabilecek ve iş güvencesine sahip olan kamu çalışanlarının örgütlenme hakkının kaldırılmasına birlikte baş kaldıralım. Bu anayasa değişikliği gerçekleşirse, Türkiye'nin tek örgütlenme gücüne sahip olan kamu çalışanlarının bu hakkı ortadan kaldırılacaktır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler