'Türkiye yaşanabilir bir ülke olmaktan uzaklaştı'
CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, ''Türkiye hem sanayisiyle hem tarımıyla hem insanın çalışma ve yaşama koşulları açısından yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaştı'' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, Adana'da gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Çetin, Türkiye'nin büyük sorunlarının olduğunu belirterek, 8 yılda ülkenin üretimden iyice koparıldığını öne sürdü. Özelleştirmelerle başlayan bu kopma sürecinin uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla devam ettiğini, insanların üretimden koparılıp fabrikaların kapandığını anlatan Çetin, ''Tarlalar işletilmez hale geldi. Kendi kendine yeten bir ülke konumundan bugün yurt dışından gıda maddeleri başta hububat olmak üzere pamuk dahi ithal eder konuma geldik'' diye konuştu.
Çetin, yapılan anketlere göre Türkiye'deki ailelerin yüzde 41'inde işsizin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Bu ne demek? Her iki aileden birinde mutlak işsiz var, yoksulluk var, açlık var. Hatırlarsanız, bundan 1 ay önce Samsun'da genç bir anne 2,5 yaşındaki bebeğini açlıktan yitirdi. Türkiye artık açlıktan ölümlerin yaşandığı bir ülke konumuna geliyor. Türkiye, çalışma ilişkileri ve yaşama koşulları açısından da son derece geriye gitti. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği konusunda el yordamıyla yönetilir konuma geldik. 2003 yılından bu yana Türkiye'de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü yürürlükten kaldırıldı, iş yerlerinin teftiş ve denetimi dolayısıyla rafa kalkmış oldu ve geçen hafta hepimizi üzen Ankara ve Antalya'daki patlamada 20 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Ortada da sorumlu yok. Yani Türkiye hem sanayisiyle hem tarımıyla hem insanın çalışma ve yaşama koşulları açısından yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaştı. Çukurova bundan en çok etkilenen bölge oldu.''
Çetin, Adana'nın işsizlik sıralamasında birinci sırada yer aldığını bildirerek, ''Eğer bir ülkede birey işsizse aile huzursuz, aile huzursuzsa mutlaka toplum huzursuz oluyor. O nedenle biz CHP olarak huzursuzlukları ortadan kaldırmak, halka hizmet verebilmek ve Türkiye'nin sorunlarını çözmek amacıyla iktidar yolunda yürüdüğümüz için AKP'nin sanal gündemlerine takılma yerine Türkiye'nin sorunlarını hem yerinde tartışalım diye ilk mitingimizi Adana'da yapacağız'' diye konuştu. Türkiye'nin en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten İzzet Çetin, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin büyük sorunları var, yapılan anketlerde işsizlik birinci sırada, yoksulluk ikinci sırada, ekonomik sorunlar üçüncü, eğitim dört, terör ise beşinci-altıncı sıraya geriledi. Ama AKP'nin gündeminde ekonomi yok, işsizlik yok, AKP'nin gündeminde Türkiye'nin sorunlarını siyasal kurumlarla ya da Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplayarak taraflarla tartışma yok. O tartışmadan kaçıyor günlük polemiklerle ayakta durmaya, gerilim politikaları ile Türkiye'yi yönetmeye, korkutmaya, sindirmeye kalkışıyor.'' Çetin, bugün çalışanların yüzde 43'nün taşeron olarak çalıştığını belirterek ''Sağlık sektöründe 120 bin çalışan taşeron işçisi var. Kamuda 2 milyona ulaştı sayıları. Özel sektör ve kayıt dışı ekonomi ile birlikte ele alındığında 3-4 kat artırabilirsiniz bu rakamı'' dedi.
Aytaç Durak'ın görevden uzaklaştırılması
Aytaç Durak'ın, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden, İçişleri Bakanlığınca tarafından görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili soru üzerine Çetin, şunları kaydetti: ''Adana Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevden uzaklaştırma süresinin hakemin hani maçı uzatmadaki inisiyatifi gibi AKP'nin sürekli dayanılmaz şekilde uzatması kamu vicdanında rahatsızlık yaratıyor. Sadece burada değil her yerde. Ülkemizde AKP devletin tüm kurumlarını ele geçirdi. Bir tek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile yüksek yargı organları ile Anayasa Mahkemesi kalmıştı, onu da 12 Eylül referandumunda toplumsal kesimlere birer havuç uzatarak sağladı ve arkasından da amacına ulaşacak yapısal değişiklikleri yaptı. Çifte standart hemen hemen her yerde var. Neredeyse 'benim hırsızım iyidir' mantığı ile hareket eder bir konuma geldi. Elazığ ve Kayseri Belediyesinde yolsuzluklar yapıldı. Açık usulsüzlükler var, ne soruşturma açılıyor ne izin veriliyor ne görevden alma var. Ama kendinden olmayan bir belediye bir şey yaptığı zaman küçük-büyük demeden aylarca, haftalarca görevden uzaklaştırmalar yaşanabiliyor.''
Adana'da herhangi bir iddia varsa iddiayı soruşturmanın ''bir görev ve sorumluluk'' olduğunu belirterek ''Ama aylarca, yıllarca süren görevden uzaklaştırmalar bir bakıma demokrasiye dolaylı yoldan müdahaledir'' diyen Çetin, şöyle devam etti: ''Halk seçmiş onu, sen bir suistimal görmüşsen onu görevden alma yasal kurallar çerçevesinde mümkünse alabilirsin ama vakit geçirmeden onu yargılayıp sonuca bağlamak zorundasın. Aksi takdirde kamu vicdanını rahatsız eder konuma gelir, haklı olsan bile haksız duruma düşebilirsin. Burada iki durum var; bu kadar uzun sürmesi kabul edilemez, bir de çifte standart asla kabul edilemez. Yani Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'den oldu diye görevden uzaklaştıracaksın, bir yıldır sonuçlandırmayacaksın, kendi belediyelerindeki usulsüzlükleri yolsuzlukları kayırmaları görmezlikten geleceksin, bu Tayyip demokrasisidir.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza