"Türkiye toplumsal bir depresyon yaşıyor"

Prof. Dr. Hablemitoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün öngörülerine göre, bugün dünyada 450 milyonu aşkın insanın ruhsal sorunlarının bulunduğunu belirterek, bunlardan yaklaşık 20 milyon insanın birinci basamak sağlık kuruluşuna başvurduğunu, depresyonun ise bu sorunlar arasında başı çektiğini kaydetti.

Prof. Dr. Hablemitoğlu, açıklamasında, ''Ülkemizin 15-55 yaş arasındaki nüfusunda da en yaygın hastalıklar içinde depresyon ilk beşte yer almaktadır. Türkiye'de nüfusun yüzde 10'undan fazlası depresif özellikler taşıyor'' değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'deki toplumsal depresyonun belirtilerinin oldukça çarpıcı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hablemitoğlu, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:

''Gelir dağılımındaki bozulma, sokak çocuklarının ve evsiz insanların özellikle büyük şehirlerdeki artışı, toplu taşıma araçlarında taciz ve kavgaların artışı, kamuya açık alanlarda ani öfke patlamalarına dayalı şiddet olaylarındaki artış, bireysel silahlanmadaki artış, piyango, şans oyunları ve yarışmalara duyulan ilgideki artış, cinayet, hırsızlık ve taciz olaylarında faillerin ortalama yaşının giderek gençleşmesi, toplu bir umutsuzluk ve karamsarlık, son salıvermelerle birlikte artan ortak güvensizlik duygusu gibi belirtilerle Türkiye'de toplumsal bir depresyon yaşanmaktadır. Çözüm için özellikle ruh sağlığı hizmetlerinin Türkiye'de son derece yetersiz olan toplumsallaştırılmasını sağlamak gerekiyor.''