"Türkiye muhtemelen fazla bir şey sağlamaz"

Derginin, "Şavaşa Bir Şans Verirken" başlığıyla yayımladığı analizde Türkiye'nin Kürt şiddetine "süratli ve sert" bir yanıt verdiğini yazdı. Güneydoğu'da yaşanan sahnelerin "1990 yıllarındaki en kötü aşırılıkları" anımsattığı yorumunu yapan dergi, buna karşın Türkiye'deki Kürtler için hayatın Erdoğan döneminde iyileştiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan'ın, Kürtler konusunda devletin yaptığı "hataları" kabul eden ilk Türk lideri olduğunu, bir dizi reform yaptığını, 2009 yılında da isyancıları sılahsızlandırmaya yönelik bir anlaşamanın sağlanabileceği gibi göründüğünü de yazdı.
 

"İsyancıların şiddeti tırmadırması ile herşey değişti"

Ancak bunun, öldürücü PKK saldırılarından sonra çökmesine rağmen hükümetin, Abdullah Öcalan ile "konuşmaya devam ettiği"ni de belirten dergi, ancak isyancıların geçen ay şiddeti tırmadırmaları üzerine her şeyin değiştiğini, durumun Çukurca saldırısıyla iyice kötüleştiğini kaydetti.

The Economist, analizinde ABD'nin yaklaşımına da değindi. Dergi, "PPK ile mücadelede Türkiye'ye destek veren (isyancılara ilişkin uydu istihbaratını paylaşıyor) tedirginleşiyor. Türkler ile Iraki Kürtler arasındaki kesintili antant, Amerika'nın istikrarlı bir Irak arayışı açısından büyük önem taşıyor. Ancak Türkiye, saldırılarının süreceğinde ısrarlı" yorumunu da yaptı.
 

"Türkiye muhtemelen fazla bir şey sağlamaz"

"Türkiye, neleri başarmayı umabilir?" sorusuna "Muhtemelem, fazla bir şey yok" yanıtını verildiği analizde şöyle devam edildi:

"Daha önce Irak'a yapılan müdahalelerle PKK üslerine zarar verildi ve birçok isyancı öldürüldü. Ancak isyancılar dönmeye devam ediyor ve daha büyük sayılarla. Ordu ile polis arasındaki koordinasyon eksikliği ve güvensizlik de yardımcı olmuyor. Sayın Erdoğan, sık sık Kürt sorununun sadece askeri yollarla çözümlenemeyeceğini kabul etti ve reformlarını sürdürmeye söz verdi. Ancak, başbakana yakın yetkililer, Kürtlerin ısrarlı taleplerden bıktığını söylüyorlar."

Kürtlerin ise, çıkmazın tümüyle Türkiye'nin hatası olduğu yanıtını verdiklerini kaydeden dergi, 6 BDP milletvekilinin hala cezaevinde olduğunu, BDP'nin parlamentoyu boykot ettiğini, 3 bin 500 Kürt şahsiyetinin cezaevine konulduğunu yazdı.
 

"Erdoğan, Kürtlerin taleplerinin bazılarına yer vermeli"

BDP'nin özerklik dahil taleplerine de dikkat çekildiği analizde, Erdoğan'ın yeni anayasa hazırlamaya başlandığında bu taleplerin bazılarına yer vermesi gerekeceğini belirtilerek, "Ancak sınırdaki bir ilde üst düzey bir polis yetkilisi de, (Erdoğan) bu taleplerin hepsini yerine getirirse de şiddetin sona ereceği belli olmadığını söyledi" diye yazdı.
 

"Yozlaşmış güvenlik elemanlarla bağları olan karmaşık şebeke"

Analizde, PKK'nın Türkiye'de yerel bir hareket olarak başlayan PKK'nın zamanla Avrupa ve Ortadoğu'ya yayılan, "organize suç ve savaştan yararlanıp sürmesini isteyen Türk güvenlik güçleri içindeki yozlaşmış elemanlarla bağları olan karmaşık bir şebeke haline geldiğini" yazdıktan sonra hem ABD hem de AB'nin, PKK'yı terör örgütü olarak nitelediğine işaret etti.
İngiliz dergisi, Suriye ve İran'ın ise, PKK kartını Türkiye'ye karşı kullanmalarının da yardımcı olmadığını da belirttiği analizinin son bölümünde Türk istihbarat kaynaklarının Çukurca saldırısının emrinin Suriyeli PKK komutanı Fehman Hüseyin tarafından verildiğini savunduklarını kaydetti.

"Kürtler daha uzun bir süre gündemde olacak"

Murat Karayılan olayına da değinen dergi, Karayılan için "ılımlı" olarak görüldüğü ve Türkiye ile çökmüş olan "anlaşma" nın hazırlanmasında yer aldığını belirtikten sonra Karayılan'ın kayıplarına karıştığını ve söylentilere göre İran'ın elinde olduğunu kaydetti. Dergi "Spekülasyon arasında bir gerçek de var: Kürtler, ve sorunları daha uzun bir süre gündemde olacak" sözlerine ekledi.