'Türkiye, yol geçen hanı cumhuriyeti olmamalı'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi. Suriye rejiminin, halkına karşı füzelerle saldırmasının yanlışlığına işaret eden Loğoğlu, neye karşı mücadele veriliyorsa, bunun yorumunun füze saldırısı olmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, ''kem küm'' ettiğini, ''Hep silahsız çözümden yana olduk'' dediğini ifade eden Loğoğlu, ''Bu cümleyi kurarken biraz utanır, bu gerçeklere uymayan bir iddiadır. Suriye muhalefetine her türlü desteği vereceksin, sınır illerimizde bomba imalat merkezi oluşturacaksın, sınırlarımızın yol geçen hanına dönüştürülmesine göz yumacaksın, sonra da silahsız çözümden yanayız diyeceksin. Bir bakana, bilim adamı etiketi taşıyan kişiye bu davranış hiç yakışmıyor. Sayın Davutoğlu, aklınızı başınıza toplayın; Suriye'nin sizin aklınıza ihtiyacı yok, siz kendi işinize bakın'' diye konuştu.

Loğoğlu, AKP'nin, ulusal çıkarlar ve Suriye halkının selameti açısından, yanlış politikalardan vazgeçip, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Brahimi'nin çağrısına tam destek vermesini istedi.

 

'İnandırıcı bir açıklama bekliyoruz'

Loğoğlu, Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki olayın halen aydınlatılamadığını belirterek, Hükümet'ten inandırıcı bir açıklama beklediklerini kaydetti. Loğoğlu, ancak bunun nafile bir beklenti olabileceğini savunarak, Uludere, düşen Türk uçağı ve Afyonkarahisar'daki patlama olaylarının karanlıkta kaldığını, Cilvegözü'nün de benzer akıbete uğramasından endişe ettiklerini söyledi.

Cilvegözü Sınır Kapısı'nın, yaklaşık 1 yıl önce Türkiye tarafından kapatıldığını anımsatan Loğoğlu, Hükümet'in, ''Türkiye'nin, muz cumhuriyeti'' olmadığını söylediğini kaydetti. Loğoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Böyle olmadığını biz de söylüyoruz. Ancak böyle değilse Türkiye, yol geçen hanı cumhuriyeti de olmamalı. Oradan mı buradan mı gidiyor arabalar, kamyonlar belli değil. Hükümet'in görevi, ülkenin ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır. 'Ara bölgeydi, karşı tarafta muhalif unsurlar hakimdi...' bunlar Türk halkının kabul edeceği bahaneler olamaz. AKP'nin, sınır kapısı olayını aydınlatması, sınırların güvence altına alması lazım. Yapamazsa affedilemez bir hatadır, bizim açımızdan suç teşkil edecektir. Yaklaşık 200 bin Suriyeli kardeşimiz kamplara yerleştirildi. Ancak insan haklarının çok ciddi şekilde ihlal edildiğine dair duyumlar var. Kadın ve kızların, Arap ülkelerinden gelen zengin şeyhlere, kişilere satıldığı şeklinde iddialar var, çocuk yaşındakilerin silahlandırılarak Suriye'deki çatışmalara sürüldüğü iddiaları var.''

'İkiyüzlü bir politika'

Loğoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın açıklamalarından, AB'nin bu Hükümet için bittiğinin anlaşıldığını savundu. Faruk Loğoğlu, ''Aldığımız bilgiye göre AB İlerleme Raporu'nun sözde AB yetkilileri tarafından yapılan tercümesinin, aslında AB birimleri tarafından değil Ankara'daki AB Bakanlığı tarafından ve tahrip edilerek çevirisinin yapıldığını anlıyoruz. CHP olarak, katılım müzakerelerinin daha sağlıklı şekilde sürdürülmesini istiyoruz'' dedi.

Irak'ta sıkıntılı bir durumun sürdüğünü, şiddetin devam ettiğini ifade eden Loğoğlu, AKP'nin, Bağdat'ı dışlayarak, Maliki'yi sürekli aşağılayarak, Kürdistan Bölgesel Yönetim ile ilişkilerini güçlendirmesinin, Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini tehlikeye düşürdüğünü dile getirdi.

Loğoğlu, Bağdat ve Erbil ile iyi ilişkiler kurmak gerektiğini dile getirerek, bunun, karşıt değil birbirini tamamlayan, Irak'ın bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne katkı veren bir yaklaşım olduğunu kaydetti. Loğoğlu, AKP'nin, Türkmenler konusundaki ilgisizliğini doğru bulmadıklarını, Türkmenlere yönelik politikasının yetersiz olduğunu söyledi.

ABD ile de çok sıkıntılı bir gündem bulunduğunu savunan Loğoğlu, Suriye, Irak, İran, İsrail, Doğu Akdeniz'de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin petrol araştırmaları, Kıbrıs, Ege konularının, Türkiye-ABD ilişkilerinin gündeminde, sıkıntı kaynağı olan konular olduğunu söyledi.

Loğoğlu, Hükümet'in İsrail politikasının, ''ikiyüzlü bir politika'' olduğunu öne sürerek, Hükümet'in, Türk halkına söyledikleri ile perde arkasında yaptıklarının, birbirinin tam tersi olduğunu, perde arkasında İsrail makamlarıyla sürekli görüşmeler yaptığını savundu.

'Beni rencide ediyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hükümet, sözde terörü sona erdirmek için bir İmralı süreci başlattı. Türkiye, artık her şeyi bıraktı, İmralı ile yatıp kalkıyor, İmralı'ya kim gidecek, o mu, bu mu gidecek...Böyle bir ülke durumuna düşürülmüş olmak, bırakın milletvekili olarak, beni vatandaş olarak rencide ediyor. Elbette terörün sona erdirilmesini hepimiz istiyoruz ama nereden başladığı, nereye gittiği, nelerin konuşulduğu belli olmayan bir ortamda, bu süreçte kamuoyunun aldatılması bize çok yanlış geliyor. Türkiye, bir yandan içerideki terörü bitirmeye çalışıyor öbür yandan uluslararası teröre kucak açıyor. El Kaide örgütünün sözcü Abu Ghaiht'in, Lübnan'dan kaçarak Türkiye'ye girdiği haberi yer aldı. ABD, bu kişinin kendilerine verilmesini istedi. Biz, sorguluyor ve serbest bırakıyoruz. Bu kişi Türkiye'de ne yapıyor, niçin Türkiye'ye girdi, Türkiye'deki El Kaide operasyonlarını mı üretiyor yoksa Suriye'deki El Kaide operasyonlarını yönetmek için mi Türkiye'de bulunuyor? Türkiye, muz cumhuriyeti değilse, yol geçen hanı da olmamalı. Hükümet, Türkiye'nin güvenliğini, içerde sözde gösterdiği terörle mücadele çabasını, uluslararası terörle mücadele bakımından da göstermeli. Hükümet, içerde ve dışarda yönetim konusunda, tam ve mutlak başarısızlık içinde.''