Türkiye, OECD ortalamasını tutturamadı
Yayımlanan "OECD Sağlık Verileri 2009" raporuna göre Türkiye, sağlık konusunda OECD üyesi ülkeleri ortalamasını tutturamadı. OECD ülkelerinde kişi başına sağlığa 3 bin dolar harcanırken, Türkiye'de harcanan miktar sadece 618 dolar.
"OECD Sağlık Verileri 2009" yayınlandı. Çalışmanın Türkiye'yle ilgili bölümünde verilen bilgiye göre en son verilerin elde edildiği 2005'te Türkiye'de GSYİH'nın yüzde 5.7'si kadar toplam sağlık harcaması yapıldı. Rakamın OECD ortalaması olan yüzde 8.9'un altında bulunduğu belirtildi. ABD'nin OECD ülkeleri arasında 2007'de GSYİH'sını yüzde 16'sı gibi bir rakamla açık farkla en fazla sağlık harcaması yapan ülke olduğu bildirildi, Fransa yüzde 11, İsviçre yüzde 10.8, Almanya yüzde 10.4 ile sıralandı.
En düşük GSYİH'ya sahip OECD ülkeleri arasındaki Türkiye'nin sağlık harcamalarının da düşük olmasının şaşırtıcı bulunmadığı belirtildi. Türkiye 2005'te sağlığa kişi başına 618 dolar harcadı, OECD ortalaması ise 3 bin dolar düzeyinde oldu. Türkiye hem kişi başına hem de GSYİH'dan ayrılan pay itibarıyla sağlığa en az para harcayan OECD ülkesi durumunda. En zayıf ülkelerden Meksika ve Polonya, Türkiye'den daha iyi konumda bulunuyor.
OECD çalışmasında ABD ve Meksika hariç, tüm üye ülkelerde sağlık sektörünü temelde kamunun fonladığı belirtilerek "Türkiye'de 2005 yılında sağlık harcamalarının yüzde 71'i kamu kaynaklarından gerçekleştirilmiştir, bu OECD ortalaması yüzde 73'ün biraz altındadır. Türkiye'de 2000 yılında yüzde 63 olan kamu sağlık harcamaları son beş yılda artmıştır" denildi.
Sağlık sektörününinsani ve fiziki kaynakaları
Çalışmada yer alan bilgilerden bir bölümü şöyle:
"-Geçen yıllarda doktor sayısındaki artışa karşın Türkiye, tüm OECD ülkeleri arasında kişi başına en az doktorun bulunduğu ülke olmaya devam etmektedir. 2006 yılında Türkiye'de her 1000 kişiye 1,5 doktor düşmekteydi, bu OECD ortalaması olan 3.1'in yarısından azdır.
-Türkiye'de 2007 yılında 1000 kişiye sadece 2 hemşire düşmektedir ve bu OECD ülkelerindeki 9.6'lık ortalamadan çok aşağıda bir rakamdır.
-2007'de Türkiye'de 1000 kişiye 2.7 hasta yatağı düşüyordu, bu rakam da OECD ortalaması olan 3.8'den azdır."
Sağlığın durumu ve risk faktörleri
Birçok OECD ülkesinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi, kamunun sağlığa müdahalesi ve tedavide sağlanan gelişmeler dolayısıyla yaşam beklentisinde büyük iyileşmeler sağladığı belirtilen çalışmada şöyle denildi:
"Türkiye 1960-2007 yılları arasında, 23 yıldan fazla bir ek ömür artışı sağlayıp, OECD ülkeleri ortalamasıyla arasındaki boşluğu hızlı bir şekilde kapatmış, yaşam süresi beklentisi açısından en büyük ilerlemelerden birini kaydetmiştir. 1960 yılında Türkiye'de yaşam beklentisi OECD ortalamasının 20 yıl altındaydı. 2007'de ise sadece 7 yıl altındadır. OECD ortalaması 79 yıl iken, Türkiye'de yaşam beklentisi ortalama 71.8 yıldır.
Türkiye bebek ölüm oranlarında geçen onyıllar içinde dramatik düşüşler sağlamıştır. 1960'ta 1000 canlı doğumda 190 olan bebek ölümü, 2007'de 20.7'ye düşmüştür. Yine de Türkiye'deki oran OECD ortalaması olan binde 4.9'dan dört kez yüksektir. OECD ülkeleri arasında bebek ölümlerine en az rastlananlar, ülkeler Nordik ülkeler olan İzlanda, İsveç Finlandiya ve Lüksemburg ile Japonya'dır.
-Sigara kullanımı son yirmi yıl içinde birçok OECD ülkesinde önemli derecede azalmıştır. Türkiye tütün kullanımını düşürmede kayda değer bir ilerleme sağlamıştır. Her gün sigara içen yetişkinlerin oranı 1989'daki yüzde 43.6 düzeyinden 2006'da yüzde 33.4'a inmiştir. Türkiye'de yetişkinler arasında sigara kullanma oranı hala OECD ortalaması olan yüzde 23.3'ün çok daha üzerinde olmaya devam etmektedir. OECD ülkeleri arasında en az tütün kullanım oranı Avustralya, İsveç ve ABD'dedir. Üç ülkede de günlük sigara kullanan yetişkinlerin yüzde 17'den az olduğu bildirilmiştir."
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'